Özkan, AA muhabirine, 27. Dönem 4. Yasama Yılı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kovid-19 salgınının dünyayı ve Türkiye'yi etkisi altına aldığına işaret eden Özkan, milletin ihtiyacı olan yasal düzenlemelerin maske, mesafe ve temizlik kuralına riayet edilerek hayata geçirileceğini söyledi.
Özkan, Meclisin, salgına yenik düşmeden, yasama faaliyetini yavaşlatmadan çalışmalarını sürdüreceğini belirtti.
Suriye ve Irak, Mali ve Orta Afrika ile Lübnan olmak üzere 3 yurt dışına asker gönderme tezkeresinin süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkerelerinin görüşüleceğini ifade eden Özkan, gıda, tarım ve orman alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi ile güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanun teklifinin gündeme alınacağını kaydetti.
2019 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu ile 100 uluslararası anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunmasına ilişkin kanun teklifi görüşmelerinin tamamlanmasını planladıklarını anlatan Özkan, uluslararası anlaşmaları hızlı şekilde parlamentodan geçirmeyi ve kanunlaştırmayı öngördüklerini dile getirdi.
Özkan, Cumhur İttifakı olarak MHP grubu ile uyumlu çalışmalarının yeni yasama yılında da görüleceğini söyleyerek, Cumhur İttifakı'nın ülke, millet ve memleket meselesinde birlik ve beraberlik içinde ortaya koyduğu tavra, diğer siyasi partilerden de destek beklediklerini ifade etti.
- "Türkiye'nin artık boşa geçirecek vakti yok"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik eleştirilere değinen Özkan, şöyle konuştu:
"Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel'den Alparslan Türkeş'e ve bunun bayraktarlığını yapan Sayın Turgut Özal gündeme getirdi. Hamdolsun başkanlık sistemini yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni Rabb'imizin inayetiyle ve milletimizin desteğiyle, Türk siyasi tarihinin ortak aklı olarak hayata geçirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ne kadar büyük başarılara imza attığını son iki yıllık süre zarfında gördük. Suriye'den mavi vatana, Libya'dan salgınla mücadeleye, petrol ve doğal gaz arama başarısından ülkemizin böylesi bir salgın döneminde güçlü, istikrarlı bir ekonomi modeline kadar her alanda başarısını gördük."
Cahit Özkan, parlamenter sistemin yokluk, fakirlik, açlık, kısır siyasi tartışmalar, hükümet kurma, hükümet yıkma tartışmalarıyla Türkiye'ye enerji kaybettiren, darbe ürünü bir yönetim modeli olarak geçtiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gelecek süreçte milletimizi nice başarılara götüreceğine yürekten inanıyoruz ki bugüne kadar başarıları da ortadadır. Muhalefetin parlamenter sisteme dönme arzusunun arka planında yatan tek düşünce vardır; o da iktidar başarısız olsun, Türkiye yönetilemesin, ülkemiz enerjisini tüketsin ve bu sayede de 'Acaba bize bir iktidar düşer mi?' anlayışı vardır. Türkiye'nin artık boşa geçirecek vakti yok. Böylesi bir salgın döneminde bütün dünyanın adeta gıpta ettiği yönetim, başarı modeli, Türkiye'de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin başarısıdır. Artık Türkiye'nin başarı istikametinde alacağı nice uzun yollar, mesafeler vardır. Onlar, Türkiye'yi geçmişin karanlıklarına döndürme çabasını yerine getire dursun biz milletimiz için destanlar yazmaya devam edeceğiz."
- "İçtüzük, parlamentonun gizli anayasasıdır"
İçtüzüğün yeni sistemle uyumlu hale getirilmesine yönelik değerlendirmelerde bulunan Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı, Grup Başkanlığı döneminden itibaren etkin, verimli çalışma anlayışına uygun yeni bir İçtüzük ihtiyacını dile getirdiklerini hatırlattı.
İçtüzüğün, parlamentonun gizli anayasası olduğunu belirten Özkan, şunları kaydetti:
"Geniş tabanlı ve verimli çalışma esasına dayalı, demokratik müzakereyi daha makul çerçevede yapmayı sağlayacak bir İçtüzük arzumuz var. Hele hele Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden sonra biliyorsunuz 2018 sonunda diğer siyasi partilerle bir araya geldik ve İçtüzüğün, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyumlulaştırılması kabilinden temel, olmazsa olmaz değişiklikleri yapmıştık. Bu değişiklikleri yaparken bütün diğer siyasi partilere de 'Bu değişiklikler şekli değişikliklerdir, işin özüne dair demokratik, çoğulcu ve ortak aklı ortaya çıkarmaya dönük kapsamlı İçtüzük değişikliğini de en kısa zamanda yapalım' çağrısıyla temel değişiklikleri yapmıştık. Ancak bizim bu çağrımız maalesef karşılık bulmadı. Arzumuz odur ki en kısa zamanda öteden beri istediğimiz, müzakereci, demokratik, çoğulcu ve verimlilik anlayışına, engelleyici değil, ülkenin ve milletin önünü açıcı bir anlayışla dizayn edilmiş yeni İçtüzüğü bu yasama yılında hayata geçirelim. Bu arzumuzun da bu dönem içinde gerçekleşeceğine inanmak istiyoruz. Diğer siyasi partilere de çağrıda bulunuyoruz."
