Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla AFAD Başkanlık Binası'nda, Arakan'a yapılacak yardımlara ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda, Türkiye'nin Arakan'da yaşananların durdurulabilmesi için yaptığı girişimler, yardımlar ve yeni çalışmalar hakkında bilgi verildi.
AFAD, Türk Kızılayı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının iş birliğinde, bugün itibarıyla "Arakan Kan Ağlıyor, Türkiye Yardım Elini Uzatıyor" başlıklı yardım kampanyasının başlatıldığı açıklanan toplantıda, yardım etmek isteyen vatandaşların bağış için "http://www.arakanasahipcik.org" adresinden her türlü bilgiyi alabilecekleri belirtildi.
Resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, bağış yapmak isteyenler, tüm GSM operatörleri üzerinden 2868'e "ARAKAN" yazıp mesaj yollayarak 10 TL bağışta bulunabilecek.
AFAD'a yapılacak bağışlar için, Ziraat Bankası Kamu Girişimci Şubesine, "TL-Hesap IBAN No: TR14 0001 0025 3355 5555 5550 84, ABD Doları Hesap IBAN No: TR84 0001 0025 3355 5555 5550 85, Avro Hesap IBAN No: TR57 0001 0025 3355 5555 5550 86 ile Banka Swift Kod No: TCZBTR2A" ve Kızılay'a yapılacak bağışlar için Ziraat Bankası Kamu Girişimci Şubesi TL-Hesap IBAN No: TR80 0001 0025 3200 0028 6852 09, ABD Doları Hesap IBAN No: TR53 0001 0025 3200 0028 6852 10, Avro Hesap IBAN No: TR26 0001 0025 3200 0028 6852 11 ile Banka Swift Kod No: TCZBTR2A" numaraları geçerli olacak.
- "Yardım elimizi bir kere daha uzatacağız"
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, basın toplantısında, bundan kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AFAD Başkanı Güllüoğlu'nun başkanlığındaki bir heyetin, Arakanlıların Bangladeş'te göç ettiği yerlerde incelemelerde bulunduğunu anımsattı.
Ziyaret kapsamında bir taraftan yardımlar ulaştırılırken diğer yandan da tüm dünyaya önemli bir mesaj verildiğini ifade eden Akdağ, Arakan'daki büyük insanlık dramına benzer hadiselerde, dünyanın takındığı genel bir tutum olduğunu bildirdi. Akdağ, "BM dahil bu tutum, kınamak, toplantılar yapmak, meseleyi zamana yaymak ve işi bu şekilde yönetmek. Biz Türkiye olarak bunu asla kabul etmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında Türkiye Cumhuriyeti, Arakan'daki büyük insanlık dramında da bir kez daha insanlığın vicdanı, dünyanın vicdanı haline gelmiştir." diye konuştu.
Akdağ, bunu yerinde göstermek gerektiğini, ilk ziyaretin bunun en önemli sembolü olduğunu belirterek Türkiye Cumhuriyeti olarak bu ziyaretlerin devam ettirileceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine talimat verdiğini, Başbakan Binali Yıldırım'ın da konuyu yakından takip ettiğini anlatan Akdağ, şöyle devam etti:
"Ciddi bir kampanya başlatacağız. Bu ve benzeri meselelerde hassas olan sivil toplumumuzun takındığı asil tutumu, kamuoyumuz yakından bilmektedir. Bu vesileyle de bir yardım kampanyası başlatacağız. Bir taraftan Hükümetimizin kaynakları, bir taraftan daha önceki bütün örneklerinde gördüğümüz gibi Türk milletinin cömert tavrıyla oluşturduğumuz finans kaynaklarıyla inşallah Arakanlı kardeşlerimize yardım elimizi bir kere daha uzatacağız.
Dışişleri Bakanımızla dün görüştüm. Dışişleri Bakanımız, ziyaret sırasında Bangladeşli yetkililerle görüştü ve onlardan talepte bulunuldu. Türkiye Cumhuriyeti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın kamuoyuna deklare ettiği şekilde Arakan'da geçici barınma kampları oluşturup buralarda çocuklara, kadınlara, yaşlılara, ailelere destek vermeye kararlıyız. Tabii ki bu, Bangladeş Hükümeti ile mutabık kalınarak yapılabilecek bir iştir. Diplomatik açıdan bir taraftan bu çalışmalar yürüyor, öbür taraftan da AFAD olarak hem meseleyi koordine etmek hem de orada yapılacaklar açısından teknik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
Başbakan Yardımcısı Akdağ, kampanyaya destek veren tüm sivil toplum örgütlerine teşekkürlerini iletti.
Yardım yapmanın ne kadar önemli olduğunun altını çizen Akdağ, "Biz Arakan'daki kardeşlerimize destek olduğumuz zaman, Allahutaala bu milleti aziz kılar, gücümüz artar, bereketleniriz, ekonomimiz iyileşir. Bazılarımız, bu tarafını göremiyorlar. Kaba bir materyalist anlayışla, sanki bu yapılan yardımlar ekmeğimizi, aşımızı azaltır gibi düşünüyorlar. Böyle bir şey olamaz. Biz, şöyle bir inancın sahipleriyiz. Veren el oldukça, Cenabıhak bize verir, bereketimizi artırır. Bunu senelerdir de görüyoruz. Arakan meselesinde de milletimizin bu hassasiyeti göstereceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bugün itibarıyla kampanyaya çıkıyoruz"
AFAD Başkanı Güllüoğlu da yapılacak yardımlara ilişkin teknik detaylar hakkında bilgi verdi.
BM ve alandaki sivil toplum kuruluşlarının ortak oluşturduğu bir koordinasyon kurulu tarafından açıklanan son rakamlara göre, 25 Ağustos-9 Eylül arasında 300 bin kişinin Myanmar'dan Bangladeş'e geçtiğini belirten Güllüoğlu, bunların bir kısmının BM'nin kurduğu kamplarda, bir kısmının kendilerinin oluşturduğu derme çatma çadırlarda, bir kısmının da akrabalarının yanında yaşamaya başladığını anlattı.
Güllüoğlu, Bangladeş'in en az gelişmiş ülkeler arasında yer aldığını, nüfusun oldukça fakir ve kalabalık olduğunu vurguladı. Her ailede ayrı bir dram yaşandığını dile getiren Güllüoğlu, "İşin bir yanında da Myanmar tarafı var. Bunun için en üst düzeyde diplomatik görüşmeler sürüyor. Diplomasinin daha etkin olmasını umuyoruz. Bir taraftan da Bangladeş tarafındaki bu kişilerin, insani yardımlara ihtiyacı var." dedi.
Yapılan görüşmelerde, yardım taleplerinin en üst seviyede ifade edildiğinin altını çizen Güllüoğlu, şöyle devam etti:
"Bangladeş Başbakanı ve Dışişleri Bakanına ifade edildi. Onların değerlendirmelerini bekliyoruz.
Bunun yanı sıra Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının da alanda yürüttüğü çalışmalar var. Bunun daha etkin yürütülebilmesi için koordinasyon mekanizmalarını kurmak üzere görüşmelerimiz olacak ve ihtiyaç duyulan gerekli maddi destek için de AFAD ve Kızılay olarak bugün itibarıyla bir kampanyaya çıkıyoruz inşallah. Bugün itibarıyla da tekrar kampanyaları tazeleyerek o insanların yanında olmak için elimizden geleni yapmaya hazırız."
Söz konusu krizin ne kadar süreceği konusunda BM yetkilileri dahil kimsenin bir öngörüsü olmadığına dikkati çeken Güllüoğlu, "Myanmar tarafındaki bu sürme hareketi devam ettiği sürece, bu rakamlar artacak gibi duruyor. Bu da özellikle Bangladeş tarafında daha fazla ihtiyaç olabileceğini gösteriyor." dedi.
- "Acil insani destek sağlanmalı"
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık da Myanmar ve Bangladeş'in içerisinde acil insani destek hizmetlerinin verilmesi için çalıştıklarını söyledi.
Delegasyonlarının bölgede olduğunu belirten Kınık, "Myanmar içindeki Arakan bölgesindeki nüfusun yarısı şu an Bangladeş'e geçmiş durumda. Bunların çoğu alt yapısı bulunmayan, temiz içme suyu erişimi olmayan, sağlık hizmeti alamayan büyük bir nüfus. Psikolojik ve fiziksel travmalara açık durumda. İlk etapta yapılması gereken, acil insani desteğin sağlanabilmesi. Bu, gıda, barınma, su, sağlık hizmetleri, hijyen ve psikolojik sağlık hizmetlerini kapsıyor." açıklamasında bulundu.
Kınık, ayrıca Myanmar'ın içinde özellikle çatışmalardan kaynaklanan nedenlerle savunmasız kalan toplulukların korunmasına yönelik insani diplomasi faaliyetlerinin yürütülmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede Cenevre'de Kızılay-Kızılhaç Federasyonu ile bu konuyu gündeme getirdik. Başka yerlerle de temaslarımız sürüyor.
Ümit ediyoruz, bu hafta içinde Myanmar tarafından bir yeşil ışık yanarsa Kızılay olarak biz de Arakan'ın çatışma yaşanan bölgesine giderek, bu bölgede yapılabilecek yardımlarla ilgili bir kanal açmaya çalışacağız. Başlatılan kampanyaya Kızılay olarak tüm unsurlarımızla destek vereceğiz. Sahada pratik anlamda da faaliyetlerin yürütülmesi noktasında ve sivil toplum kuruluşlarına da kendi araçlarımızı kullanabilecekleri bir platform açacağımızı ifade ediyorum."
