Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yılın başından itibaren uygulanmaya başlanan bireysel emekliliğe otomatik katılım sisteminde, 27 Ekim itibarıyla 3 milyon 371 bin 203 çalışanın bulunduğunu bildirdi.
Toplam fon büyüklüğünün 1,4 milyar liraya ulaştığı sistemde, bu büyüklüğün yüzde 63'ünün faizsiz, yüzde 37'sinin faizli fonlarda değerlendirildiğine işaret eden Şimşek, sistemden ayrılma oranının ise yaklaşık yüzde 50 olduğunu söyledi.
Şimşek, "Cayma oranları beklentimizin üzerinde gerçekleşse de çalışanların yarısının sistemde kalarak, 14 yıldır yürürlükte bulunan BES'teki katılımcı sayısının yarısına bir seneden kısa sürede ulaşılması başarıdır." diye konuştu.
Cayma oranlarındaki artışta sistemin tanıtımının yeteri kadar yapılamaması, kamuoyunda sistemle ilgili oluşan negatif algılar, çalışanların cayma döneminden sonra sistemden çıkış yapamayacaklarını düşünmesinin etkili olduğunu anlatan Şimşek, sistemden ayrılan çalışanların büyük bir kısmının da halihazırda bir bireysel emeklilik sözleşmesinin bulunduğuna dikkati çekti.
Şimşek, dünyadaki işveren bazlı emeklilik planı uygulamalarında çalışanlara işveren katkısı verildiğini hatırlatarak, bu hususun sistemde kalış oranlarına pozitif katkı yaptığını dile getirdi.
Türkiye'de işveren katkısı olmasa da çeşitli devlet teşviklerinin sunulduğunu ifade eden Şimşek, "Ülkemizde çalışanlara, yalnızca devlet teşvikleri verilmesine rağmen iki çalışandan birinin otomatik katılım kapsamında olması bir diğer başarı göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu.
- Sistemi iyileştirecek alternatifler hazır
Sistemde, devletin başlangıçta sunduğu bin liralık katkı, katkı payına karşılık yüzde 25'lik ödeme, sistemden emeklilik hakkı kullanıldığında yıllık gelir sigortasını seçen katılımcılara yüzde 5 devlet katkısı ve vergi teşviki gibi cömert desteklerin olduğuna işaret eden Şimşek, daha çok katılımcı çekmek ve uygulamayı daha iyi hale getirmek için sistemi yeniden kurguladıklarını söyledi.
Şimşek, sistemi iyileştirecek alternatifler üzerinde çalıştıklarını ve bunların son aşamaya geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sisteme yeniden giriş yapmak isteyen katılımcılar için başlangıçtaki bin liralık devlet katkısını yeniden hesaplayacağız. Sisteme yeniden girişte 2 yıl beklenmesi zorunlu olmadan, sistemden cayan vatandaşlarımızın daha cazip hale getirilecek tüm haklardan faydalanabilmesinin önünü açacağız. Mevcut uygulamada 2 ay olan cayma dönemi süresini de 6 aya kadar uzatmayı düşünüyoruz. Bu sürede yine anapara koruma garantisi sunulacak. Taahhüt edilen devlet katkısının nemalandırılmasına ilişkin süreç ve düzenlemeler katılımcıların lehine olacak şekilde yeniden düzenlenecek ve bu hususlarda iyileştirmeler yapılacaktır."
Şimşek, şirketlerin bu sürede katılımcılarla daha yoğun bir iletişim yürütebilmesinin, sistemin tüm detaylarıyla daha iyi anlatılabilmesinin ve katılımcıların anapara koruma garantisi altında daha geniş bir sürede sistemi değerlendirilebilmesinin hedeflendiğini bildirdi.