Akıncı Üssü darbe davasının görülmesine Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sincan Cezaevi kampüsü yanındaki salonda görülen duruşmaya sanıklar katıldı.
Duruşmada ilk olarak, duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle dün salondan çıkartılan eski albay Fatih Yarımbaş söz aldı ve Mahkeme Başkanı Selfet Giray'a yönelik reddi hakim talebinde bulundu.
Salondan çıkartılmasını eleştiren Yarımbaş, "Bana kurmay albay gibi bakın. Ben istediğiniz zaman bağırıp, hakaret edeceğiniz, atacağınız biri değilim. İleride 'Bu hakim hukuki usulleri uyguladı.' diyelim. Ben çıkacağım ve çayınızı içmeye geleceğim. Siz de usule uyun." ifadelerini kullandı.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, talebin usulüne uygun yapılmadığını, mahkeme başkanının duruşma düzenini sağlamak üzere Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki haklarını kullandığını belirterek, talebin reddini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşma düzenine yönelik işlemi nedeniyle mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiğinden bahisle yapılan reddi hakim talebinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğununa karar verdi ve istemi reddetti.
- Sanık Nevzat Bilir suçlamaları reddetti
Duruşmada daha sonra, sanıklardan Nevzat Bilir esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Olay gecesi arkadaşlarıyla yemeğe giderken kendisinin şube müdürü olan eski albay Muzaffer Düzenli'den telefon geldiğini anlatan Bilir, "Nerede olduğumu sordu. 'Bir emriniz varsa geleyim.' dedim. 'Gerek yok.' dedi, sinirlendi kapattı. İçim rahat etmedi. Karargaha döndük ama içeri alınmadık. Orada hareketlilik vardı. Nizamiye görevlileriyle konuşup karargaha girmekte ısrarcı oldum. Harekat merkezini aradım. Büyük terör saldırıları olabileceği, bize ihtiyaç duyulabileceği söylenerek bizi Akıncı Üssü'ne yönlendirdiler. Bir grup personelle Akıncı Üssü'ne gittik." diye konuştu.
Üssün nizamiyesinde kendilerine "143. Filo'ya gidin." dediklerini ifade eden Bilir, filo girişindeki görevlilerle yaptıkları görüşmede kendisine "Bekleyin, size bilgi verilecek" denildiğini, bunun üzerine dışarıdaki kameriyede beklemeye başladığını ileri sürdü. Bilir, şöyle devam etti:
"Üste hareketlilik vardı, uçaklar uçuyordu. Bir süre sonra eşim aradı. Oran'da helikopterlerin uçtuğunu, uçak seslerinin geldiğini söyledi. Terör saldırısı olabileceğini, buna karşı tedbirler olabileceğini söyledim. Aklıma farklı bir şey gelmedi. İlerleyen saatlerde internetteki haberlerden ve filodaki manzaradan bana söylendiği gibi olağanüstü bir durum olmayabileceğini anladım. Çünkü filoda büyük çaplı, ani, plansız bir terör saldırısına karşı mücadele edecek ortam yoktu. Daha çok amaçsız bir araya gelmiş bir topluluk vardı. 'Acaba Başbakanın bahsettiği kalkışmaya karşı bir şeyler mi yapılıyor' diye düşündüm. Geç saatlerde Akıncı ile ilgili haberler görmeye başlayınca, haince planlanmış bir olaya bulaştırılmak istendiğimi anladım."
Bilir, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezinden aldığı talimatla Akıncı Üssü'ne gittiğini iddia ederek, kanunsuz bir eylemde bulunmadığını savundu.
Bilir, dava dosyasında yer alan ve "Nevzat" isminin yanı sıra Akıncı Üssü'ndeki 141. ve 143. filolar ve bazı asker gruplarının gösterildiği elle çizilmiş krokinin kim tarafından hazırlandığını bilmediğini söyledi.
Beraberindekilerle Korgeneral Tayfur Fikret Erbilgin'i lojmanından silah zoruyla alarak Akıncı Üssü'ne götürdüklerine ilişkin suçlamayı kabul etmeyen Bilir, Merkez Orduevi'ne, Akıncı Üssü'ne gitmeden önce yemek almak için gittiklerini iddia etti.
ByLock kullandığını, etkin pişmanlıktan yararlanan bir FETÖ şüphelisinin örgüt mensubu olduğuna ilişkin aleyhinde verdiği beyanı ve ankesörlü hatlar üzerinden örgüt yönecileriyle irtibat kurduğuna dair delilleri reddeden Bilir, hakkında hiçbir somut delil bulunmadığını ileri sürdü ve beraatini istedi.
Bilir'in avukatının da savunmasının alınmasının ardından dava yarına ertelendi.
- Filo koridorunda görüldü
Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünde Bilir'in, beraberindekilerle Korgeneral Tayfur Fikret Erbilgin'i Ankara'daki lojmanından silah zoruyla alarak Akıncı Üssü'ne götürdükleri belirtilmişti.
Bilir'in darbenin yönetim üssü olan ve giriş çıkışların kapatılıp sadece darbeye katılanların girebildiği üsse sorunsuzca girebildiğine dikkat çekilen görüşte, Bilir'in dışarıdan gelecek müdahalelere karşı 143. Filo'da üs birimlerinin güvenliğini koordine etmeye başladığı, verilen görevleri yaptığı kaydedilmişti.
Bilir'in elinde haritayla filo komutanlığı odasına girdiğine ilişkin kamera görüntülerine işaret edilen görüşte, sanık hakkında Bursa'da FETÖ mensubu olduğuna yönelik ihbar bulunduğu, Ankara'da ise sabit ve ankesörlü hatlar üzerinden örgütün üst düzey yöneticileriyle irtibat kurduğuna ilişkin tespitler olduğu aktarılmış, telefonunda ise 2014'te ByLock yüklendiğinin belirlendiği kaydedilmişti.
Esas hakkındaki görüşte Bilir'in "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılması, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan ise hakkında suç duyurusunda bulunulması istenmişti.