Dolar

32,5147

Euro

34,9071

Altın

2.435,73

Bist

9.795,85

'AK Parti'nin önünde kritik bir sınav daha var'

Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, AK Parti 5. Olağan Kongresi öncesinde Erdoğan-Davutoğlu uzlaşmasıyla 'tehlike'nin eşiğinden dönüldüğünü yazdı.1 Kasım seçimleri ilgili de milletvekili listelerini bir sarsıntı yaşamadan atlatılması gerektiğini yazdı.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-14 09:43:32

'AK Parti'nin önünde kritik bir sınav daha var'

Selvi'nin yazısı şöyle;

AK Parti kongresi, seçimlere giderken kritik bir eşikte toplandı.

Kongreye Cumhurbaşkanı Erdoğan damgasını vurdu.

Başbakan Davutoğlu, 9 Eylül gecesinden itibaren yaşanan dalgalanmada ülkenin kritik bir dönemeçten geçtiği düşüncesiyle sorumluluk bilinciyle hareket etti.

Şehit cenazelerinin geldiği, ekonomide küresel kriz beklentisinin piyasalarımız üzerinde etkili olmaya başladığı ve Türkiye'nin erken seçime gittiği bir konjonktürde, Davutoğlu farklı bir tercihte bulunsa, bugün başka şeyleri konuşuyor olabilirdik.

10 Eylül Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında varılan uzlaşma, Türkiye'nin Sezer-Ecevit restleşmesinde benzer bir tabloyu yaşamasını engellemiş oldu.
Eğer uzlaşma sağlanamasaydı AK Parti büyük bir yara alırdı.
Türkiye sırat köprüsünden geçiyor. Böylesine kritik bir süreçte liste krizi yaşanması seçim öncesinde AK Parti'nin birkaç puan kaybetmesine yol açabilirdi.

AK Parti Türkiye'nin ana omurgasını oluşturuyor. Tek başına güçlü siyasi istikrarlar aynı zamanda ülkenin istikrarının da sigortası işlevini görüyor.

1950-60 arasında Demokrat Parti
1965-71 arasında Adalet Partisi
1983-1991 arasında ANAP
2002-2015 arasında AK Parti

Bunu sağladı. İstikrarın sembolü olan partiler istikrarlarını kaybettiklerinde Türkiye'nin istikrarı kayboluyor.
Süleyman Demirel, “En büyük siyasi hatam AP'nin bölünmesini önlememek, Demokratik Partililerin ayrılmasına engel olmamaktı” demişti.

1971'de Demokratik Partililer ayrılarak AP bölününce, ardından 12 Mart müdahalesi ve 12 Eylül 1980 tarihine kadar devam eden koalisyonlar dönemi başlamıştı. Sancılı ve çalkantılı dönemin düğmesine AP'nin bölünmesiyle basılmıştı.

AP genel sekreterliği görevinde bulunan Nahit Menteşe'den dinlemiştim. Sadettin Bilgiç'in, Ferruh Bozbeyli'nin, Menderes ve Bayar'ın çocuklarının bulunduğu grup, Meclis'te bir salonda AP'den ayrılmayı tartışırken, kopmayı engellemeye çalışan iki taraftan ortak isimler o sırada Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeleri takip eden Süleyman Demirel'e geliyorlar. Demirel'e taleplerini iletip, görüştüğü takdirde bölünmeyi önleyebileceğini anlatıyorlar. Demirel'in kafasına yatıyor. “Peki öyleyse görüşelim” diye yerinden doğruluyor. O sırada Demirel'in etrafında Genç AP'lilerden oluşan, ”Yeminliler Grubu” üyeleri ise Demirel'i, ”Giderseniz liderliğin biter. Onların ayaklarına gitmeyin” diye itirazda bulunuyor. Demirel geri oturuyor ve belki önlenebilecek bir bölünmenin önüne geçilemiyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Haber Ara