Dolar

32,5070

Euro

34,8201

Altın

2.488,09

Bist

9.567,90

'Ana gündem ekonomi olmalı'

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan:- 'Seçim bitti, artık Türkiye için icraat zamanı. Ana gündem ekonomi olmalı. Başta kur oynaklığı, enflasyon ve cari açık olmak üzere ekonomimizin temel sorunlarına odaklanarak kalıcı çözümler üretmemiz ve finansal istikrarı sürdürmemiz gerekiyor'- 'Sertleşecek misillemelerle ülkeleri içe kapanma noktasına götüren korumacılık, büyük çatışmaların habercisi. Uma

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-06-27 16:27:38

'Ana gündem ekonomi olmalı'
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Seçim bitti, artık Türkiye için icraat zamanı, ana gündem ekonomi olmalı. Başta kur oynaklığı, enflasyon ve cari açık olmak üzere ekonomimizin temel sorunlarına odaklanarak kalıcı çözümler üretmemiz ve finansal istikrarı sürdürmemiz gerekiyor." dedi.

İSO Meclisi'nin haziran ayı olağan toplantısı, "Yılın İkinci Yarısına Başlarken Dünya ve Türkiye'deki Ekonomik Gelişmelere Sanayimizin Öncelikleri Açısından Bir Bakış" ana gündemi ile gerçekleştirildi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, toplantının açılışındaki konuşmasında, küresel ticaret savaşlarının yeni ve tedirgin edici bir boyut kazandığına dikkati çekerek, ABD ve Çin arasında karşılıklı ticareti sınırlayıcı önlemlerin alındığı korumacılık rüzgarının ABD ile Avrupa ülkeleri arasında da ayrışmaya neden olduğunu vurguladı.

Ticaret savaşlarının kapsamının genişlemesinin ve restleşmelerin şiddetlenmesinin, küresel büyümenin geleceği açısından endişe yarattığını dile getiren Bahçıvan, "ABD, Çin kaynaklı ithal ürünlere 6 Temmuz'dan itibaren 34 milyar dolarlık ek gümrük vergisi kesmeye başlayacak. Çin'in ceza vergilerine karşılık vermesi halinde ceza kapsamına alınacak ürün miktarının 450 milyar dolara çıkacağı ifade ediliyor. Öte yandan Trump, Harley-Davidson'ın Avrupa pazarına yönelik üretimini tarifeler nedeniyle yurt dışına taşıma kararı almasını eleştirerek işi tehdide kadar vardırdı. Bizi yakından ilgilendiren komşu pazarlarımız İran, Irak ve Ürdün'de de sanayicilerimizi de ilgilendiren farklı farklı ürün gruplarında son haftalarda arka arkaya korumacı önlemler alınıyor." diye konuştu.

Bahçıvan, ticaret savaşlarının korumacılık alanında ipin ucunun kaçmaya başladığına dikkati çekerek, "Bu durum üreticiden tüketiciye, ihracatçıdan ithalatçıya birçok kesimi olumsuz etkiliyor. Sertleşecek misillemelerle ülkeleri içe kapanma noktasına götüren korumacılık, büyük çatışmaların habercisi. Umarız dünya barışı ve huzuru adına işler o noktaya varmaz." değerlendirmesinde bulundu.


- "Artık icraat zamanı"


Türkiye ekonomisindeki gelişmelere değinen Bahçıvan, son dönemde kur artışları ve arkasından gelen faiz hamlelerinin sanayi üzerinde ciddi bir baskı yarattığını, enerji ve emtia fiyatlarının artmasının yanında ticari kredi faizlerinin yüzde 25'lere yaklaşan yüksek oranlarda seyretmesinin yatırım yapmayı zorlaştırdığını ve finansman yükünü artırdığını kaydetti.

Bahçıvan, "Seçim bitti, artık Türkiye için icraat zamanı. Ana gündem ekonomi olmalı. Başta kur oynaklığı, enflasyon ve cari açık olmak üzere ekonomimizin temel sorunlarına odaklanarak kalıcı çözümler üretmemiz ve finansal istikrarı sürdürmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden sanayiciler olarak beklentileri olduğunu dile getiren Bahçıvan şunları kaydetti:

"Bakanlıkların birleştirilerek sadeleştirilmesini olumlu buluyoruz. Nitelikli üretime dayalı nitelikli büyümeye uygun bir kalkınma anlayışına ihtiyaç duyuyoruz. İhracatımızın kompozisyonunda ciddi bir dönüşüm sağlamamız kaçınılmaz. AK Parti'nin seçim beyannamesinde ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payının yüzde 4'ten yüzde 15'e çıkarılması hedefi son derece doğru ve anlamlı. Yüksek katma değerli üretim yapısı için en büyük ihtiyaç; nitelikli bir eğitim ve nitelikli insandır. Eğitimde kalite standartları sistemli bir şekilde takip edilmeli, eğitmenlerin niteliği güçlendirilmeli ve mesleki eğitime gereken önem verilmelidir.

Yine yüksek teknolojili yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılayacak yeni nesil bir kalkınma bankası modelinin oluşturulması öncelik taşımaya devam ediyor. Kalıcı yatırım yapacak yabancı sermaye gelişine önem verilmeli. Kıdem tazminatı sorunu BES modeli örnek alınarak çözüme kavuşturulmalı. Sanayi yatırımlarında 'Emlak Sanayi' modeli ile arazinin rant amaçlı kullanımının da önüne geçilmeli. KDV alacaklarının sanayiciye ödenmesi ve kayıt dışılıkla daha etkin mücadele hayata geçirilmesi. Yine Ar-Ge, yenilikçilik, dijital dönüşüm ve endüstri bölgeleri önümüzdeki dönemin en önemli konu başlıkları."



Haber Ara