Dolar

32,5922

Euro

34,7849

Altın

2.506,89

Bist

9.524,59

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, soruları yanıtladı: (2)

'Normalleşme ile ilgili kazanımların korunması için maske, mesafe, temizlik kurallarına uyacağız. Bu rakamlar artarsa, kontrolden çıkarsa o zaman bazı kısıtlamalar geri döner'- 'Elimizdeki kazanımları kaybetmemek, normalleşmeden geriye adım atmamak için yapacağımız şey maske ve mesafe meselesine büyük dikkat göstermek'- 'Ankara Kovid-19'un yükselmesi açısından kritik bir durumda ama hastanel

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-04 15:07:49

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, soruları yanıtladı: (2)
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde, normalleşme kazanımlarının korunması için maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulması gerektiğini, vakaların artması durumunda bazı kısıtlamaların geri dönebileceğini belirtti.

Çelik, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac'ı Paris'e davet etmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Çelik, Macron'un, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e verdiği desteğin yenilgiyle sonuçlandığına dikkati çekti.

Çelik, Macron'un, "Hafter'e destek vermedim, ben tamamen taraflarla görüşme şeklinde tutum aldım" gibi bir duruş sergilemeye çalıştığını belirterek, "Şimdi de Hafter'in tamamen denklem dışı kaldığını gördüğü için Serrac üzerinden bir şeyler yapmaya çalışacak. Ama burada Fransa açısından şöyle bir şey var: Fransa hakikaten kendini hala sömürge devleti zannediyor." dedi.

Fransa'nın Lübnan'da ortaya koyduğu tavrın ve Lübnanlıların protestosunun bununla ilgili olduğuna işaret eden Çelik, şöyle konuştu:

"Yani Lübnan'a gitmiş, Fransa'ya başbakan atar gibi Lübnan'daki başbakana, bakanlara karar verebileceğini, Lübnan'daki siyasi denklemi şekillendirebileceğini düşünüyor. Bütün buraları yönetme hakkı olduğu şeklinde bir kanaate sahip. Libya ile ilgili yaklaşımı da bununla ilgili. Libya halkının tamamını düşünen bir şey değil."

Çelik, Fransız kamuoyuna hitap eden makale, analiz, yorumların Macron'un dış politikasının çelişkilerle dolu olduğunu ve başarısızlıkla neticelendiğini gösterdiğini ifade ederek, Macron'un Türkiye'ye karşı kıskançlık içinde olduğunu, siyasi kariyerini Türkiye'ye karşı hamleler yaparak sürdürmeye çalıştığını dile getirdi.

Macron'un bu tutumunun ülkesinde işe yarayıp yaramadığına ilişkin soru üzerine Çelik, Fransa'da siyasi haberlerde ağırlıklı olarak Türkiye'nin yer aldığına dikkati çekti.

Çelik, Türkiye'nin kendi tabii coğrafyasındaki ekonomik ve kültürel ilişkileri arttırmaya çalıştığında, "Türkiye yeni bir imparatorluk zihniyetiyle hareket ediyor" gibi bir yaklaşım içine girildiğini belirterek, "Bu bir imparatorluk zihniyeti değil, dünyanın her tarafındaki bağlarımızı yeniden canlandırmak, kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirmek. Kendilerine hak gördükleri şeyi bize hak görmüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasının NATO ile uyumlu olduğuna, Fransa ve Yunanistan'ın politikasının ise uyumlu olmadığına işaret eden Çelik, "NATO ülkesi olarak Türkiye taciz ediliyor. Yarın bir gün NATO terörle mücadele ya da başka konularda nasıl bir birlik sağlayacak, nasıl bir mesaj verecek?" dedi.

- Kovid-19 ile mücadele

"Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Ankara'daki durum nedir, hastanelerin yoğun bakımlarında ve ilaç temininde bir sıkıntı var mıdır?" sorularını cevaplayan Çelik, "Ankara'da genel olarak Kovid-19'un artışıyla ilgili bir sıkıntı var. Tablo net, gözüküyor. Sağlık Bakanımız da bu konularda uyarılarda bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Çelik, kalabalık buluşmalar, düğün, asker uğurlamaları ve taziye gibi birçok eylemin salgını artırdığına işaret ederek, ayrıca Ankara ve çeşitli illerde maske konusundaki hassasiyetin zayıf olduğunu, bu konuda uyarılarda bulunduklarını söyledi.

- "Hastanelerle ve ilaçla ilgili bir problem yok"

"Maske, mesafe, temizlik" kurallarına uyum azaldığında Kovid-19 vakalarının yükseldiğini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yazın getirdiği rehavetle, tatil vesaire gibi unsurlarla maalesef bir rehavet ortaya çıktı. Bu da yükseltti. Ankara Kovid-19'un yükselmesi açısından kritik bir durumda ama hastanelerle ilgili bir problem yok. Yani hastane kapasitesi Ankara'nın yeterli. İlaçla ilgili de bir problem yok. Yani ilaç sıkıntımız yok. Ama hastanelerimiz yeterli, ilaç sıkıntımız yok diye kendimizi rahat hissetmeyelim."

Ömer Çelik, Ankara başta olmak üzere bütün illerde maske takmanın nefes almak kadar doğal hale gelmesi, mesafe ve hijyen kurallarına, doktorların tavsiyelerine uyulması gerektiğinin altını çizdi.

Kovid-19 salgınının birinci pik seviyesinin büyük başarıyla atlatıldığına işaret eden Çelik, yine aynı hassasiyet gösterildiğinde başarıya ulaşılacağını ve rakamların aşağıya ineceğini belirtti.

- "Rakamlar artarsa, kontrolden çıkarsa bazı kısıtlamalar geri döner"

İlk dönemde alınan kısıtlamaların Kovid-19 salgınının azalmasına etkilerine ilişkin soruyu cevaplayan Çelik, kısıtlamaların kaldırılmasının ardından normalleşme döneminin yarısının da vakalarda yükselme yaşanmadan geçtiğini dile getirdi.

Çelik, normalleşme sürecinin ilerleyen haftalarında ortaya çıkan rehavetin ve kurallara uymamanın sayıları artırdığını belirterek, şöyle konuştu:

"Normalleşme ile ilgili kazanımların korunması için maske, mesafe, temizlik kurallarına uyacağız. Bu rakamlar artarsa, kontrolden çıkarsa o zaman bazı kısıtlamalar geri döner. Çünkü en önemli olan şey vatandaşımızın hayatı, insanımızın sağlığı. Dolayısıyla elimizdeki kazanımları kaybetmemek, normalleşmeden geriye adım atmamak için yapacağımız şey maske ve mesafe meselesine büyük dikkat göstermek."

- Sağlık çalışanları

"Sağlık çalışanlarına yönelik yeni teşvik ve müjdeler planlanıyor mu? Örneğin 'Kovid-19 meslek hastalığı olsun' diyorlar, bazı haklar talep ediyorlar. Bu konuda çalışıyor musunuz?" sorusuna Çelik, şu yanıtı verdi:

"Sağlık çalışanlarımızın fedakarlığını takdir edecek, onlara teşekkür edecek herhangi bir söz bulmamız mümkün değil. Bu derece fedakar, bu derece adanmış, bu derece vatansever bir motivasyonla çalışıyorlar ve vatanseverlik kavramına bambaşka bir boyut eklediler. Yani bu sadece hekim ahlakıyla ya da kişisel ahlakla izah edilecek bir şey değil. Birçok arkadaşımın eşleri var, dostlarımız, kardeşlerimiz var. Büyük bir tehlike altında çalışıp, çoluk çocuğunu korumak için aylarca evine gitmeyen sağlık çalışanları var."

Çelik, doktor ve hemşirelerden, hasta bakıcılarına ve temizlik işçilerine kadar sürece destek veren bütün çalışanların fedakarlıklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlık çalışanlarımız için daha iyi iyileştirmeler yapmak her zaman gündemde. Bu bahsettiğiniz meslek hastalığı, diğer konular bildiğim kadarıyla bakanlıklar arası bir çalışmayla değerlendiriliyor. Gündeme gelen konular, o konularda net bir şey söyleyecek durumda değilim şu anda. Hazine ve Maliye Bakanlığımız birçok teşvik açıkladı onların hayatlarını kolaylaştırmakla ilgili. Dolayısıyla bütün bunlar, Sağlık Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, ilgili başka bakanlıklar arasında çalışmayla değerlendirilen konular. Ama bir kere daha ifade ediyorum, onların durumlarının iyileştirilmesi, bu zor şartlardaki birtakım gündeme gelen konuların onların lehine düzenlenmesi her zaman gündemimizde. Bunlar çalışılıyor."

Çelik, "Yüz yüze eğitim başlayabilecek mi, tablo size göre ne diyor?" sorusu üzerine, Kovid-19 tablosunun kısa zamanda değişebildiğini vurgulayarak, "Bugünden o tarihe bir şey söylemek söz konusu değil. Şu ana kadar tarih değişmedi. Ama şöyle bir şey oluyor, bugün aldığımız bir tedbir hemen bir hafta içerisinde neticesini verebiliyor. Dolayısıyla bütün bu konularda yapacağımız işlerin esası bizim bugün nasıl davrandığımızla ilgili." dedi.

- Kadın cinayetleri

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün kadın cinayetlerini "terör eylemi" olarak tanımlamasına ilişkin değerlendirmesi istenen ve "AK Parti'nin kadın cinayetleriyle mücadelede bir yöntem değişikliği düşünüyor mu?" sorusu sorulan Çelik, "Terör meselesi gibi adlandırarak, o kadar sert baktığımızı gösteriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, kadın cinayetleri konusunda bütün tedbirleri almaya hazır olduklarını dile getirerek, çalışmalarını ilgili paydaşlar ve kadın örgütleriyle sürdürdüklerini vurguladı.

Bu konuda kültürel yaklaşımın önemli olduğunu işaret eden Çelik, "Burada dilimizde kullandığımız kelimelerden, gündelik hayattaki bazı davranışlarımıza kadar hatta çocuk yetiştirmeye, kız çocukla erkek çocuk arasındaki yetiştirme farklılığına kadar, maalesef cinsiyetçi, ataerkil ve maço bir kültürü besledikçe bu neticeler ortaya daha çok çıkıyor." şeklinde konuştu.

Çelik, toplumun tamamının polis gözetimi altında tutulamayacağını ifade ederek, "Denetimler en üst düzeyde yapılıyor. Cezaların yeterli olduğu çoğu kez ifade ediliyor. Yeterli değilse daha da bununla ilgili her zaman çalışma yaparız." açıklamasını yaptı.

Bu sorunun, sadece siyaset alanının düzenlemeleriyle çözülemeyeceğine, aynı zamanda toplumsal seferberlik meselesi olduğuna dikkati çeken AK Parti Sözcüsü Çelik, şunları kaydetti:

"Haberlerde, televizyonlarda, dizilerde kullandığımız dilin, psikologlar ve sosyologlar tarafından bir analizi yapılsa, büyük oranda cinsiyetçi bir dil, ayrımcılığın çok yoğun olduğu bir dil çıkar. Günlük hayatımızda kullandığımız birtakım ifadeler var. Bu ifadeler düzeltilmeli. Aslında dil zihnin bir ürünü, sadece dille konuşmuyoruz, dilin içerisinde yaşıyoruz, kendi yaşam alanımızı ifade etmiş oluyoruz. Yani bu hepimizin topyekun, kendi çevremizden başlayarak mücadele etmemiz gereken bir şey. Buna sivil toplum el atmalı, belli platformların kurulmasına, belli eğitimlerin verilmesine iş dünyası destek vermeli.

Devletin verdiği eğitimler kadar belli toplum kesimlerinin, belli hizmet sektörlerinin bu şekilde eğitilmesi, gerekirse aileler için bu eğitimlerin belediyelere destek verilerek belediyeler üzerinden yapılması, yani topyekün mücadele etmemiz gereken bir şey. Dolayısıyla bu bir 'terör', savaşmamız gereken bir şey ve topyekün seferberlik gerekiyor. Siyaset alanında yapmamız gereken bir şey varsa bu taleplere açığız, bu sözleri dinlemeye her zaman hazırız, bu konuda kadınlarımızın emrine amadeyiz."

(Bitti)


Haber Ara