Dolar

32,3199

Euro

35,0659

Altın

2.308,05

Bist

9.079,97

Anayasa tartışması Hollande'ı zayıflattı

Fransa anayasasında yapılması istenen değişiklikle ilgili yasa tasarısının rafa kalkmasının en fazla Cumhurbaşkanı François Hollande’ın itibarına zarar verdiği görüşünde.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-04-01 11:45:44

Anayasa tartışması Hollande'ı zayıflattı

AA'nın haberine göre: Fransa'daki siyaset bilimciler ve basın, 'terörle mücadele' için anayasada yapılması istenen değişiklikle ilgili yasa tasarısının rafa kalkmasının en fazla Cumhurbaşkanı François Hollande'ın itibarına zarar verdiği görüşünde.

 

Yine aynı çevrelere göre, seçmenlerin büyük bir çoğunluğunun desteklediği reformun geri çekilmesi liderler arasında en çok Hollande'ın başarısızlık hanesine yazılacak.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Grenoble Üniversitesi Siyaset Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Jean Marcou, Hollande'ın anayasa değişikliğine ilişkin son kararının siyasi başarısızlık olduğunu belirterek, "Vatandaşlıktan çıkarılma tedbiri sol kesim tarafından özellikle çifte vatandaşlara uygulanması suretiyle eşitlik ilkesine aykırı olması açısından çok eleştirilmişti. Sonunda hükümet bütün Fransızları kapsayan bir tasarı hazırlamak zorunda kaldı." dedi.

Marcou, tasarıdaki bu değişiklik sayesinde Ulusal Meclis'teki iktidar çoğunluğundan kısmen destek sağlanmış olduğunu anlatarak, "Ancak Senato hükümetin çizdiği yolu izlemedi ve vatandaşlıktan çıkarma tedbirinin anayasada yer almasını onaylamadı. Bu tartışmalar Adalet Bakanı'nın istifası ve kabinede değişime yol açtı. Hollande, girdiği çıkmazdan kurtulmak için anayasa değişikliği projesini rafa kaldırdı." diye konuştu.

Hollande'ın düştüğü çıkmazdan zararsız bir şekilde kurtulamadığına işaret eden Marcou, "Charlie Hebdo saldırısı sonrası sergilenen kriz yönetimi Hollande'a yönelik halk desteğinin yükselmesine neden olmuştu. Ancak kasım saldırıları aynı etkiyi yapmadı ve anayasa tartışmalarında iktidar kanadındaki bölünmüşlük Hollande'ın popülaritesine olumsuz yönde yansıdı." ifadelerini kullandı.

Marcou ayrıca çalışma yasasında yapılması planlanan değişikliklerin hükümet aleyhinde tartışmalara neden olduğunu belirterek, "Hükümet için en zor olan durum dayandığı sol siyasetin prensiplerini tehlikeye atması ve bunu yaparken de ekonomik bir başarı sergileyememesiydi." şeklinde konuştu.

France 2 Televizyon Kanalının Politika Servisi Şefi Nathalie Saint-Cricq ise, reformdan geri adım atılmasını, "siyasi başarısızlık" olarak niteledi. Saint-Cricq, "Bu taktiksel bir hatadan da öte, cumhurbaşkanı ve makamını zayıflatan bir geri adım." ifadesini kullandı.

Hollande'ın aslında tasarının geçmesi için ısrarını sürdürdüğünü kaydeden Fransız gazeteci, kendisine ulaşan kulis bilgilerine atıfta bulunarak, Başbakan Valls'in, Hollande'ı bu konuda ikna ettiğini söyledi.

Fransız gazeteci, "Bu fiyasko izler bırakacak. Hollande için çok can sıkıcı bir durum. Hollande ve Valls'in morali çok bozuk. Anket sonuçlarının olumsuz olması, çalışma yasası ile ilgili tartışmanın ardından bir de bu reformun geri çekilmesinden sonra, Hollande'ın daha önce hep kendisine gülen şanstan başka bel bağlayacak bir şeyi kalmadı." dedi.

EN FAZLA ZARAR GÖREN HOLLANDE

Kamuoyu araştırma şirketi Odoxa Başkanı Gael Sliman da, reformun geri çekilmesinin "en fazla Holllande'ı zayıflatacağı" yorumunda bulundu. RTL radyo kanalına konuşan Sliman, Fransızların dörtte üçünün aslında ilk başta reforma destek verdiğini hatırlatarak, daha sonra sol ve sağ partiler arasında yaşanan tartışmaların ardından seçmenin kafasının karıştığı değerlendirmesi yaptı.

Sliman, "Aslında Hollande'ın tasarıyı geri çekmekten başka seçeneği yoktu, ancak reformu öneren kendisi olduğu için bu manevradan en fazla zarar gören de kendisi oldu." dedi.

Sliman, yaptıkları son anketlerin diğer siyasi parti liderlerinin popülaritesi düşerken, merkez sağ politikacı Alain Juppe'nin arkasındaki halk desteğinin yüzde 50'lere çıktığını ortaya koyduğunu söyledi.

JUPPE VE SARKOZY

Merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi lideri Nicolas Sarkozy ise reformun rafa kalkması ile ilgili olarak Hollande'ı suçladı. Sarkozy, "Bu başarısızlık için koşulları kendisi hazırladı. Hollande, ülkeyi hareketsiz kalmaya mahkum etti." dedi.

Cumhuriyetçiler Partisi'nin "ağır toplarından" biri olarak bilinen eski başbakanlardan Alain Juppe ise, anayasa değişikliğinden vazgeçmenin Hollande için "bir başarısızlık ve ilave bir itibar kaybı anlamına geldiğini" bildirdi.

Gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkez sağın aday adayı olması beklenen Juppe, iyi bir hazırlık evresinden geçirilmediğini iddia ettiği söz konusu anayasa reformunun, siyasi ve yasal olarak gereksiz olduğu görüşünü dile getirdi.

Başbakan Manuel Valls, Fransızların büyük bir çoğunlukla destek verdiği reforma karşı çıkan sağcı senatörleri kendilerine uzatılan eli geri çevirmekle suçladı. Valls, Ulusal Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Bizi bir araya getirecek bir girişim konusundaki basiretsizliğinizden üzüntü duymuyor musunuz?" diyerek tepkisini dile getirdi.

Yeşil ve Çevreci Parti Sözcüsü Julien Boyou ise, "Sosyalist Cumhurbaşkanı tarafından önerilen, aşırı sağcıların desteklediği bir anayasa reformu sağcı Senato tarafından reddedildi, tam bir anlaşılmazlık içindeyiz." dedi.

SOSYAL MEDYA VE GAZETELER

Öte yandan, sosyal medyada yayımlanan mesajların büyük çoğunluğunda ise bu tasarıya karşı çıktığı için Adalet Bakanlığı görevinden ayrılan Christiane Taubira için bu krizden "en karlı çıkan siyasetçi" yorumu yapıldı.

Tasarının geri çekilmesinin ardından ülkede çıkan günlük siyasi gazetelerin tamamı, Hollande'ın başarısız bir sınav verdiği görüşünde birleşti.

Sağcı Le Figaro, "Hollande otoritesini düşürdü" başlığı ile manşetten gelişmeyi okuyucularına duyururken, solcu Liberation, "Hollande otoritesini gömdü" başlığını tercih etti.

Cumhurbaşkanı François Hollande, çarşamba günü basına yaptığı kısa açıklamada, 'terörle mücadele' için anayasada yapılması istenen değişiklikle ilgili yasa tasarısının geri çekilmesini kararlaştırdığını bildirmişti.

Yaklaşık 4 aydır Ulusal Meclis ve Senato'da yoğun tartışmalara neden olan tasarı ile ilgili açıklama yapan Hollande, "Anayasa tartışmasını kapatıyorum." demişti.

Meclis ve Senato'nun birlikte toplandığı Kongre'de söz konusu değişiklik için oturum düzenlenmesinden vazgeçtiğini kaydeden Hollande, tasarıya karşı çıkan siyasetçilerin tavrını üzüntüyle karşıladığını bildirmişti.

Saldırılarının ardından Hollande'ın talimatıyla hazırlanan anayasa değişikliğiyle ilgili yasa tasarısı iki maddeden oluşuyordu. Birinci madde, olağanüstü hal uygulamasının anayasada yer almasını öngörüyordu. Bu madde, hükümete parlamentoda oylamaya gitmeden olağanüstü hal ilan etme yetkisi veriyordu.

Fransa'da hukukçular arasında geniş tartışma yaratan madde ise suçlu Fransa'da doğmuş çifte vatandaş mahkumların Fransız uyruğundan çıkarılmasına olanak sağlıyordu. Söz konusu yasa değişikliği Meclis'te olduğu gibi kabul edilmiş, muhalefetteki sağcıların sandalye sayısının daha fazla olduğu Senato'da ise değiştirilerek kabul edilmişti.

Meclis ve Senato'nun uyum komisyonlarında ortak bir uzlaşı sağlanamayınca tasarının iki kanadın birlikte toplanacağı Versay Kongresi'ne götürülme şansı kalmamıştı. Fransa'da anayasa değişikliği için Versay Kongresi'nde beşte üç oranında oy çoğunluğu sağlanması gerekiyor.

Hollande, 13 Kasım 2015'te başkent Paris'i kana bulayan ve 130 kişinin ölümüne yol açan saldırıların hemen ardından Versay Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 'terörle mücadele' için yeni anayasa değişikliği tasarısı hazırlanması talimatını vermişti.

 

Haber Ara