AK Parti'nin İstanbul'daki ilçe mitingleri kapsamında Arnavutköy'de halkla buluşan Davutoğlu, İstanbul'da tarihi bir gün yaşadıklarını, bunun 5. mitingleri olduğunu ve 4 miting daha yapacaklarını söyledi.
Türkiye'nin her yanından selam getirdiğini, şimdiye kadar 73 vilayette 94 miting yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, Arnavutköy'de 95'inci mitinglerini yaptıklarını anlattı.
- "Şapkayı alır giderdi"
Her yerde aynı coşku, aynı aşk, aynı sevda ile yeni Türkiye sevdasının olduğunu vurgulayan Davutoğlu, her zaman Arnavutköy ve İstanbul'u yanlarında hissettiklerini dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, "Arnavutköylüler, 13 yıldır hiç bizim eğildiğimizi gördünüz mü? Cumhurbaşkanımız, Başbakan iken birçok darbeye, vesayete meydan okuduk, hiç başımızı eğdiğimizi gördünüz mü? Bize 'e-muhtıra' verdiler 2007'de. Allah aşkına; daha önce muhtıra gördü mü bir başbakan, şapkayı alır giderdi. Bu sefer karşılarında AK Parti Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Hiç başımızı eğdik mi?" diye konuştu.
Mitinge katılanların tekbir getirmesi üzerine Davutoğlu, "Allah bu tekbirleri, bu semalarda daima aziz kılsın, hiç indirmesin, hiç eksiltmesin" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Filistin'de kardeşlerimiz Mescidi Aksa'da bu tekbir için ayağa kalktığında arkalarında biz vardık. Hiç baş eğildik mi? Hakkımızda neler yazıldı, nereler çizildi. Davos'ta, 'One minute' diyen Cumhurbaşkanımız başı dimdik durduğunda neler söylendi, biz hiç boyun eğildik mi? Biz sizin emanetinize ihanet ettik mi? Gezi provokasyonları oldu zannettiler ki biz çekilir, bizim yolumuzda bir tereddüt olur. Hiç tereddüt ettik mi? Bize kapatma davası açtılar, hiç başımızı öne eğdik mi?"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, 17-25 Aralık kumpaslarının kurulduğunu ifade ederek, "Bize bu kumpaslar tesir etti mi?" diye sordu.
Daha sonra 6-7 Ekim olaylarına değinen Davutoğlu, barış güvercini gibi dolaşan HDP Eş Başkanı'nın halkı sokağa teşvik ettiğini söyledi.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerini şiddetle boğmaya kalkıştıklarını, büyük şehirlerde olaylar çıkardıklarını anlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz bunlara boyun eğildik mi? Şimdi 7 Haziran'a gidiyoruz. Bir tarafta 13 yıldır millete, aşkla, sevdayla hizmet etmiş AK kadrolar var. Diğer tarafta da tek başına hiçbir iddiası olmayan ama arkadaki lobiler, Paralelciler tarafından bir araya getirilip, koalisyon rüyası kuran 3 parti var. Ben sordum 'Birinci parti olmazsanız istifa edecek misiniz?' diye. Kılıçdaroğlu'nun sesi çıkamadı. Çünkü biliyor, birinci parti olamaz. Bahçeli, 'Oyum düşmez ise istifa etmem' dedi. O da biliyor, birinci parti olamaz. Demirtaş, 'Barajı aşmazsam suç da bende olursa o zaman' dedi. Bunların iktidar davası olmadığına göre, davaları ne? Davaları AK Parti'yi durdurmak. Yükselen Türkiye'yi durdurmak. Durdurabilirler mi? AK Parti'nin yürüyüşünü durdurabilirler mi? Durduramazlar. Allah şahit. Biz millete söz vermişiz, tarihe söz vermişiz, Allah'a söz vermişiz. Bu can bu bedendeyken, bu nefesi alıp verirken, bir an dahi tereddüt etmedik, etmeyeceğiz."
- "Bu devin yürüyüşünü durdurmak istiyorlar"
Filistin davasını savunduklarını anlatan Davutoğlu konuşmasında "Suriye davası mı var? Savunduk. Arakan'da Müslümanların gözyaşı mı var? Gittik, sildik. Bosna'da kardeşlerimizin yardıma ihtiyacı mı var? Biz oradaydık. Kerkük'te, Semerkant'ta, Orhun Anıtları'nda biz vardık. Şimdi bu devin yürüyüşünü durdurmak istiyorlar" ifadelerine yer verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kudretli ve şefkatli bir devlet olarak yükseldiğini söyleyen Davutoğlu, "Baktılar ki öldü, bitti denilen Anadolu, hasta adam diye anılan 2002'de Türkiye ayağa kalkıyor. Şimdi durdurmak istiyorlar. Bizi durdurabilirler mi? Siz arkamızdayken yürüyüşümüzü engelleyebilirler mi? O zaman sıkı duracaksınız. Saflarımızla, omuz omuza, göğüs göğüse 7 Haziran'a gidiyoruz" diye konuştu.
- "73 vilayetten selam getirdim"
Muhalefet partilerinin iş bölümü yaptığını, CHP'nin belli bölgelerde dolaştığını, MHP'nin İç Anadolu'da, HDP'nin ise Doğu ve Güneydoğu'da bulunduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Size 73 vilayetten selam getirdim. Hepsini birer birer alın. Ama önce söyleyin. Türkiye'nin her yerinde olan parti? Kürdüyle, Türküyle, Sünnisiyle, Alevisiyle bütün milleti kucaklayan parti? Milletin birliğinin sembolü olan parti? Size Hakkari'den selam getirdim, Diyarbakır'dan selam getirdim, Erzurum'dan dadaşlardan selam getirdim. Mardin'den selam getirdim. Rize'den, Karadeniz'in yiğitlerinden selam getirdim. Kayseri'den, Sivas'tan, Samsun'dan, Muğla'nın efelerinden selam getirdim. Aydın'dan, İzmir'den selam getirdim. Bu selamları İstanbul'a Kılıçdaroğlu getirebilir mi? Bahçeli, Sivas'ın ötesini bilmez, getirebilir mi? HDP Eş Başkanı Demirtaş, Kudüs'ün nerede olduğunu bilmeyen adam milletten selam getirebilir mi? Ama hepsi aynı zihniyet bunların."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Diyaneti kaldıracağını söylediğini aktaran Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HDP diyor ki 'Biz de kaldıracağız.' Sizin ağababalarınız böyle düşünüyor olabilir ama ağababalarınız gelse Diyanete dokunabilir mi? Siz değil, yurtdışındaki işbirlikçileriniz gelsin, bu milletin dinine inancına dokunabilir mi? Dokundurtur musunuz? Biri de çıkmış yiğit Kürt kardeşlerimizi temsil ettiğini söylüyor. O Kürt kardeşlerimiz, Türk kardeşleriyle birlikte Çanakkale'de şehit oldu onların atası. Sarıkamış'ta birlikte yürüdüler. Selahaddin Eyyübi'nin ordusunda birlikteydiler. Şimdi bunlar Allah aşkına Kürtleri temsil edebilir mi? Türkleri temsil edebilir mi? Selahaddin Eyyübi'nin davasını kim temsil ediyor? Alparslan'ın Malazgirt davasını kim temsil ediyor. Fatih Sultan Mehmet Han'ın Fetih bilincini kim temsil ediyor? İstiklal Savaşı'nı kim temsil ediyor? Adnan Menderes'in şehadete yürüyen demokrasi davasını kim temsil ediyor? İşte bizim kökümüz sağlam, bunlar ise köksüz, köksüz, kökleri yok. Millete kökü olmayanın millete faydası olur mi?"
(Sürecek)
