Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Almanya'da Mölln katliamının 25. yıl dönümü

IGMG Genel Sekreteri Altaş: - 'Mölln katliamının üzerinden çeyrek yüzyıl geçmişken bu hususta çok daha fazla yol almış olmak gerekirdi'- 'Kurulacak olan yeni federal hükümet, aşırı sağ ile mücadeleyi merkezi bir konu olarak görmeli ve güçlendirmelidir'- 'Devlet Güvenlik Biriminin çıkarlarına uymuyor diye veya emniyet teşkilatı ile savcılık birbirlerini karşılıklı olarak koruyor diye cinayetle

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-11-22 22:29:29

Almanya'da Mölln katliamının 25. yıl dönümü
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş, Almanya'da kurulacak federal hükümetin aşırı sağ ile mücadeleyi merkezi bir konu olarak görmesi gerektiğini söyledi.

Altaş, Almanya'nın Mölln kentinde 1992'de aşırı sağcıların evlerini kundaklaması sonucu Türk kökenli 3 kişinin ölümü ve 9 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan katliamın 25. yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Almanya'da aşırı sağa karşı mücadele kararlılıkla yürütülmemektedir" ifadesini kullanan Altaş, "Aşırı sağ söylemler git gide normalleşmektedir. Mölln katliamının üzerinden çeyrek yüzyıl geçmişken bu hususta çok daha fazla yol almış olmak gerekirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya'da ırkçı motifli cinayetlerin artışına vurgu yapan Altaş, şu ifadeleri kullandı:

"O tarihte gerçekleştirilen alçak saldırıdan bu yana ırkçı motivasyonlarla Almanya'da 150'den fazla insan öldürülmüştür. Bu bilinen rakamdır. Bilinmeyenler de dahil edildiğinde hakikatte belki bu rakam çok daha yüksektir. Henüz kanıtlanamamış birçok vaka aydınlatılmayı beklemektedir. Aşırı sağ motivasyonlarla işlenen suçlarda her sene rekor artış olmakta, buna karşın bu suçların aydınlatılma oranı endişe verici nitelikte diplerde yer almaktadır."

Mölln katliamının üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen ülkede aşırı sağ ile mücadelenin kararlılıkla yürütülemediğini kaydeden Altaş, "Hatta bu hususta bir mücadelenin olmadığını bile iddia edebiliriz. Devlet memuru pozisyonunu işgal eden Neonaziler hakkında çıkan haberler, NSU faciası veya Oury Jalloh vakası endişeye sevk eden sayısız örnekten yalnızca birkaçıdır. AfD'nin meclise girmesi ise durumun ne kadar vahim olduğunu gösteren bir diğer husustur." değerlendirmesinde bulundu. Altaş, "Kurulacak olan yeni federal hükümet, aşırı sağ ile mücadeleyi merkezi bir konu olarak görmeli ve güçlendirmelidir." görüşüne yer verdi.

Altaş, şu ifadeleri kullandı:

"Aşırı sağ motivasyonlarla suç işleyenlere karşı caydırıcılık oluşması için bu suçların çok daha yüksek oranda aydınlatılmasına ihtiyaç vardır. Ayrıca polis şiddetine karşı bağımsız şikayet mercilerinin oluşturulması, açık ve net yasaların yürürlüğe konması gerekmektedir. Neo-nazi olduğunu hiçbir şekilde saklamayan bir polis memurunun maaşını, sırf polislikten men edilmesine karşı açtığı davalarda lehine kararlar çıktığı için ödemeye devam etmek kabul edilebilir değildir. Devlet Güvenlik Biriminin çıkarlarına uymuyor diye veya emniyet teşkilatı ile savcılık birbirlerini karşılıklı olarak koruyor diye cinayetlerin üstünü örtmek kabul edilebilir bir durum değildir. Yasama organının müdahil olması ve net bir mesaj göndermesi gerekmektedir: Aşırı sağ fikirlere Almanya'da yer yoktur."

Mölln katliamında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Altaş, Mölln'ü, Solingen'i, Rostock'u ve Dresden'i hiçbir zaman unutmayacaklarını belirtti.

Almanya'nın Mölln kentinde 23 Kasım 1992'de Türk kökenli iki ailenin yaşadığı binalar kundaklanmış, bunun sonucunda 14 yaşında iki kız çocuğu ve 51 yaşındaki büyükanneleri hayatını kaybetmiş, kimisi ağır olmak üzere 9 kişi yaralanmıştı.

Haber Ara