Dolar

32,3158

Euro

35,0931

Altın

2.296,68

Bist

9.041,61

Arafat'ın ölümünde 'Dahlan' şüphesi

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın 'Arafat'ın katillerini açıklayacağız' sözlerinin ardından gözler yine Dahlan'a çevrildi...

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-11 18:03:53

Arafat'ın ölümünde 'Dahlan' şüphesi

Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Filistin davasının efsanevi lideri Yasir Arafat, ölümünün 12'nci yılında dünya genelinde Filistinlilerce düzenlenen törenlerle anıldı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın anma törenleri sırasında yaptığı konuşmasında "Arafat'ın katillerini açıklayacağız" şeklindeki sözleri, gözlerin yeniden hakkında bu yönde ithamlar bulunan Filistin'in tartışmalı ismi Muhammed Dahlan'a çevrilmesine neden oldu.

Dahlan, hakkındaki "Arafat'ı öldürdüğü ve görevi süresince zimmetine geçirdiği paralarla bir servet elde ettiği" iddiaları nedeniyle 2011'de Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yerleşti.

Katar merkezli El-Cezire televizyonunun 2012'de İsviçre'de bir laboratuvar ile ortak yürüttüğü dokuz aylık araştırma sonucunda Arafat'ın cesedinde radyoaktif zehirli polonyum maddesine rastlanıldığı açıklandı.

Gerek Filistin'de geçirdiği süre içinde "ABD ve İsrail'in favori aktörü" olarak öne çıkması, gerekse hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle Dahlan ismi Ortadoğu'daki en tartışmalı figürlerden biri olarak görülüyor.

Muhammed Dahlan kimdir?

Gazze'deki Han Yunus kasabasında 1961'de dünyaya gelen Dahlan, Fetih hareketi içindeki çalışmaları nedeniyle genç yaşta İsrail hapishaneleri ile tanıştı. Dahlan girdiği İsrail hapishanelerinde İbranice öğrendi.

1993'teki Oslo Anlaşmasının ardından Gazze'de oluşturulan 20 bin kişilik Filistin Önleyici Gücü'nün başına geçerek CIA ve İsrail istihbarat servisleriyle sürekli temas haline giren Dahlan, Arafat ile rekabet etmeye başladı.

Dahlan'ın liderlik ettiği önleyici gücün hapishanedeki Hamas üyelerine işkence ettiği iddiaları ve elde ettiği güç nedeniyle Gazze'nin adı "Dahlanistan" olarak anılmaya başladı.

Filstin'in en tartışmalı ismine yönelik "sınır geçiş noktasından elde edilen gelirlerden bir milyon şikele yakın miktarı zimmetine geçirdiği" iddiaları ise Dahlan hakkında konuşulan ilk yolsuzluk suçlaması değildi.

ABD ve İsrail ile "şüpheli" ilişkiler geliştiren Dahlan, İsrail'in Gazze'deki işgalini sürdürdüğü süre boyunca kanlı siyasi hamlelerle pozisyonunu daha da güçlendirmeye devam etti. Dahlan'ın "kendi kontrolündeki özel ordusu için Hamas ve diğer İslami gruplara karşı kullanmak üzere ABD ve İsrail'den silah aldığı" iddiaları da büyük yankı uyandırdı.

İsrail'in 2005'te Gazze'den çekilmesi ve 2006'daki seçimlerin Hamas'ın zaferiyle sonuçlanmasının ardından Dahlan, Fetih hareketi saflarında Hamas'a karşı "kanlı ve kirli bir karşı kampanya" başlattı.

ABD merkezli "Vanity Fair" isimli dergi, Hamas'ın 2006'daki seçim zaferi sonrasında Washington yönetiminin Hamas'ı iktidardan uzaklaştırmak için hazırladığı komplonun merkezinde Dahlan'ın olduğunu ifade etti.

ABD ve AB'nin favori ismi "Dahlan"

Dahlan, Gazze'den mağlup bir şekilde çekilirken, Batı Şeria'ya Ulusal Güvenlik Danışmanı koltuğunu da kaybetmiş olarak döndü.

Batı Şeria'ya geçmesinin ardından Dahlan, Hamas-Fetih çekişmesinde gerilimi arttırarak ABD ve İsrail'e hizmet etmekle suçlandı. Dahlan'a çeşitli suçlamalar yönelten Batı Şeria'daki Fetih hareketi içinde yer alan isimler de, Dahlan'ın Gazze'deki ezeli rakibi olan Hamas'ın Başbakanı İsmail Heniyye gibi suikast girişimine maruz kaldı.

Fetih hareketi yetkilileri farklı mecralarda yaptığı açıklamalarda "ABD'deki George Bush yönetimi ve Avrupa Birliği'nin (AB) Dahlan'ı başkan yardımcılığına getirmesi için Abbas'a baskı yaptığını" dile getirdi.

Sürgün ve derinleşen ilişkiler

Hakkındaki "Arafat'ı öldürdüğü ve görevi süresince zimmetine geçirdiği paralarla bir servet elde ettiği" iddiaları nedeniyle Dahlan, 2011'de Batı Şeria'yı terk ederek BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye yerleşti.

Dahlan, Abu Dabi'de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın danışmanlığı görevine getirildi. Hamas yetkilileri, 2010'da İsrail gizli servisi Mossad'ın Dubai'deki bir operasyonuyla öldürülen Hamas'ın silahlı kanadının kurucularından Mahmud Abdurrauf el-Mebhuh suikastinde de Dahlan'ın parmağı olduğunu belirtti.

Karadağ ve Sırbistan ile Abu Dabi yönetimi arasında da aracılık yapan Dahlan, Balkan ülkelerine milyonlarca dolarlık yatırımın aktarılmasına aracılık etti.

Dahlan'ın benzer şekilde BAE'nin aktif bir şekilde taraf olduğu Libya'daki karşıt milis gruplar arasındaki çatışmalarda, Abu Dabi yönetimi ile bölgedeki milisler arasında iletişimi sağlayan isim olduğu iddia edildi.

İsrail ve Filistinli kaynaklara dayandırılan haberlerde, Dahlan'ın 2015'te Paris'te İsrail'in aşırı sağcı mevcut Savunma Bakanı Avigdor Liberman ile görüştüğünü aktardı.

Dahlan'ın Abbas'ın yerine Filistin yönetiminin başına getirilmesi için Ürdün, BAE ve Mısır tarafından Suudi Arabistan'a sunulmak üzere bir plan hazırlandığı haberleri de bu ismi gündemin üst sıralarına taşıdı.

Muhammed Dahlan'ın zimmetine geçirdiği paralardan elde ettiği servetin yüz milyonlarca doları geçtiği iddia ediliyor.

İngiliz The Guardian gazetesinin eski editörü David Hearst de Dahlan'ı 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ile Abu Dabi yönetimi arasında aracılık etmekle suçlamıştı.

Haber Ara