Dolar

32,4712

Euro

34,8001

Altın

2.479,57

Bist

9.530,47

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

(HDP-İYİ Parti arasındaki tartışmalar) Bu Millet İttifakı kimlerden oluşuyor, bunu bilmek herkesin hakkı'- (Akşener'in 'memleket masası' önerisi) En temel asgari meşruiyete, nezakete dikkat edilmeden masa kurmanız sadece bir fantezi olarak kalır'- 'Meşruiyetin en temel ilkelerini ihlal edenlerle hangi zeminde bir araya geleceksiniz? Gündeme almamız için sebep yok'- 'Memleket meselelerini k

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-05-12 19:13:04

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, HDP ile İYİ Parti arasındaki tartışmalara ilişkin, "Bu Millet İttifakı kimlerden oluşuyor, bunu bilmek herkesin hakkı." dedi.

Çelik, Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında video konferansla gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Çelik, HDP ile İYİ Parti arasındaki tartışmalara ilişkin soru üzerine, tartışmayı izlediklerini, buna benzer başka tartışmaların da olduğunu söyledi.

Siyasi partilerin, vatandaştan gelen toplumsal talepleri siyasi temsile çevirmekle görevli olduğunu belirten Çelik, bu nedenle siyasi partilerin vatandaşla ilişkilerinde şeffaflık ve dürüstlüğün olması gerektiğini dile getirdi.

Cumhur İttifakı'nın kimlerden oluştuğunun, bu ilişkinin şekli ile verilen kıymetin ortada olduğunu, bu ittifakın güçlenerek devam edeceğinin açık ve aleni şekilde söylendiğini ifade eden Çelik, "Fakat nedense karşımızdaki Millet İttifakı'nın bileşenleri, sayı saymaya başladığınız andan itibaren flulaşmaya başlıyor, bir kısmı içinde ve aynı anda dışında gözüküyor, bu taraftan bakarsan madde bu taraftan bakarsan enerji gibi gayet göreceli bir durum söz konusu. Yani burada yapacakları şey şu; bu Millet İttifakı kimlerden oluşuyor, açık bir şekilde söyleyecekler. Hepimizin sicil amiri vatandaştır. Hepimiz vatandaşın verdiği meşruiyetle bu görevleri yapıyoruz. Dolayısıyla burada mahcubiyetle karışık bir gizlilik içerisinde bir ittifak söz konusu." diye konuştu.

HDP'nin sürekli olarak "Siz, bizi zikretmeseniz de bizimle ittifak halindesiniz. Bizi zikretmekten uzak durmanız, işin içinde olduğumuz halde, bizimle istişare ettiğiniz halde, biz yokmuşuz gibi davranmanız siyasi kurallara uygun bir davranış değil." dediğini anlatan Çelik, "Karşı taraf ise 'Hayır, biz sizinle istişare etmedik, hiçbir şey konuşmadık.' diyor. Dolayısıyla bu ittifak kimlerden oluşuyor bunu Cumhuriyet Halk Partisine sormak lazım. Diğerlerine sormak lazım. Sizin ittifakınız kimlerden oluşuyor ve aranızda nasıl bir ilişki var? " ifadelerini kullandı.

Çelik, Cumhur İttifakı'nın nasıl bir ittifak olduğunu, vatandaşla açık şekilde paylaştıklarını, ilkelerini, siyasi duruşlarını açıkladıklarını ve bu konuda son derece şeffaf olduklarını söyledi.

Ancak Millet İttifakı'na bakıldığında "gizemlilik, dolaylı cümle kurma ve imalarla kendini anlatma" gibi bir tavır bulunduğuna işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ittifak kimlerden oluşuyor, bu ittifakın unsurları arasındaki ilişkinin kuralları nedir? Vatandaşımızın da siyasetle ilgilenen herkesin de bunu bilmeye hakkı var. Birinin söylediğini öbürü inkar ediyor, ötekinin söylediğini öbürü inkar ediyor. Halbuki yerel seçimlerde görüldü ki böyle açık bir ittifak var ve bunun bileşenleri açık seçik ortada. Ama daha sonra gelindiğinde biri diğerini terörle suçluyor, öbürü diyor ki 'beni terörle suçluyorsun ama sen benimle gizli kapılar ardında istişare etmiyor muydun?' Tüm bunların şeffaflığa kavuşması gerekir. Biz, burada tabii bu tartışmayı izliyoruz ama bildiğimiz bir şey var, vatandaştan bir şey saklanmaz. Ortada, 'Millet İttifakı' diye bir şey olduğunu söylüyorsunuz, bu Millet İttifakı kimlerden oluşuyor, bunu bilmek herkesin hakkı. Yani bu ittifakın pazartesi, salı, çarşamba günleri üyesi şunlardır, perşembe, cuma günleri üyesi şunlardır, şu konulara göre, bu ittifakın üyeleri bunlardır ama bu konulara geldiğimizde bunun üyeleri bunlardır, gibisinden böyle yanar döner, gizemli bir yaklaşım, vatandaştan ve siyasi kamuoyundan bilgi saklayan ya da aynı anda birbirine zıt bilgileri sunan bir yaklaşım olmaz. Biz seyircisiyiz, kendi aralarındaki bir mesele. Ama gördüğümüz bu muğlaklığı, bu şeffaf olmayan durumun günlere göre değişen denklemlerin ya da konulara göre değişen denklemlerin sebebini tabii herkes gibi biz de merak ediyoruz."

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "memleket masası" önerisinin toplantıda gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine Ömer Çelik, böyle bir gündemleri bulunmadığını aktardı.

"Bir masa etrafında buluşalım" denildiğinde asgari nezaket ve bazı kuralların bulunması gerektiğini dile getiren Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Millet İttifakı içerisindeki bir siyasi partinin mensupları, darbeci sözlerde bulunuyorlar, ittifak içerisinden bunlara tepki gelmiyor. Şimdi karşı karşıya oturup ne konuşacaksınız? Bazı meşru şeyler birbiriyle telif edilir ama meşru olanla gayri meşru olan telif edilmez. Yani demokrasi gibi meşru bir şey ile darbecilik gibi gayrimeşru bir şeyin telif edilmesi söz konusu değil. İkincisi, seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamı, Türkiye Cumhuriyeti rejiminin ve Anayasası'nın içerisinde seçilmiş bir makam olduğu halde sürekli olarak 'saray rejimi' diyerek, 'illegal, antidemokratik ve gayrimeşru' bir takım etiketler kullananlarla neyi konuşacaksınız? Yani en ufak bir siyasi meseleyi bile rejim tartışması haline getirmeye çalışanlarla neyi konuşacaksınız? Biz demokratik rejimi savunuyoruz, karşımızdaki sistematik olarak demokratik rejim etiketi altında 'Yassıada Rejimine' gönderme yapıyor. Dolayısıyla bu ikisini nasıl telif edeceksiniz. Masa dediğiniz şey asgari bir zemindir, asgari bir kurallar bütünüdür, bunu nasıl tesis edeceksiniz."

Çelik, herkesin herkesle konuştuğu, herkesin asgari müştereklerde buluştuğu, bunun üzerine siyasi fikirlerin bir araya gelerek ortak değerler oluşturduğu durumun ideal olduğunu ancak bunun için gerekli vasıfların, yeterliliklerin ve kapasitenin bulunması gerektiğini belirtti.

- "Bunu gündeme almamız için herhangi bir sebep yok"

"Bu çerçeveye bakıldığında masayı nasıl kuracaksınız?" diye soran Çelik, "Sürekli masanın ayağını kesenler, sürekli olarak antidemokratik siyasetten bahsedenler, 'saray rejimi' diye Sayın Cumhurbaşkanını hedef alanlar, seçilmiş cumhurbaşkanının seçildiği seçimi, gayrimeşru ilan etmeye kalkanlar, yani demokrasinin, sivil siyasetin, siyasal meşruiyetin ve anayasal meşruiyetin en temel ilkelerini ihlal edenlerle, hangi zeminde bir araya gelip hangi kurallar içerisinde bunu konuşacaksınız? Dolayısıyla bunu gündeme almamız için herhangi bir sebep yok." ifadelerini kullandı.

Çelik, kendilerinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ve milli iradenin esas olduğunu söylediğini ancak birilerinin sürekli olarak bunların meşruiyetini tartışmaya açmaya çalıştığını dile getirdi.

"Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamının, seçildiği seçimin meşruiyetini tartışanlarla bir masanın etrafına gelip neyi konuşacaksınız?" diye soran Çelik, şunları kaydetti:

"Bu teklifin geldiği Millet İttifakı'nın içerisindeki birbiriyle bağdaşmaz siyasi görüşlerden kaynaklanan da bir sorun var ayrıca. Ortada en temel değerler konusunda bir mutabakatınız olacak ki daha sonra siyasetin pratik sorunlarıyla ilgili bir fikir teatisinde bulunabilesiniz ama karşımızda, dikkatimizi çekiyor, son 6 aydır doğrudan meşruiyeti hedef alan, anayasal, siyasal meşruiyeti, demokratik meşruiyeti hedef alan, Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamını ve kurumlarını hedef alan, Türkiye'nin yaptığı seçimi hedef alarak millet iradesini tartışmaya açmaya çalışan, millet iradesini gayrimeşru saymaya çalışan bir savrulma içerisinde olan bir yapı var. Bütün bu masanın etrafında nasıl bir araya gelip de örneğin son bir haftadır darbecilik tartışması yapan CHP ile herhangi bir konuda ortak fikir üreteceksiniz? Dolayısıyla en temel asgari meşruiyete, asgari nezakete dikkat edilmeden, herhangi bir şekilde masa kurmanız, bu masadan bahsetmeniz sadece bir fantezi olarak kalır, gündemimizde yok. Ama bu meselelerin düşünülmesi gerekiyor. Bu memlekette siyasetçi çıkıyor, milletin onay verdiği Cumhurbaşkanlığı makamını, hükümeti 'saray rejimi' diye ifade ediyor. Kendi siyasi tarihlerine bakmadan, kendi siyasi tarihlerine ait ne kadar kavram varsa bugün için kullanmaya çalışan bu iflah olmaz antidemokratik yaklaşımlarını aynen sürdürmeye çalışıyorlar. Cevap verdiğinizde de 'memleket meselelerini konuşalım' diyorlar. Memleket meselelerini konuşmak için önce bir zemin olması lazım, masanın ayaklarını kesen bir takım muhataplarla hangi masada neyi konuşacaksınız."

(Bitti)

Haber Ara