Davutoğlu, Ankara Arena Spor Salonunda düzenlenen AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı 4. Olağan Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.
Mülteci kampı ziyaretinde karşılaştığı Suriyeli Esma ismindeki genç kız ile sohbetini anlatan Davutoğlu, "Emin olun Türkiye'ye ulaşmış olmak dolayısıyla gözünde bir huzur, bir ümit ve yüzünde bir tebessüm var. Şimdi Suriye'deki mültecilerin anneleri, bacıları, kızları hepsinin tek umudu Türkiye'dir, AK Parti'dir, AK kadınlardır, AK kadrolardır" diye konuştu.
1 Kasım seçimleri için yalnızca Anadolu'daki kadınların değil, Somali, Bosna, Filistin, Arakan, Suriye gibi bütün mazlum milletlerin kadınlarının dua ettiklerini dile getiren Davutoğlu, "Hamdolsun, Rabbim onların duasını kabul etti, 1 Kasım'da güçlü ve kudretli, şefkatli ve merhametli Türkiye Cumhuriyeti yeniden güçlü bir şekilde inşa edecek olan AK kadrolar işbaşına geldi. Bu gayreti gösteren bütün kardeşlerime teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
- "Başörtüsü dışlandığı her kapıdan içeri girdi"
Kadınların fakülte kapılarında "öz vatanında parya" muamelesine maruz bırakıldıklarını, kendilerinin de bu geçmiş acıların bir daha yaşanmaması için siyaset yaptıklarını söyleyen Davutoğlu, "Yüzbinlerce genç kızımızın hayatını kararttılar ama neticede hak ve hürriyet mücadelesi yanında onlar bütün bu zulümleri tarihe gömecek, AK Parti kadrolarını karşılarında buldular. Hamdolsun, başörtüsü dışlandığı her kapıdan içeri girdi. Bakınız tekrar açık söylüyorum, bundan sonra başı örtülü, başı açık ayrımı yapana, hiçbir kadınımızın izzetiyle, şerefiyle oynanmasına asla izin vermeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Kendilerinin kadınları örtülü ya da açık olarak değerlendirmediklerini ve kongre salonunda da bunun yansımasının görüldüğünü belirten Başbakan Davutoğlu, "Başı örtülü ve başı açık bu kadınlar tek bir şeyin mücadelesini veriyorlar, Türkiye'de milli iradenin, barışın, huzurun, özgürlüğün mücadelesini hepsi yanyana, omuz omuza veriyorlar. AK Parti kadroları Türkiye'de her kesimi kuşatan kadrolardır. Bizim düşüncemizde yaşam biçimi üzerinden üretilen sahte tartışmalar hiçbir zaman gündemimizde olmadı ve bu vesileyle bir kez daha vurgulayayım ki bu sahte tartışmalar birliğimizi, beraberliğimizi bozamadı, asla da bozamayacak. Bu sahte tartışmalara hiçbir zaman izin vermeyeceğiz" dedi.
"Hukuk ve adalet AK Parti dönemlerinde herkes için tecelli etti. Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları eşit ve adil bir düzene kavuştu ve 'vatandaşlık hakkını bazıları kullanır, bazıları kullanamaz' diyen eski, köhne anlayış tümden tasfiye edildi" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kardeşlerim, biz sizlerle varız. Sizin olmadığınız yerde biz de yokuz. Vefakarlığını, cefakarlığını, irfanını evlatlarına aktaran annelerimiz, iman öncülerimiz, istiklal öncülerimiz, özgürlük öncülerimiz sizlere selam olsun. Osmanlı'yı kuran Hayme Ana'dan el alan, bugünkü medeniyetimizin can suyu olan Anadolu kadınına, her birinize, 81 vilayetimizi temsilen buraya gelen bütün kardeşlerime hürmetlerimi sunuyorum. İşgalcilere toprağımızı çiğnettirmeyen, İstiklal Mücadelemize rehberlik yapan Nene Hatun'un kahramanlığını hayırla, minnetle anıyorum. Sultanahmet Meydanı'nda on binlerce insana şehadet yemini ettiren Halide Edip'e şükranlarımızı sunuyorum. Tek parti zulmünden çıkarken, 1947 muhtarlık seçimlerinde el konulmak istenen seçim sandıklarına sahip çıkıp 'sandık namusumuzdur' diyen demokrasi kahramanı, Mersinli, Arslanköylü kadınlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Her seçim döneminde vatanın, bölgesinin kaderine ortak olmak için sandığa giden, sandığa sahip çıkan, sandıkta iradesini ortaya koyan kadınlarımıza ülkem adına, Türkiye adına, gelecek nesiller adına teşekkürü bir borç biliyorum."
- "1 Kasım'da fevç fevç sandıklara giderek Türkiye'yi yeniden kurtardınız"
AK Parti'li kadınlara da gece gündüz gösterdikleri gayret için teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, "Siyasete, yönetime aklınızı ve vicdanınızı koydunuz. Türkiye'nin kaosa girmesine asla fırsat vermediniz. Krize, kaosa geçit vermediniz ve 1 Kasım'da fevç fevç sandıklara giderek Türkiye'yi yeniden kurtardınız. Kapı kapı Türkiye davasını anlattınız, AK Parti'nin Türkiye için ne anlam ifade ettiğini en iyi siz anlattınız, rehavete kapılmadınız, karşılık beklemeden aklınızı, gönlünüzü, mesainizi o mübarek alın terinizi sandıklara bir mühür gibi vurdunuz" ifadelerini kullandı.
Özgürlüğün, yoksulluğun bedelini bugüne kadar en çok kadınların ödediğini belirten Davutoğlu, "Türkiye yoksul düştüğünde, takatsiz ve dermansız düştüğünde en büyük yük sizlerin sırtında oldu. Allah'a şükürler olsun ki sizin sadakatiniz, sizin iffetli ve asil duruşunuz sayesinde Türkiye bütün topluma yapılan baskıdan, zulümden kurtuldu. Buradan size en çok güvenen sizin gücünüzü en çok harekete geçiren ve siyasete taşıyan saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve saygıdeğer hanımefendi Emine Erdoğan'a da şükranlarımızı sunuyorum" diye konuştu.
- "Kibre kapılmayacağız"
Davutoğlu, konuşmasının öncesinde yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir anısının anlatıldığı videoyu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bütün o geçmiş günleri, verdiğimiz taahhütleri hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Elindeki son bileziği bir davaya hibe eden, elindeki son imkanı bir dava için gönlünü koyarcasına ortaya koyan o mübarek kadınları bugün bir kez daha anıyoruz ve diyoruz ki o zor günlerin, kıt günlerin şartlarını unutmayacağız. O zor günlerde verilen o bir bileziğin hukukunu, hakkını hep koruyacağız. Kibre kapılmayacağız, o bileziklerle karılan harcın içine haram lokma sokmayacağız. O bileziğin hatırı için, o bileziğe gönlünü veren o yiğit kadının hatırası için, şimdi adını bile bilmediğimiz, adını bile bilmeden büyük bir mahviyetle bu davaya Türkiye'nin her bir köşesinden her zaman katkıda bulunmuş kadınlarımızın hakkını, hukukunu koruyacağız. O gün o bir bilezikti, bugün Bergama mitinginde şakır şakır yağan, fırtınayla yağan, yağmurun altında bekleyen kadınlarımızın vefasını, cefasını hiç unutmayacağız. Doğu'da, Güneydoğu'da baskı altında miting meydanlarımızı dolduran kadınlarımızın, yiğit Doğulu kadınlarımızın hakkını hukukunu hep koruyacağız. Yine Siirt Meydanı'na geldikten sonra, o meydanda bizimle buluştuktan sonra barbar teröristler tarafından darp edilen Siirtli genç kızlarımızın hukukunu koruyup, kollayacağız."
(Sürecek)
