Türkiye'deki gelişmelerin yakından takip edildiği ülkede, 15 Temmuz sürecinden önce gereken önlemler alınmaya başladı, darbe girişiminin ardından ise önlemler yoğunlaştırıldı.
Örgütün Azerbaycan'daki eğitim kurumları kapatıldı, medya kuruluşları ve iş adamları derneklerinin faaliyeti durduruldu.
15 Temmuz 2016'da da hem Azerbaycan halkı hem de yöneticiler, Türk halkı ve hükümetine desteklerini ortaya koydu.
Darbe girişiminin olduğu gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ilk arayan liderlerden biri İlham Aliyev oldu. Aliyev, Türk vatandaşlarının demokratik yolla seçtiği iktidarı sonuna kadar desteklediklerini ifade etti.
Bakü'de, Türkiye'ye destek gösterileri düzenlendi, Türkiye'de yapılan demokrasi nöbetlerinde Türk bayraklarının yanı sıra Azerbaycan bayrakları da yer aldı.
FETÖ'nün Azerbaycan'daki 14 lisesi 2014'te devlet bünyesinde alındı, darbe girişiminin ardından ise bu okullar tamamen tasfiye edildi. 20 Temmuz 2016'da FETÖ'nün yurt dışındaki ilk üniversitesi olarak bilinen ve 1993'te kurulan Kafkas Üniversitesi de kapatıldı.
Hükümet, örgütün yayıncılık faaliyetlerini de kısıtladı, ülkede 1990'lı yıllardan itibaren faaliyet gösteren Zaman-Azerbaycan gazetesi ile "zaman.az" internet sitesinin faaliyetleri durduruldu.
Darbe girişimi sonrasında ABD'de FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile röportaj yapan bir televizyon kanalının lisansı da röportaj yayınlanmadan iptal edildi.
Örgüte finans desteği sağladığı bilinen iş adamlarının kurduğu Türk Sanayici ve İşadamları Beynelhalk Cemiyeti de (TÜSİAB) faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı.
Azerbaycan Başsavcılığı da Türkiye'de darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün Azerbaycan'daki üyelerinin yasa dışı eylemlerinin önlenmesi amacıyla soruşturma başlattı.
15 Temmuz sonrasındaki süreçte Azerbaycan, Türkiye'nin aradığı bazı FETÖ mensuplarını iade etti.
- "Azerbaycan'da örgütün kendini toparlamasına izin verilmedi"
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ'nün yurt dışına açılma konusunda ilk olarak Azerbaycan'ı seçtiğini, yurt dışında ilk okullarını ve iş adamları örgütlerini bu ülkede kurduklarını söyledi.
Uzun süreli yapılanmanın ardından Azerbaycan'da ciddi bir FETÖ varlığının ortaya çıktığını belirten Özoral, şöyle devam etti:
"Türkiye'de FETÖ ile mücadele başlayınca, Azerbaycan da karşı karşıya olduğu tehlikenin farkına vardı. 15 Temmuz'dan önce örgütle mücadele etmek için çeşitli tedbirler almaya başladı. Mücadele konusunda Türkiye'ye elinden gelen desteği verdi. Azerbaycan, FETÖ ile mücadele konusunda bizim her zaman yanımızda hissettiğimiz, yanımızda gördüğümüz ve kendisinden büyük destek gördüğümüz bir ülke."
FETÖ'nün yurt dışındaki faaliyetlerde önemli güç bulduğu alanın eğitim kurumları olduğuna dikkati çeken Özoral, şunları kaydetti:
"Bu bağlamda, Azerbaycan'a da özel önem veriyorlardı. Geçen yıllarda Azerbaycan'da FETÖ'nün belinin kırıldığını söylüyorduk. Aradan geçen süre içerisinde Türkiye ile yakın iş birliği devam etti ve örgütün burada faaliyet göstermesine, bir daha kendini toparlamasına izin verilmedi.
Bugün, Azerbaycan'da FETÖ'ye ait okulların varlığı söz konusu değil. Halen de mücadele konusunda Türkiye'ye gerek ikili ilişkiler bağlamında gerek uluslararası platformlarda gereken bütün destek verilmektedir."
