Dolar

32,3769

Euro

35,1250

Altın

2.325,29

Bist

9.079,97

ANALİZ - Futbolun zirvesindeki deprem ve İngiltere

ANALİZ - Futbolun zirvesindeki deprem ve İngiltere

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-04 11:46:32

ANALİZ - Futbolun zirvesindeki deprem ve İngiltere
YUNUS KAYMAZ - FIFA Başkanı Sepp Blatter'in görevi bırakacağını açıklaması, İngiltere'de memnuniyetle karşılanırken, İngiliz spor ve siyaset adamları, istifa kararının, İngiltere'nin 2018 Dünya Kupası ev sahipliğini kaybetmesinin intikamı olarak algılanmaması için büyük çaba harcıyor.

İsviçre'nin Zürih kentinde geçen hafta ABD ve İsviçre makamları tarafından yürütülen soruşturma kapsamında üst düzey FIFA yöneticilerinin gözaltına alınmasıyla başlayan, Rusya'nın Batı ülkelerine karşı Blatter'e açıktan destek vermesiyle farklı bir boyut kazanan FIFA Başkanı Sepp Blatter ile ilgili tartışmalar, 17 yıldır FIFA'yı yöneten 79 yaşındaki İsviçreli futbol adamının önceki gün sürpriz bir şekilde görevinden istifa edeceğini açıklaması yeni soru işaretleri ve beklentileri beraberinde getirdi.

2018 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak için aday olan ancak 2010 yılının aralık ayında yapılan oylamada ilk turda elenerek büyük şok yaşayan İngiltere, o tarihten itibaren Blatter ve FIFA yönetiminin yolsuzluk yaptığını ve kurumun şeffaf bir şekilde yönetilmesi için reforma ihtiyaç duyulduğunu dillendirmeye başladı.

İngiltere, Blatter'in önceki gün istifa edeceğini açıklamasıyla istediğini şimdilik alırken, karara temkinli yaklaşmayı da ihmal etmedi. İstifa kararının hemen ardından ülkenin iki büyük televizyon kanalı BBC ve SKY'a konuşan İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı Greg Dyke, Blatter'in gitmesinin yolsuzlukla ilgili olduğu vurgusunu yaptı. Dyke, 2018 ve 2022 dünya kupaları için yapılan oylamanın yenilenmesiyle ilgili soruya net bir cevap vermekten kaçınırken, "Ben Katarlı organizatörlerin yerinde olsam bu gece uyuyamazdım" diyerek Katar'ın yolsuzluk yaptığı ima etti.

Zürih'te geçen hafta yapılan genel kurul öncesi Blatter'i istifaya davet eden Başbakan David Cameron ile FIFA'nın sponsorlarını şeffaf bir yönetim için daha fazla baskı yapmaya davet eden Cambridge Dükü William, istifa açıklaması sonrasında sessizliğini bozmadı.

- İngiltere 5 yıldır peşini bırakmadı

2018 Dünya Kupası'nı düzenlemek için 2010 yılının aralık ayında yapılan oylamaya İngiltere'nin yanı sıra Rusya, İspanya-Portekiz ve Hollanda Belçika ortaklığı katıldı.

İngiltere Futbol Federasyonu'nun onursal başkanlığını yapan Cambridge Dükü William, İngiltere Başbakanı David Cameron ve ünlü futbolcu David Beckham'ın bizzat katıldığı yoğun lobi çalışmaları sonrasında 22 üyenin oy kullandığı ilk turda sadece iki oy alarak elenen İngiltere, büyük şok yaşadı. İkinci turda 13 oy almayı başaran Rusya ise 2018 Dünya Kupası'nı düzenleme hakkını elde etti.

İngiliz basını, oylamadan bir gün sonra Rusya'ya yüklenirken, Daily Mirror "Satıldı!", The Sun "FIFA, Rusya'ya 2018'i avanta verdi", Daily Mail "Gülümsediler, el sıkıştılar, yalan söylediler", Daily Star gazetesi de "Putin, Dünya Kupası'nı bağlamış" manşetleriyle çıktı.

İngiltere'nin Rusya'ya karşı tepkisi iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin zarar görmemesi için ve Rusya'nın siyasi gücü nedeniyle zamanla Katar'a doğru yönelirken, FIFA ve Blatter'e karşı tepkisi ise hiç dinmedi.

BBC'de yayımlanan Panaroma isimli programın yanı sıra Sunday Times ve Daily Telegraph gazetelerinin geride kalan beş yıl içinde yaptığı yolsuzlukla ilgili dosya haberler tüm dünyada ses getirirken, süreç geçen hafta FIFA'nın üst düzey yetkililerinin yolsuzluk yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınmasına kadar geldi. ABD ve İsviçre makamları tarafından yürütülen soruşturmaya İngiltere'nen katkı sağlayıp sağlamadığı ise şu ana kadar netleşmedi.

İngiltere, yolsuzluk soruşturması nedeniyle hafta boyunca Blatter'e yüklenerek kamuoyu oluştururken, Premier Lig takımlarından Manchester United'ın 2003-2013 yılları arasında başkanlığını yapan ve iki yıl önce UEFA İcra Kurulu'na seçilen 57 yaşındaki David Gill, Blatter'in seçilmesi halinde başkan yardımcılığı görevini üstlenmeyeceğini açıkladı.

Yakın bir zamanda verdiği demeçte FIFA'nın reforma ihtiyacı olduğunu ve başkan yardımcılığı için pozisyonunu değiştirmediğini ifade eden Gill'in, seçimden bir gün önce çekilmesi ,üzerinde baskı olduğu yorumlarına neden oldu.

- Katar'la ilgili iddialar gündemden düşmedi

2018 Dünya Kupası için çekiştiği Rusya'yı karşısına almak istemeyen İngiltere, 2022 Dünya Kupası'nı düzenleme hakkını elde eden Katar'la ilgili yolsuzluk iddialarını, göçmen işçi ölümlerini ve havanın yaz döneminde aşırı sıcak olması nedeniyle çıkan "kupa ne zaman düzenlenecek" tartışmalarını gündemden hiç düşürmedi.

Dünya Kupası için yapımı devam eden statların inşaatında şu ana kadar bin 200 göçmen işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili hiçbir önlem almamakla eleştirilen Katar, dünya kupasının yaz aylarında mı kış aylarında mı düzenleneceği ile ilgili sürekli tartışmaların ortaya çıkmasıyla da "Katar doğru tercih miydi?" sorusunun odağında yer aldı.

İktidardaki Muhafazakar Parti'ye yakınlığıyla bilinen Daily Telegraph gazetesi de dün yaptığı yorumda, yeniden oylama yapılması durumunda Katar'ın şansının Rusya'ya göre daha az olduğunu ileri sürdü. Gazete, 2022'ye kadar fazla zaman bulunduğunu ve inşaatlarda çalışan göçmen işçilerden yüzlercesinin hayatını kaybetmesinin Katar için olumsuz bir durum olduğunu aktardı.

- FBI soruşturması ve Putin'in açık desteği

Genel kurul öncesinde FBI tarafından yapılan soruşturma ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in FIFA Başkanı Blatter'e destek vermesi, Ukrayna krizi nedeniyle uzun süredir gerilim yaşayan Rusya ve Batı ülkelerini FIFA başkanlık seçiminde de karşı karşıya getirdi.

FBI ve İsviçre makamlarının seçimli genel kurula sayılı günler kala İsviçre'nin Zürih kentinde operasyon yapmasına tepki gösteren Putin, üst düzey FIFA yetkililerinin ABD'nin isteği üzerine gözaltına alınmasının oldukça garip olduğunu belirtmiş ve "Bu olay, ABD'nin kendi yargısını başka ülkelerde yaymaya çalışmasının bariz bir girişimidir" yorumunda bulunmuştu.

Çok sayıda Batılı ülkenin açıkça Blatter'in gitmesini istemesine ve büyük ses getiren yolsuzluk soruşturmasına rağmen 4 dönemdir başkanlık görevini yürüten Blatter, cuma günü yapılan seçimde rakibi Ürdün Prensi Ali bin el-Hüseyin geride bırakarak ikinci turda beşinci kez seçilmesi İngiltere başta olmak üzere çok sayıda Batılı ülkede hayal kırıklığına neden oldu.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Blatter'e kutlama mesajı gönderirken, İsviçreli futbol adamının "deneyim ve profesyonelliğinin" dünya futbolunun gelişmesine ve genişlemesine katkı sağlayacağından emin olduğunu ifade etti.

İngiliz basını ise yolsuzluk soruşturması nedeniyle seçim haftası boyunca yüklendiği Blatter'ın seçim zaferini "Blatter: 1 - Futbol: 0", "FIFA başkanı, yolsuzluk skandalı fırtınasını şimdilik atlattı", "Blatter, skandallara meydan okuyarak yeniden göreve geldi" yorumlarıyla duyurdu.

- Blatter'in istifa açıklması taktiksel mi?

FIFA Başkanı Blatter'in yıllardır istifasını isteyen İngiltere, gelinen noktada amacına ulaşsa da FIFA'nın yeni başkanının en erken yıl sonunda belirlenecek olması nedeniyle Blatter'in istifasının taktiksel olup olmadığından kimse emin değil.

Bazı uzmanlar Blatter'ın FBI soruşturmasının kendisine uzanacağını anladığı için istifa ettiğini düşünürken, karşıt görüştekiler soruşturmanın geçen hafta başladığını ve Blatter gibi yıllardır futbolun ve FIFA'nın içinde olan bir ismin seçime girmesinin, rakibi Prens Ali bin el-Hüseyin'i saf dışı bırakmasının bir amacı olabileceğini ve yeni seçime kadar farklı bir planı devreye sokabileceğini iddia ediyor.

ABD ve İsviçre makamlarıyla, güçlü sponsor şirketlerle ve FIFA içindeki direnişle mücadele eden Blatter'in soruşturmanın seyrine göre kararını yeniden gözden geçirme ihtimali de bulunuyor. İstifa açıklamasının hemen ardından yakın çalışma arkadaşları Prens Ali bin el-Hüseyin ve David Ginola'nın yeniden aday olduğunu doğrularken, FIFA başkanlığı için en iddialı adayların başında gelen UEFA Başkanı Michel Platini ise bu konuda sessizliğini koruyor.

Blatter yönetimindeki FIFA'nın ilerleyen süreçte başkan adaylığı şartlarını daha da zorlaştırması ihtimallerden biri olarak değerlendiriliyor. Adaylar, şu ana kadar en az beş üllke federasyonunun desteği arkasına alarak yarışa girebilirken, bu rakamın daha da artırılmasının gündeme gelebileceği kulislerden sızan bilgiler arasında.

Son yapılan seçimde ilk turda 133 oy alan Blatter ile 73 oyda kalan Ali bin el-Hüseyin üçte iki çoğunluk için gerekli olan 140 oya ulaşamamıştı. Ürdün Prensi Ali bin el-Hüseyin'in ikinci turda yarıştan çekilmesiyle Blatter, görevine 4 yıl daha devam etme hakkı kazanmıştı.

VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara