Dolar

32,5402

Euro

34,9141

Altın

2.422,88

Bist

9.717,13

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (4)

'(Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu'nun darbedilmesi) Birisi saygısız üslupla İçişleri Bakanı'na saldıracak ama İçişleri Bakanımız kişilik haklarını koruduğu için 'saldırıyı kışkırtıyor' olacak, böyle saçma sapan bir denklem kurulabilir mi'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-01 22:06:24

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (4)
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu'nun darbedilmesine ilişkin, "Birisi saygısız üslupla İçişleri Bakanı'na saldıracak ama İçişleri Bakanımız kişilik haklarını koruduğu için 'saldırıyı kışkırtıyor' olacak, böyle saçma sapan bir denklem kurulabilir mi?" dedi.

Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Bilim Kurulu Üyesi Tevfik Özlü'nün açıklamalarının sorulması üzerine Çelik, şunları söyledi:

"Tevfik Bey'in açıklaması tamamen şöyle, 'Yani kararı biz vermiyoruz, bize danışılıyor, biz fikirlerimizi söylüyoruz, olumlu fikirlerimizi de söylüyoruz, olumsuz fikirlerimizi de söylüyoruz' diye, doğrusu da budur. Bir kere şunu söylemek isterim, Bilim Kurulu'ndaki bütün hocalarımıza müteşekkiriz. Hepsinin ilmi birikiminden, hepsinin bu ülkeye olan sevdasından, bilimsel birikimlerinden bu süreçte azami şekilde istifade ettik. Hepsi de vatansever bir şekilde bilgi birikimlerini, tavsiyelerini aktardılar. Ama tabii ki son söz bu tip süreçlerde siyasi iradenindir. Siyasi irade birçok dinamiği değerlendirerek, birçok dinamiği bir araya getirerek buradaki kararları verir. Zaman zaman Türkiye'de bu tip tartışmalar oluyor, yani işte 'bilim kurulu bunu demiş' ama 'bu yapılmamış' gibisinden. Kuşkusuz vatandaşımızın hayatını riske atacak bir şey söz konusu olmaz."

Çelik, maske ve mesafe meselesine uyulması gerektiğine dikkat çekerek, "O mesele bir eleştiri değil, bir konumlandırma meselesi, yani Bilim Kurulu bir danışma kuruludur. Bu şekilde siyasi iradenin o danışma kurulundan aldığı veriler, datalar, bilgiler ve görüşler gibi başka yerlerden aldığı veriler, bilgiler, datalar ve görüşler de var, neticede bir siyasi karar çıkıyor. Biz hocalarımızın emeklerine bir kere daha teşekkür ediyoruz." şeklinde konuştu.

- "Maske ve mesafe kuralına uyulsa biz bu meseleyi aşarız"

"Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu"ndaki bazı rakamların yükselmesine, yeni tedbir ve kısıtlamaların olup olmayacağına dair soruya ilişkin Çelik, şu bilgileri verdi:

"Hem İçişleri Bakanımız hem Sağlık Bakanımız il il değerlendirme yapıyorlar. Yani bazı illerde görüyorsunuz geçmişte yüksekti fakat sahadaki tedbirler sıkı bir şekilde hayata geçti, vatandaşımız da sağ olsun teveccüh gösterdi ve o illerde rakamlar aşağıya doğru gitti. Mesela bazı iller çok iyiydi ama daha sonra bu illerde yükselmeye başladı. Yani neden? O sahada bir gevşeme oldu. Dolayısıyla burada aslında mevcut tedbirler içerisinde maske ve mesafe kuralına uyulsa biz bu meseleyi aşarız. Ama tabii ki maske ve mesafe kuralına uyulmadığı durumda rakamlar yükselmesi halinde normalleşmeyle ilgili verdiğimiz birtakım normalleşme kararlarını bazı illerde bazılarını geri alma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla onlar il il değerlendiriliyor ya da Türkiye genelinde de değerlendiriliyor. Tabii yani şu anda verilmiş hani şöyle bir karar var, böyle bir karar var gibisinden bir şey değil ama dediğim gibi sahadaki gevşemeye bağlı olarak illerde yükseldiği zaman tabi yeni tedbir almanız gerekiyor."

- "Bu ifadeyi kullanmak terbiyesizliktir"

Çelik, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu'nun darbedilmesiyle ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik eleştirilerinin sorulması üzerine, "Burada bazı meselelere cevap verirken mümkün olduğu kadar üslubumuzu korumaya çalışıyoruz, bunu rakiplerimizden de bekliyoruz. En azından siyasi akılla siyasi argüman üreterek birbirimizi eleştirelim diye buna dikkat ediyoruz, kişiselleştirmemeye çalışıyoruz. Fakat maalesef son zamanlarda özellikle CHP Sözcüsü bu kuralın dışına çıktı ve bu kuralı da sistematik olarak ihlal etmeye devam ediyor. O açıklamasına baktım İçişleri Bakanımıza 'Sarayın atama memuru' diyor, bu ifade terbiyesiz bir ifadedir, bu ifadeyi kullanmak terbiyesizliktir." diye konuştu.

"Ne Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ne de İçişleri Bakanımıza dönük olarak bu ifadeyi kullanmaya hakları var." ifadelerini kullanan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi bir milletvekili sıfatı taşıyan birisi, milletvekili sıfatının kaldırmaması gereken, milletvekili sıfatına yakışmayan bir şekilde İçişleri Bakanımıza 'tecavüzün kollayıcısı' diyor. Şimdi bu milletvekilinin İçişleri Bakanımıza söylediği sözü görmezden geliyorlar, bu ahlaksız sözü, bu terbiyesiz sözü, bu kınanması gereken sözü. Sonra İçişleri Bakanımızın ona verdiği cevap üzerinden siyaset üretmeye çalışıyorlar. Şimdi eğer birileri kendilerine 'tecavüz kollayıcısı' dediği zaman, bunu cevap verilmemesi gereken, gayet doğal karşılanması gereken bir söz olarak görüyorlarsa bu onların kendilerinin bileceği iştir. Ama biz de birisi çıkıp da böyle bir saygısızlık yaptığı zaman, 'tecavüz kollayıcısı' diye bir ifade kullandığı zaman İçişleri Bakanımızın verdiği cevabı aynen muhatabımıza veririz. Bu kadar net, İçişleri Bakanımız doğru yapmıştır. Daha sonra o söz konusu milletvekili bir saldırıya uğramış. Şimdi düşünebiliyor musunuz, birisi saygısız üslupla İçişleri Bakanı'na cevap verecek ve saldıracak ama İçişleri Bakanımızın kişilik haklarına saldıracak, İçişleri Bakanımız kişilik haklarını koruduğu için 'saldırıyı kışkırtıyor' olacak, böyle saçma sapan bir denklem kurulabilir mi? Yani herhangi bir milletvekilinin saldırıya uğramasını hepimiz eleştirelim, hepimizi kınayalım."

Çelik, CHP Sözcüsü'ne yönelik eleştirilerde bulunarak, "Kim bizim bir arkadaşımıza 'tecavüz kollayıcısı' gibi bir ifadede bulunuyorsa yaptığı terbiyesizliktir. Bu terbiyesizliği görmeden verilen cevabı, şiddetin kışkırtıcılığı olarak görmek de ikinci bir terbiyesizliktir. İçişleri Bakanımıza söylenen söz terbiyesizce bir sözdür, kişilik haklarına saldırılmıştır, o da kendi kişilik haklarını koruyan bir cevap vermiştir. Burada kınanması gereken o milletvekilidir. Hele 'atanmış memur' gibisinden kabine üyelerine dönük bir ifade kullanmak tamamen o vesayetçi kafanın ortaya koyduğu yaklaşımların aynen devam ettiğini göstermekten başka işe yaramaz." ifadelerini kullandı.

- Kılıçdaroğlu'ndan test istenmesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adli yargı yılı açılışına katılımı için Kovid-19 testinin istendiği iddiasının sorulması ve CHP'li Özgür Özel'in "Bu bir hadsizliktir, terbiyesizliktir" sözlerinin hatırlatılması üzerine Çelik şunları kaydetti:

"O şahsın sözlerinin bir önemi yok. Buradaki mesele şu, bu tip toplantılarda katılım söz konusu olduğu zaman katılan herkes test yaptırıyor. Buradaki mesele bir protokol meselesi değil. Oradaki en üst düzey protokol mensubu da test yaptırıyor, en düşüğü de yaptırıyor. İkincisi test yaptırmak size dönük bir saygısızlık değil, tam tersine sizin arasına katılacağınız topluluğa dönük saygınızı gösteren bir şeydir. Nihayetinde belli bir salonun içerisinde. Kendisine böyle bir davet gitti mi? Ben o kısmını bilmiyorum. Ama genel olarak kural olarak söylüyorum, buradaki mesele bir topluluğun içerisine gireceğimiz zaman hepimiz bu testi yaptırmak durumundayız. Çünkü kalabalık, kapalı bir ortamda kalıyoruz. Hem sorumluluk duygusu gereği vebal de hissediyoruz. Bu hem o kişinin sağlığının korunmasıyla ilgili bir şey hem de herhangi birine zarar vermemekle ilgili bir şey. Böyle bir açıklama yapılabilir mi? Tamamen nezaket dışı, laf olsun diye yapılmış saygısız bir açıklama."

(Bitti)

Haber Ara