Dolar

32,4241

Euro

34,4619

Altın

2.488,43

Bist

9.679,80

'Bağdat Paris'ten destekle döndü'

IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun Paris'te yaptığı toplantıya dair konuşan Akademisyen Mehmet Yuva, görüşmelerden çıkan Irak'a destek kararını Sputnik'te değerlendirdi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-04 15:09:47

'Bağdat Paris'ten destekle döndü'

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) karşıtı koalisyona üye 20 ülkenin bakanları Paris'te toplandı. ABD öncülüğünde oluşturulan koalisyonun, yaptığı görüşmelerden Irak yönetimine destek mesajı çıktı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bulunduğu konferansta, ABD Bağdat yönetimine hafta içinde tanksavar silahları gönderme sözü verirken, Almanya da IŞİD'den temizlenen bölgelerin yeniden imarı için 20 milyon euroluk mali yardımda bulunacağını açıkladı. 

Irak Başbakanı Haydar El İbadi ise verilen tüm sözlere rağmen eleştirel bir açıklama yaparak, koalisyona bağlı hava kuvvetlerinin kendilerine yeterli istihbarat vermediğini belirtti ve "Taahhütler yerine getirilmedi" dedi.  

IŞİD'le mücadelede Washington'dan eleştiriler aldığı bir dönemde Bağdat yönetimine verilen ‘Paris' desteği nasıl okunmalı? Avrupa Birliği (AB), özellikle Suriye'de, ABD'den bağımsız bir IŞİD politikası geliştirebilir mi?  

Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yuva, Sputnik'in konuya ilişkin sorularını yanıtladı.


'SOVYETLER'İN ÇÖKÜŞÜ SONRASI AB'NİN OMUZLARINA YÜK BİNDİ'

"AB'nin 80'li yıllardan itibaren yakalamaya çalıştığı ivmeden özellikle Almanya, Japonya ve Çin gibi aktörler çok fazla yararlandı" diyen Yuva, şöyle konuştu:
 

"Sovyetler Birliği'nin çöküşü sonrası AB'nin omuzlarına ağır bir yük bindi, kavgayı artık ABD ile kendilerinin  sürdürmesi gerekti. Bazıları bu kavgayı bir müddet devam ettirirken, ABD'yle uzlaşıp ekonomik entegrasyona giren ve Washington'un uluslararası stratejik çıkarlarına paralel davranan, ‘Kendi konumumu muhafaza eder, dünya ölçeğindeki etkinliğim de bu şekilde sürer' inancında olan iktidarlar da oluştu. Fakat bir bütün olarak baktığınızda, Avrupa'da İngiltere'nin Anglo-Amerikan çizgisine çok yakın durması, ortak bir askeri konseptin AB tarafından belirlenememesi, ABD'ye karşı bir Avrupa alternatifi yaratamadı."

IRAK'A DESTEK KARARI NEREDEN ÇIKTI?

Bu sürece ekonomik krizin de eklendiğini belirten Yuva, AB'nin ABD'de uluslararası tekelci holdinglere bağlı durumda olduğunu vurgulayarak, Almanya'dan örnek verdi:

"Düşünün Almanya'da Mercedes gibi bir sembolün ABD'nin dev şirketlerinden Chrysler'le bütünleşmek zorunda kalması, uluslararası sermayenin sistemde doğal bir süreci  olarak ortaya kondu ama bu aslında ABD'nin nüfuzu altında, uluslararası pazarlardaki askeri gücünden, onun kanatları altında mevcut olanı koruma ve kollama pozisyonuydu."

Brüksel'de yaşananın bir bağımsızlık sorunu olduğuna işaret eden Yuva, Paris'teki destek kararının da bundan hareketle çıktığını söyledi.

Fransa'nın zaman zaman ‘levant' kabul ettiği Suriye ve Lübnan gibi ülkelerle ABD'den bağımsız bir ilişki kurma arayışında olduğunu  kaydeden Yuva, "Geniş çerçeveye baktığınızda ABD'nin bu bölgedeki nüfuzunu kırabilecek, ona alternatif bağımsız bir Avrupa politikası maalesef göremiyoruz" dedi.

Haber Ara