Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nda Türkiyeyi ilgilendiren son derece ciddi konuların ele alındığını, bunların en başında Suriye'de yaşanan gelişmelerin geldiğini söyledi.
Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ve AFAD Başkanı'nın hükümet üyelerini bilgilendirdiğini ifade eden Kurtulmuş, bölgedeki gelişmelerin bütün detaylarıyla ele alındığını belirtti.
Türkiye'nin sınırına yakın bölgelerde son bir hafta içinde son derece ciddi olayların meydana geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, bu olaylardan bir kısmının Türkmen Dağı ve Azaz, Cerablus bölgesinde yaşanan gelişmeler olduğunu dile getirdi.
Muhtemelen daha sonraki dönemde Rakka çevresinde yaşanacak gelişmelerin de yakınlığı itibariyle Türkiye'yi ilgilendireceğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Halep'in kuzeyinde ve kenar semtlerinde olan gelişmeler de Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Özellikle Rusların eylül sonu itibarıyla bölgedeki savaşa fiilen müdahil olması, Rus savaş uçaklarının bombardımanları altında sivil yerleşim yerlerinin de hedef alınması ve bunun sonucu olarak kuzey ve kuzeybatı Suriye'de ciddi gelişmelerin yaşandığını hep beraber görüyoruz. Tabiri caizse Rus uçaklarının havadan verdiği desteklerle ilgili elimizde rakamlar var. 6 bin 200 sortinin yaklaşık yüzde 85'i ılımlı muhaliflerin mevzilerine ve sivil mevzilerine yapılmış. Buna mukabil sadece yüzde 15'lik kısmı DAEŞ hedeflerine yapılmış.
Bir taraftan Rus uçaklarının bombardımanları diğer taraftan rejimin karadan saldırılarıyla Lazkiye, İdlib, Hama ve Halep'te ciddi şekilde sahadaki gelişmeler hep beraber izlenmiş. Bunun sonucu olarak 65 bin kişinin Türkiye'ye, 135 bin kişinin de Suriye içerisinde bu bölgedeki gelişmelerden etkilenerek yaklaşık 200 bin kişinin göç ettiğini görmüş bulunuyoruz. Ayrıca Azaz ve Cerablus arasındaki bölgede ise 770 bin Sünni Arap, 135 bini Türkmen ve geri kalanı da Kürt olmak üzere yaklaşık 960 binlik bir nüfus var. Bu nüfus da her an hareketlenmeye ve her an bir göç dalgası oluşturmaya en azından bir kısmı itibarıyla ciddi bir şekilde muhatap olan kitledir."
Kurtulmuş, bölgedeki sivil vatandaşların hareketliliğini ve askeri gelişmeleri büyük bir titizlikle son derece yakından takip ettiklerini, teyakkuz içinde hemen yanı başımızda, sınırın öte tarafından olan bu gelişmeleri yakinen değerlendirdiğini aktardı.
Türkiye'nin ulusal güvenliği başta olmak üzere Türkiye'nin sınırları ve egemenliğini korunması başta olmak üzere mülteci sorunu da dahil bütün insani sorunlarla da yakından ilgilendiklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Yakın dönemde bu bölgelerde olabilecek en kötü senaryoda 600 bine yakın yeni bir mülteci dalgasının Türkiye sınırlarına gelmesinin muhtemel olduğu da değerlendirilmektedir. Şu an itibarıyla Türkiye'nin hemen sınırının karşısında yer alan AFAD'ın organize etmiş olduğu kamplarda yaklaşık 77 bin kişi ikame etmektedir. Son bir hafta içinde izlediğiniz gibi 5 bin 600 Suriyeliyi de Türkiye sınırları içine almış olduk. Öncelikle hedefimiz gelmiş ve gelebilecek olan bu göç dalgalarını mümkün olduğunca Türkiye sınırının dışında orada ağırlamak, verilecek hizmetlerin tamamını orada vermek ve sadece resmi kurumlar üzerinden değil sivil toplum kuruluşlarının da bu süre içinde çok büyük katkıları hizmetleri oldu. Bu hizmetlerin sürdürülmesini sağlamak ve buradan gelecek insanları Suriye sınırının dışında ağırlamak herhalde öncelikli hedefimiz olacak" diye konuştu.
(Sürecek)
