Dolar

32,4989

Euro

34,9316

Altın

2.431,50

Bist

9.716,77

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)

'(Yunanistan Savunma Bakanı'nın 'savaşa hazırız' sözleri) Bu tip kötü şakalar yapmayın, bu tip şakalar alnınıza yapışır'- 'Rum yönetiminin sistematik şekilde İslam ve Türk düşmanlığını himaye ettiğini düşünüyoruz'- 'Avrupa'da, bu yılın başından hazirana kadar 65 ırkçı ve İslam karşıtı vaka görülmüştür. 38'i Türk camisi ve cami derneklerine yöneliktir'- '1 Haziran itibarıyla yurt dışınd

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-08 18:59:46

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos'un "Savaşa hazırız" sözlerine ilişkin, "Bu tip kötü şakalar yapmayın, bu tip şakalar alnınıza yapışır." dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, sosyal medyada yalan haberlerin yayıldığını, bu yalan haberlerin, denetim göreviyle görevlendirilmiş ve işini hassas yapması gereken milletvekilleri tarafından yapılmasının da son derece şaşırtıcı olduğunu söyledi.

Daha önce bir basın toplantısında koronavirüs salgını döneminde vatandaşa verilen ekonomik destekleri açıkladığını anımsatan Çelik, birilerinin "Ömer Çelik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese 5 bin lira yardım gönderdik dedi" diye bir montaj hazırladığını belirtti. Çelik, bu montajın arkasına bazı CHP'li ve İYİ Parti'li milletvekillerinin takıldığını, bunların "milletvekilliğinin nasıl yapılmaması ve milletvekilliğinin ne olmaması gerektiğini gösteren çok açık örnekler" olduğunu dile getirdi.

Durumun, milletvekillerinin işlerini nasıl yapmadığını, işleri hususunda ne kadar gayri ciddi olduklarını gösteren bir örnek olduğunu belirten Çelik, "Bu konforlu bir alan. Hiçbir şekilde çalışmıyorsunuz. Gördüğünüz bir bilgiye sarılıyorsunuz. Bunların gerçek dünyada değil sanal dünyada yaşadığını bu vesileyle görmüş oluyoruz. Milletvekilinin, muhalefetin yapması gereken denetim görevinin bu derece düşük bir şekilde ele alınması ne kadar sıkıntılı bir durumla karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. Sivil siyasetin seviyesinin yükseltilmesi memleketimiz açısından son derece önemli. Özür dilemelerini gerektirecek bir yalanı gerçekmiş gibi sahiplenip hemen bir muhalefet konusu haline getirmeleri de doğrusu ibretlik bir durumdur." diye konuştu.

- "128 ülkeden 80 bin vatandaşımız getirildi"

Çelik, Kovid-19 ile mücadele konusunda yurt dışındaki vatandaşlarla ilgili çalışmaların çok etkili bir şekilde yapıldığını vurguladı.

Dışişleri teşkilatını çalışmaları dolayısıyla tebrik eden Çelik, "Konsolosluk merkezlerimiz bu süreçte 100 binden fazla çağrıya cevap vermiştir. Yurt dışında vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarının da bu süreçte yalnız bırakılmamalarına özen gösterilmiştir. 1 Haziran itibarıyla yurt dışında yaşayan 558 vatandaşımız salgın nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Cenazelerin 454'ü ülkemize getirildi. Yurt dışında yaşayan toplam 559 vatandaşımızın da yakın takibi yapılmaktadır. Salgının başından itibaren 128 ülkeden 80 bin vatandaşımız Türkiye'ye getirildi ve bunların testleri yapıldı. Bütün bunlar, 112 Acil Servis ekipleri vasıtasıyla halen takip edilmeye devam ediliyor." ifadelerini kullandı.

Çelik, Türkiye'nin dünyanın hiçbir yerinde vatandaşını yalnız bırakmadığını, derhal bir kriz yönetimi ortaya koyarak tam bir organizasyon içerisinde bütün çalışmaları yerine getirdiğini dile getirdi.

Türkiye'den 135 ülkenin tıbbi malzeme yardım talebinde bulunduğunu ifade eden Çelik, bir kısmı bağış bir kısmı da ihracat izniyle olmak üzere 102 ülkeye Türkiye'nin yardım yaptığını bildirdi.

- Filistin'e 5 milyon dolarlık yardım

Bu dönemde Filistin halkını asla yalnız bırakmadıklarına dikkati çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslam İşbirliği Teşkilatı İcra Komitesi'nde, Filistin'e 5 milyon dolar tutarında hibeyi Türkiye açıklamıştır. Biz bütün bu dönemin dünyada dayanışmaya daha çok kapı açacağını düşünüyoruz. Herhangi bir ülkedeki virüs, bütün insanlığı tehdit ediyor. İnsanlığın tek bir aile olarak algılanması hususunda daha yüksek bir bilinç oluşması gerekirdi ama ırkçılar, faşistler, kafatasçılar her zaman olduğu gibi bu bilincin engellenmesi konusunda gerekenleri, üzerlerine düşeni yaptılar. Batı Avrupa ülkelerinde vatandaşlarımıza ve camilerimize yapılan saldırıları yakından takip ediyoruz. Avrupa'da, bu yılın başından hazirana kadar 65 ırkçı ve İslam karşıtı vaka görülmüştür. 38'i Türk camisi ve cami derneklerine yöneliktir. İslam düşmanlığı ve Türkiye düşmanlığı konusunda Avrupa'daki muhataplarımızı bir kere daha uyarıyoruz. Sadece geçtiğimiz ramazan ayında yapılan 11 saldırının 8'i Türkiye kökenli cami ve derneklere yöneliktir."

Çelik, Türk toplumunu huzursuz etmeyi ve değerlerine saldırmayı engelleme konusunda Avrupa'daki yönetimlerin eksik davrandıklarını gözlemlediklerini aktardı.

- "Irkçılar Avrupa değerleri ve demokratik değerlere düşmandır"

Faşistlere göz yumanların eninde sonunda bunlarla yüzleşeceklerini anlatan Çelik, şunları söyledi:

"Bu kafatasçılar bütün dünyanın başına beladır. Bu İslam düşmanları sadece İslam'a düşmanlık yapmıyor ellerine fırsat geçtiği zaman Avrupa'daki antisemitizmi yeniden diriltmek istiyorlar, kiliselere saldırıyorlar. Bu ırkçılar aynı zamanda Avrupa değerleri ve demokratik değerlere düşmandır. Dolayısıyla bunlarla mücadele, herhangi bir siyasi göz yummaya imkan vermeyecek şekilde, insanlık adına yapılması gereken bir mücadeledir. Bunun en yoğunlaştığı yerlerden bir tanesi Güney Kıbrıs oldu. Larnaka'da bulunan Tuzla Camisi'nin duvarına Bizans bayrağı asıldı. Bunu şiddetli bir şekilde kınadık. Daha önce de Limasol'daki Köprülü Camisi'nin avlusuna molotofkokteyli bırakılmış ve birtakım İslam ve göçmen düşmanı yazılar yazılmıştı. Rum yönetiminin sistematik şekilde İslam ve Türk düşmanlığını himaye ettiğini düşünüyoruz. Rum yönetiminin olduğu bölgelerde bunların bulunamaması diye bir şey söz konusu olamaz. Bunlar çok kısa sürede, sorumlu bir yönetimin bulabileceği şeylerdir."

Çelik, Rum yönetiminin bu olayların arkasındaki failleri bulmadığı müddetçe siyasi organizasyon ve olağan şüpheli olarak değerlendirileceğini vurguladı.

- Yunan Bakan'ın açıklamaları

Bu saldırıları en güçlü bir şekilde kınamaya devam edeceklerini belirten Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yunanistan tarafında sürekli tansiyonu yükselten sözler oluyor. Yunanistan Savunma Bakanı çıkarlarını korumak için Türkiye ile savaşa hazır olduklarını ifade etti. Türkiye hukuk esaslı bir ülkedir. Bir kabile devleti değildir. Bu şekilde kabile devleti gibi konuşan bakanlara sahip değildir. Hukuk içerisinde kalmaya, hukukla hak ve menfaatlerini korumak Türkiye'nin önceliğidir. Başka bir durum söz konusu olduğunda da Türk ordusunun dünyanın en güçlü ordularından biri olduğunu ve her şeyi yapabilecek muktedir bir ordu olduğunu, silahlı kuvvetlerin Türkiye'nin milli menfaatlerini korumak konusunda kararlılık ve gücünün tartışılmaması gerektiğini herkes bilir. Yunan Bakan 'savaşa hazırız' demiş. Ona söyleyeceğim sadece şudur. Bu tip kötü şakalar yapmayın, bu tip şakalar alnınıza yapışır. Ciddiye alınacak bir tarafı yok ama sadece kötü şaka yapan, şaka yapmak için gerekli zeka düzeyine sahip olmayan bir yaklaşım içinde olduğunuzu göstermiş olursunuz."

- Libya'daki gelişmeler

AK Parti Sözcüsü Çelik, Libya'daki başarıları yakın bir şekilde takip ettiklerini, darbeci Hafter yönetiminin giderek gerilediğini anımsattı.

BM tarafından meşru kabul edilen Libya yönetimine, NATO Genel Sekreteri'nin "destek verebiliriz" dediğini söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

"Hem Akdeniz'in istikrarı hem Libya'nın geleceği hem de Libyalı kardeşlerimizin barış içinde yaşaması açısından darbeci Hafter'e karşı kazanılan başarılar gurur vericidir. Libya ordusunun başkent Trablus'un tamamının, ülkenin doğusundaki gayri meşru güçlerin lideri Hafter'in unsurlarından temizlemesi büyük bir başarıdır. Ayrıca Hafter'e bağlı milislerin temizlenmesiyle Trablus Havalimanı tamamen kontrol altına alınmıştır. Terhune vilayetinin alınması aynı şekilde askeri başarıyla bölgedeki dengeleri değiştirmiştir. Trablus Havalimanı biliyorsunuz stratejik bir noktaydı. Hafter milisleri kendilerine gönderilen, Libya'daki kardeşlerimize karşı suikast girişimini ifade eden silahları burası vasıtasıyla alıyorlardı. Bu odak noktasının bu şekilde meşru yönetim tarafından ele geçirilmesi stratejik öneme sahip. Dolayısıyla bu konudaki başarının da altını çizmek gerekir."

(Sürecek)


Haber Ara