Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, "Türkiye'de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler" başlıklı bir rapor hazırladıklarını açıkladı.
Rapor hakkında bilgi veren ve Suriye'de 2011 yılından beri devam eden iç savaş yüzünden 3,2 milyon Suriyelinin Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldığını ifade eden Yalçın, bu sayının yaklaşık 1 milyonunun da okul çağındaki çocuklardan oluştuğunu söyledi.
Suriyeli çocukların hangi beceri ve vasıflarla yetişkin olacaklarının önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:
"Yeterli beceri ve vasfa sahip olmadan iş hayatına atılan Suriyeli gençler düşük gelirli işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu ise eğitimden yoksun kişilerin geleceğe olumsuz bakmasına, yoksulluğun pençesine düşmesine neden olacaktır. Kaliteli bir eğitim, Suriyelilerin hayata yeniden tutunması, yerleştikleri ve göç ettikleri ülkelerde kendilerine yeni bir hayat kurması ve geleceğe umutlu bir şekilde bakabilmesi açısından oldukça önemlidir."
Yalçın, Türkiye'nin, Suriyeli çocukları okullaştırma ve onlara kaliteli bir eğitim sunma konusunda yoğun bir çaba içerisine girdiğini aktardı. Yalçın, buna rağmen Türkiye'deki Suriyeli çocukların yarıya yakınının okullaşamadığını, okullaşmış çocukların eğitim ortamlarında karşılaştıkları güçlüklerin giderilmeyi beklediğini ve verilen eğitimin kalitesiyle ilgili konuların gündeme geldiğini ifade etti.
Yalçın, Eğitim-Bir-Sen olarak, Suriyelilerin daha iyi şartlarda hayatlarını idame ettirmeleri, okul çağındaki Suriyeli çocukların kaliteli bir eğitime erişmeleri için her türlü desteği verdiklerini belirterek, şöyle dedi:
"Raporda, Türkiye'nin Suriyeli çocukları okullaştırmak ve onlara kaliteli eğitim sunmak için yürüttüğü çalışmalara, okullaşmanın önündeki engellere ve okullaşan çocukların karşılaştıkları güçlüklere odaklanılarak, Suriyeli çocukların okullaşmasını artırmak, daha kaliteli eğitime ulaşmalarını sağlamak için öneriler sunulmuştur."
Raporun iki aşamalı hazırlandığını dile getiren Yalçın, ilk aşamada Milli Eğitim Bakanlığı, AFAD, Türkiye Diyanet Vakfı ve UNICEF ile görüşmeler yapılarak araştırmanın çerçevesi, araştırma soruları ile örneklemin belirlendiğini, ikinci aşamada da 9 ilde 60 mülakat ve 15 odak görüşme yapılarak verilerin toplandığını kaydetti.
- "533 bin Suriyeli çocuk eğitim-öğretim görmektedir"
Yalçın, Suriyeli çocukların devlet okulu ve Geçici Eğitim Merkezlerinde (GEM) eğitim-öğretim gördüğüne işaret ederek, "MEB'in verilerine göre, Türkiye genelinde 370 GEM'de 280 bin, devlet okullarında 243 bin, açık okullarda ise 10 bin olmak üzere, toplamda 533 bin Suriyeli çocuk eğitim-öğretim görmektedir." dedi.
Suriyelilere sağlanan eğitim hizmetleri için yapılan harcamaların büyük oranda Türkiye tarafından sağlandığını dile getiren Yalçın, Avrupa Birliği'nin vadettiği 3 milyar avronun da sadece 300 milyon avrosunun kullanılabildiğini söyledi.
Yalçın, geçen yılından itibaren 1, 5 ve 9'uncu sınıf çağındaki çocukların kaydının GEM'ler yerine devlet okullarına aktarıldığına işaret ederek, GEM'lerde ilköğretim düzeyindeki haftalık 30 saatlik dersin 15 saatinin, liselerde de 35 saatin 15 saatinin Türkçe öğretimine ayrıldığını anlattı.
Yalçın, bu uygulamanın Suriyeli çocukların Türk okullarında yaşıtları ile eğitim alma sürecini hızlandırması açısından olumlu olduğunu ancak alan derslerine az bir süre ayrılmasına yol açması bakımından da sorun oluşturduğunu dile getirdi.
- "Türkiye'de okullaşmayan yaklaşık 450 bin Suriyeli çocuk bulunmaktadır"
Milli Eğitim Bakanlığından alınan verilere göre Suriyeli 976 bin okul çağı çocuğunun yüzde 54,5'inin okullaştığına dikkat çeken Yalçın, şunları ifade etti:
"Türkiye'de okullaşmayan yaklaşık 450 bin Suriyeli çocuk bulunmaktadır. Suriyeli çocukların okula erişiminin önündeki engeller, zorluk derecesine göre üç gruba ayrılmıştır. Birinci tür engeller, kısa vadede ve planlı çalışmalarla göreceli olarak daha kolay biçimde ortadan kaldırılabilecek engellerdir. İkinci tür engeller, planlı çalışmalarla ve sistematik yaklaşımlarla ortadan kaldırılabilecek engellerdir. Okullaşmanın önündeki üçüncü tür engeller, ortadan kaldırılması en zor engellerdir. Bu tür engeller ekonomik, kültürel veya sosyo-psikolojik temelli olabilmektedir."
Yalçın, okullaşmanın önündeki diğer engelin ise dil olduğunu belirterek, araştırmalarda, özellikle 5. ve 9. sınıf çocuklarının yeterli Türkçesi olmadan okula gittiklerinde dersleri anlamama ve okul ortamına yabancılaşma gibi gerekçelerle okulu terkettiklerinin görüldüğünü ifade etti.
Savaşın ve göçün etkilerinden kaynaklanan psiko-sosyal sorunlar yaşayan Suriyeli çocuklara etkin bir rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetinin verilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, "Özellikle öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin Suriyeli çocukların eğitimi konusunda farkındalığının artırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Suriyeli çocuklar eğitim-öğretime, Türkçe öğreninceye kadar GEM'lerde, daha sonra da devlet okullarında devam etmelidir." değerlendirmesinde bulundu.