Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

'(Üç ismin milletvekilliğinin düşürülmesi) Meclisinki usulü bir işlemdir. Odaklanılması gereken, mahkeme kararıdır. Meclis bunu yapmaya mecbur'- 'CHP savrulmalarına alışkınız ama darbeci Hafter için 'seküler ve makul yönetim', Serrac yönetimine ise 'cihatçı' demek tarihi, vahim bir hatadır'- (Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel'in gözaltına alınması) Gazetecilerle ilgili yargı süreci devam ed

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-08 19:29:51

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, üç ismin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin, "Meclisinki usulü bir işlemdir. Odaklanılması gereken, mahkeme kararıdır. Meclis bunu yapmaya mecbur." dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

CHP'li bir Grup Başkanvekilinin Libya'daki darbeci Halife Hafter güçlerine "seküler" ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine yönelik "cihatçı" sözleri nedeniyle hala özür ve düzeltme gelmediğini belirten Çelik, şunları söyledi:

"Dış politika konusundaki CHP savrulmalarına alışkınız ama bu derece darbeci bir isim için 'seküler ve makul bir yönetim' demek ve BM tarafından meşru kabul edilen Serrac yönetimine ise 'cihatçı' demek, doğrusunu söylemek gerekirse, bu derece vahim bir hata, dış politika konusunda belki tarihimize birinci sıraya geçecek bir hatadır. Dolayısıyla o grup başkanvekilinin, grup başkanvekillerinin kendi partileri adına konuşmak gibi bir kimliği de var, bu hususu düzeltmesi ve bu husustan dolayı da özür dilemesi gerekir. Oradaki darbeci bir kişiyi, gayrimeşru bir kişiyi 'seküler ve makul' olarak adlandırıp, BM'nin meşru kabul ettiği yönetimi 'cihatçı' olarak adlandırmak nasıl bir yanılgıdır? Bunu doğrusunu söylemek gerekirse öğrenmek isteriz.Türkiye, hem kardeş Libya halkının yanında olmak kaygısıyla ve arzusuyla hem de orada Akdeniz'in istikrarı açısından Serrac yönetimine destek vermeye devam edecektir."

Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, saat 21.00'de TRT'de özel bir yayının olacağını ve önemli açıklamalarda bulunacağını söyledi.

Kovid-19 pandemisi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığının destek paketlerini açıklamaya devam ettiğini hatırlatan Çelik, "Borsa İstanbul tarihinde ilk kez 13 gün kesintisiz artarak tarihinin en uzun soluklu yükselişini gerçekleştirdi. Tüm kara propagandalara karşı bu, Türkiye'ye duyulan güvenin ifadesidir. Burada tabii çeşitli kesimleri unutmadığımız gibi tabii ki başımızın tacı çiftçilerimizi de unutmuyoruz. Hububat üretimi ve pancar küspesi için toplamda 1,5 milyon dekarlık sözleşmeli ekili alan ile 400 milyon lirayı aşan avans desteğinde bulunuldu. Çiftçilerimizden ilk hasadı TÜRKŞEKER almaya başladı. Bu şekilde Kovid sonrasında, Kovid döneminde de gördüğümüz gibi gıda konusu, gıda konusundaki tedarik zinciri, artık stratejik bir sektör olarak tamamen yerini almıştır. Bunu daha da güçlü bir şekilde değerlendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

CHP'li Enes Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik itirazlara ilişkin soru üzerine Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Meclis'in yaptığı aslında, mahkemenin verdiği kararın usulü bir şekilde yerine getirilmesidir. Milletvekilliği, biliyorsunuz, Anayasanın 84. maddesinin ikinci fıkrası, Meclis iç tüzüğünün 136. maddesi gereği Genel Kurul'da okunuyor. Bu çerçevede kesin hüküm giyme ve kısıtlanma halinde düşmesi, kesin mahkeme kararının Genel Kurul'a bildirilmesiyle oluyor. 95'te yapılan bir düzenlemeyle bu hale geldi. Dolayısıyla bir kişi bu hükmü giydiği andan itibaren Genel Kurul'a bunun okunması gerekiyor. Şimdi burada bazı iddialardan bahsediyorlar, diyorlar ki 'dönem sonu beklenebilirdi' diye. Meclis Başkanımız önemli bir hukukçudur, bütün bunları teker teker açıkladı. Bugüne kadar dönem sonunun bekletildiği herhangi bir şey yok, uygulama yok, Genel Kurul'un bilgilenmesinin dönem sonuna bırakıldığına dair bir bilgi yok. Şimdi 'teamül var' diyorlar, böyle bir teamül de yok.

Tam tersine, Genel Kurul'a bu, kesin hüküm gerçekleştikten sonra okunmuş, dönem sonuna bırakılması gibi tek bir kesin hüküm yok. Bununla ilgili olarak Meclis Başkanlığından da bilgi alınabilir. Geçmiş yıllarda bu uygulama nasıl yapılmış? Dönem sonuna bırakılma uygulaması var mıdır yok mudur? Sonra bir iddiada bulunuyorlar, 'Bu işle ilgili olarak konunun uzmanlarına soruldu ve konunun uzmanlarının bunun dönem sonuna bırakılması ile ilgili kararı dosyanın içerisinde var.' diyorlar. Bir kere böyle bir karar da yok, yani herhangi bir konunun uzmanın verdiği bir görüş de yok. Dolayısıyla bu bahsedilen çalışmanın, daha önceki Meclis Başkanımız Sayın Binali Yıldırım döneminde yapıldığını söylüyorlar. Halbuki bu 2 milletvekili ile ilgili bilgi, Sayın Şentop döneminde gelmişti. Dolayısıyla o şekilde bir uzman görüşü olması zaten söz konusu değil. Bunu bir kere belirtmek isterim, yani CHP tarafından iddia edilen uzman görüşü gibi bir şey kesinlikle dosyada söz konusu değil."

Çelik, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruya ilişkin de şunları kaydetti:

"Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, hükmün kesinleşmesini engellemez. Adı üstünde, bir şey kesinleştikten sonra Anayasa Mahkemesine başvuru yapılabilir. Kesin hüküm haline gelmemiş kararlar içinse bireysel başvuru olmayacağı son derece açık bir durumdur. Dolayısıyla Meclisin yaptığı işlem, Anayasanın 84. maddesinin ikinci fıkrası ve Meclis iç tüzüğünün 136. maddesi gereği usulü bir işlemdir. Yani burada odaklanılması gereken şey, Meclisin yaptığı işlem değil mahkemelerin verdiği karardır. Mahkemelerin verdiği kararı hiç kimse tartışmadan, bu kararın içeriğinin ne olduğunu hiç kimse tartışmadan, Meclis bu işlemi yapmaya mecburdur. 'Teamül bunu yasama dönemi sonuna bırakmaktır' deniyor. Bu geçmiş uygulamaların hiçbirinde böyle bir şey yok. Yani bir şeyin teamül olması için birden çok kere bu uygulamaya imza atılmış olması lazım. Böyle bir uygulama yok, böyle bir uygulama olmadığı için tekerrür de etmemiş. Dolayısıyla teamüle de dönüşmemiş denilebilir."

- "Maske, normalleşmenin korunması için önemlidir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, dışarıda maskesiz dolaşan bazı vatandaşlarla ilgili endişeler anımsatılarak, kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik kararların yeniden ele alınmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine, önceliklerinin, normalleşme sürecini korumak ve geliştirmek olduğunu vurguladı.

Bunun yolunun maske takmak, mesafeyi korumak ve temizlikten geçtiğine işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yapılmazsa, vaka sayıları yükseltilirse tabii ki durum yeniden değerlendirilecektir. Bizim arzu ettiğimiz şey şudur; sıfır vaka sayısını görmek. Sıfır vaka sayısına ulaşmak istiyoruz. Bunun için istirham ediyoruz; maske meselesi normalleşmenin korunması için önemlidir. Yoksa bugünlerdeki normalleşmenin ters yüz olma ihtimali de vardır. O sebeple maskeyi takacağız, mesafeyi koruyacağız ve temizliğe dikkat edeceğiz.

Bu, normalleşmeyi güçlendirir. Buna odaklandığımız zaman neticeyi alırız. Ama odaklanmazsak, vaka sayılarında bir yükselme söz konusu olursa tabii ki o zaman yeni bir değerlendirme yapılacaktır."

- "Gazetecilerle ilgili yargı süreci devam ediyor"

Çelik, gazeteciler İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız hakkındaki gözaltı kararlarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Gazetecilerle ilgili yargı süreci devam ediyor. Askeri casusluk suçu çerçevesinde bir soruşturma söz konusu. Onu beklememiz gerekiyor." açıklamasında bulundu.

HDP'nin yürüyüş başlatma kararına ilişki soru üzerine de Çelik, "Şu anda salgın dönemindeyiz, hiçbir şekilde vatandaşlarımızı riske atacak toplanmaların söz konusu olmaması, herkesin hassas olması gerekir. Bu hassasiyet içerisinde davranılması gerekir." dedi.

Maske ve mesafenin önemine vurgu yapan Çelik, aynı zamanda çeşitli toplanma ve yürüyüşlerde suç olan, terör örgütü lehine propaganda yapan bazı hususları gördüklerini ifade etti.

Çelik, bunların da olmaması gerektiğinin altını çizerek, "Terör örgütü dediğimiz organizasyon; askerimizi, sivil insanımızı öldüren, demokrasimizi, cumhuriyetimizi yok etmek isteyen bir şebekedir. Bunun lehine, bunun propogandasını yapacak şekilde herhangi bir eylem biçimine müsaade etmemiz söz konusu değildir. Herkesin ayrıca salgın döneminde gereken sorumluluğu göstermesi gerekir." diye konuştu.

- Ayasofya'nın statüsünün değiştirilmesine ilişkin çalışmalar

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, müze statüsünde olan Ayasofya'nın, bu statüsünün değiştirilmesine ilişkin çalışmaların ne aşamada olduğuna yönelik soruya karşılık, Türk siyasetinde 1934'ten beri bu konuda pek çok tartışma yapıldığını anımsattı.

İnsanlığa ait bu mirasın, abidevi eserin kilise olarak hizmet verdiği dönemlerden sonra cami haline dönüştürüldüğünü ve milletin gözünde muazzam bir yerinin bulunduğunu dile getiren Çelik, şöyle konuştu:

"Hem insanlık için son derece önemlidir hem de Ayasofya Camii olarak her zaman kalplerde, gönüllerde özel bir yere sahiptir. Çeşitli aşamalardan geçti bu süreç, çeşitli siyasi tartışmalar yapıldı. Kuşkusuz Cumhurbaşkanımızın daha önceki açıklamaları da var; 'biz çalışırız, hangi karara vardığımızı yeri geldiği zaman açıklarız.' Halen o noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu çalışmalar belli bir karar noktasına vardığı zaman Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tabi ki açıklanacaktır."

Çelik, vatandaşların, milletin bu konudaki hissiyatını, mesajlarını değerlendirdiklerini, bunları her zaman göz önüne aldıklarını vurguladı.

(Bitti)

Haber Ara