Dolar

32,3134

Euro

35,1047

Altın

2.292,82

Bist

9.055,63

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül:

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-27 20:02:06

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, "Bu HDP liderine kimse sormuyor, yahu senin ağabeyin Kandil'de Türk askerine silah sıkıp namlu doğrultan kişi değil mi? Bunun cevabını vermeden nasıl oy istiyorsun" dedi.

Gül, Sağlık-Sen İl Başkanlığınca bir otelde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 27 Mayıs'ın Türkiye siyasi tarihi açısından önemli bir dönem olduğunu söyledi.

27 Mayıs 1960'ta çok acı ve elim bir olayın gerçekleştiğini ifade eden Gül, "Türkiye'deki darbelerin anası 1960 darbesidir. Bu darbede asker, apoletli vesayet yanına aldığı CHP'si, üniversiteleri ve medyasıyla millete karşı namlusunu doğrultmuştur. Neden, çünkü milletin oylarıyla iktidara gelen Menderes'in iktidardan indirilmesi gerekiyordu. Merhum Menderes, bu ülkeyi kalkındırdığı için birileri bundan rahatsız oldu" dedi.

O dönemlerde "millet sadece oy verir, vergi verir, erkekse askere gider ama başka hiçbir şeye karışamaz" anlayışının hüküm sürdüğünü dile getiren Gül, Menderes ile halkın yönetimde söz sahibi olmaya başladığını, birilerinin de bundan rahatsızlık duymaya başladığını anlattı.

Menderes hakkında rencide edici haberlerin yapıldığını, benzer oyunların yakın zamanlarda da oynandığını aktaran Gül, şöyle konuştu:

"Bu milletin gözünün önünde milletin adamları asıldı. Şimdilerde de benzer oyunlar oynanmaya çalışıldı. Mesela Aydın Doğan'ın içine 27 mayıs darbecilerinin, cuntacılarının apoleti kaçmış. Türkiye'de halen CHP, '27 Mayıs'taki gibi neden darbe olamıyor' diye hayıflanıyor. Bir takım medyada da öyle. Durum sadece Türkiye ile kalmamış, New York Times yazı yazıp, 'NATO devreye girsin' diyor. Yani içerideki darbeciler bitti, birisi dışarıdan gelip Erdoğan'ı durdursun. Bunların hepsinin içine 27 Mayıs darbecilerinin, cuntacılarının namluları kaçmış. Bakın, 'Yüzde 52 oy aldı, idama mahkum edildi' diye manşet atıyor, kimin fotoğrafı var? Bu ülkenin yüzde 52 oyuyla Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını koyuyor. Yani '27 Mayısçılar nerede yine gelseler de bunlara müdahale etseler' diye içten içe hayıflanan anlayış ve yapı var."

Menderes olayında yaşananların 17-25 Aralık dönemine benzediğini ifade eden Gül, ancak aynı senaryoyu oynamak isteyenlerin en güzel cevapları seçimlerde aldığını kaydetti.

- "Ağabeyin teröristlerle beraber, onun hesabını ver"

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun resminin HDP seçim otobüsünden sallandığını savunan Gül, günümüzde "AK Parti gitsin de ne olursa olsun" diyenlerin bir araya gelip seçim çalışması yürüttüğünü söyledi.

HDP'ye barajı geçirmek için her türlü desteğin verildiğini, HDP'ye "cici çocuk maskesi" takıldığını anlatan Gül, şöyle devam etti:

"Bu HDP liderine kimse sormuyor, yahu senin ağabeyin Kandil'de Türk askerine silah sıkıp namlu doğrultan kişi değil mi? Bunun cevabını vermeden nasıl oy istiyorsun. Türkiye'nin farklı yerlerinde oy istiyorsun. Sen önce ağabeyin teröristlerle beraber, onun hesabını ver, ondan sonra Türkiyeliyim de. Bu ülkede Türkiyeli olacaksan önce elindeki kanı sileceksin, özür dileyeceksin sonra gidip oy isteyeceksin. Bu ülkede Kürt kardeşlerimizi tehdit eden HDP'nin bizzati kendisidir. 1990'larda bu devletin yaptığını şimdi HDP yapmaya çalışıyor. 'Oy vermezseniz köyü başınıza yıkarız' diyorlar. Burası Kandil değil, dağbaşı değil. Burası Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir şey yapamazsınız."

- "CHP'de 96 kişi asgari ücretle çalışıyor"

Abdulhamit Gül, CHP'nin vaatlerinde tutarlı bir tarafın olmadığını dile getirerek şunları kaydetti:

"Kılıçdaroğlu, asgari ücretle ilgili vaatlerde bulunuyor ama CHP'de 96 kişi asgari ücretle çalışıyor. Madem ciddisin, doğru söylüyorsun, önce kendi çalışanlarına asgari ücretin üzerinde maaş versene. Bir sürü belediye var, İzmir ve Çankaya'sı başta olmak üzere. Önce kendi belediyende ver, sonra milletin karşısına çık. Bunlar, milletin aklıyla dalga geçiyorlar. Biri elinde kanla geziyor, öbürü milletle dalga geçiyor."

- "Herkes çözüm sürecine katkı sağlamalı"

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş ise memur sendikacılığına getirdikleri bakış açısıyla aslında sendikacılığın nasıl yapılması gerektiğini herkese gösterdiklerini söyledi.

Ücret sendikacılığı yapmadıklarını, millet adına hizmet sendikacılığı ve aldatmayan-aldanmayan sendikacılık fikirlerini benimsediklerini dile getiren Memiş, söylenen popülist söylemleri önemsemeyip üyelerinin ve ülkenin çıkarları için çalıştıklarını vurguladı.

Çözüm Sürecini bazı kesimlerin 'ihanet süreci' olarak nitelendirdiğini hatırlatan Memiş, "Oysaki bu sürecin karşısında durmak ihanettir. Bu ülkenin ve çocuklarımızın geleceğini düşünen herkesin çözüm sürecine katkı sağlaması gerekir" diye konuştu.

Haber Ara