Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Kışla Gençlik Merkezi'nde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan, CHP'li belediyelerce yıllardır altyapı çalışması yürütülmeyen Bodrum'un sık sık sel baskınlarına maruz kaldığını dile getirerek, Muğlalılara, "Gelin, bu dönemde Bodrum'u AK Parti belediyeciliğiyle tanıştıralım." çağrısında bulundu.
"Bunlar lafa gelince çevreciliği, yeşili, ağacı, ormanı dillerinden düşürmezler ama bu ülkeye dikili bir ağaçlarının nasip olduğu görülmemiştir." diyen Erdoğan, kendilerinin bu konuda yaptıkları çalışmaların dünya çapında takdir topladığına işaret etti.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD), 10 yıllık değerlendirme raporunda Türkiye'nin çevre performansından övgüyle bahsedildiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin ağaçlandırmadan biyoçeşitliliğin korunmasına ve atık yönetimine kadar pek çok konuda dünyada örnek gösterildiğini ifade etti.
Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın Sıfır Atık Projesi ile yoğun çalışma başlattığını ve projeyi yaygınlaştırdıklarını söyledi.
- "Akşam yalan, sabah iftira"
Son 17 yılda Muğlalılara verilen desteklere de değinen Erdoğan, "Bay Kemal diyor ki: 'Çiftçiler battı, bitti, ellerinden arsaları, tarlaları alındı.' Akşam yalan, sabah iftira. Bakınız, çiftçilerimize ne kadar destek verdik biliyor musunuz? Resmi rakamı söylüyorum; 1,3 katrilyon tarımsal destek verdik. Şehrimizde bir teknopark, bir araştırma geliştirme merkezi kurduk. Muğlalı iş insanlarımıza, girişimcilerimize ise toplamda yaklaşık 11 katrilyon liralık yatırım teşviki sağladık." diye konuştu.
- Milas'a doğal gaz müjdesi
Verilen desteklerle 35 bin kişilik ilave istihdam oluşturduklarına dikkati çeken Erdoğan, kentteki 105 bin iş yerini toplam 1,3 milyar lira SGK prim teşvikiyle desteklediklerini söyledi.
Muğla, Yatağan, Menteş, Ula ve Bayır'a doğal gaz getirdiklerini anlatan Erdoğan, "Türkiye genelinde şu anda 81 vilayete doğal gaz ulaştırdık. İlçelerimizin yarısına ulaştırdık, şimdi diğer yarısına da ulaştıracağız. Milas'a da doğal gaz getireceğimizin müjdesini burada sizlere vermek istiyorum." diye konuştu.
Erdoğan, her alanda tüm ilçeleriyle Muğla'yı eşi benzeri görülmemiş hizmetlerle donatacaklarını kaydederek, "Artık kömürlükten kömür alalım, odun alalım, bu devri geriye koyalım. Benim Ayşe bacım, Fatma bacım çok çekti. Artık düğmeye basalım, dairemizin evimizin tamamı ısınsın, sıcak su her yere gelsin. Bu çileleri bitirelim ama CHP zihniyeti bunları bitiremez." ifadelerini kullandı.
Kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına geldiğinde kenti hava kirliliği ve çöp dağlarıyla aldığını anlatan Erdoğan, 39 kişinin yaşamını yitirdiği Ümraniye çöplüğü patlamasında il ve ilçe yönetiminde CHP'nin olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, o zaman 50 bin eve doğal gaz gittiğini kaydederek, "Ben cezaevine giderken İstanbul'daki doğal gaz giden ev sayısı 1 milyon 250 bin. Şimdi İstanbul'da doğal gazın gittiği ev sayısı ne oldu biliyor musunuz? 6,5 milyona ulaştı. Biz böyle çalışıyoruz." dedi.
"Muğla, 31 Mart'ta, tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi, gönül işi diyor muyuz? Gönül belediyeciliğine 'Evet' diyor muyuz? Cumhur İttifakı'na destek veriyor muyuz? 31 Mart'ta destan yazıyor muyuz?" diye soran Erdoğan, alandakilerden "Evet" yanıtını aldı.
Muğlalılardan kapı kapı dolaşmalarını isteyen Erdoğan, "Bugün Muğla'yı sadece coşkulu değil, aynı zamanda kararlı gördüm. 31 Mart akşamı büyükşehir ve ilçeleriyle tüm Muğla'dan müjdeli haberler bekliyorum." dedi.
- "Bir tarafta Cumhur İttifakı var, diğer tarafta zillet, illet ittifakı var"
Bugün Türkiye'de iki ittifak olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir tarafta Cumhur İttifakı var, diğer tarafta zillet, illet ittifakı var. Milletimiz işte bu ikisi arasında bir karar verecek. Belediye başkanlıkları bu kararın sadece bir boyutunu oluşturuyor. Asıl karar, bu ittifakların neyi temsil ettiklerine bakılarak verilecek. Zillet ittifakının partileri yaptıkları işten kendileri bile utandıkları için adaylarının arkasında aslanlar gibi duramıyorlar. Parti amblemlerini gizleyerek birlikteliklerini saklayabileceklerini sanıyorlar. Parti amblemlerini koymuyorlar, bu enteresan. Bunlar herkesi kör, alemi sersem yerine koyuyor.
Halbuki CHP, bunun yanında HDP ve diğerleri, sizin ittifakınız gün gibi ortada. Biz sizi sesinizden tanırız. HDP'nin nerelerde, kimi desteklediğini biz de biliyoruz, milletimiz de biliyor, kendileri de zaten açıkça söylüyorlar. Ne diyorlar, 'AK Parti ve MHP'ye kaybettirecek yerlerde zillet ittifakını destekleyeceğiz.' Biz Cumhur İttifakı'nı nerede nasıl kurduğumuzu, bugüne nasıl geldiğimizi her fırsatta anlatıyoruz."
Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Marmaris'te olduğunu, eşi, damadı, kızı ve torunlarıyla hareket edip son ana kadar pilota nereye gideceklerini söylemediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Ve çok enteresan gece 01.15, oraya indikten sonra öğrendim. Yüz binler Atatürk Havalimanı'ndaydı, meğerse 23.15'te de Bay Kemal oraya gelmiş. Bay Kemal FETÖ'cülerin koruması altında tankların arasından Bakırköy Belediyesine gitmiş ve utanmadan diyor ki: 'Benim haberim olsaydı ben de orada beklerdim.' Sende o yürek var mı? Yüz binler meydanda duruyor, 'Haberim olsaydı, ben de orada olurdum.' diyor. Olmazsın, sen ürkeksin, sen korkaksın, sende o yürek yok. Bu kadar seçime girdi, her seçimi kaybediyor, değil mi? Adam koltuğa acayip yapışmış. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir siyasetçi bu kadar mağlubiyetten sonra o kadar koltukta durmaz ama bu maalesef orada."
Cumhur İttifakı'nı 15 Temmuz'da sokaklarda, meydanlarda kurduklarını anlatan Erdoğan, "Hele ki 7 Ağustos Yenikapı buluşması. Ben o Beyefendi'yi de davet ettim. Cuma akşamına kadar gelmeyeceğini söyledi. Artık cuma akşamı tahammül edemedi, 'Evet' diye haber geldi fakat 7 Ağustos'taki o Yenikapı ruhunu sonra reddetti, niye? Bu iş ruh meselesi. Bu birlik, beraberlik başka bir şey."
(Sürecek)
