Dolar

32,5836

Euro

34,7981

Altın

2.412,64

Bist

9.645,02

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 2019 yılını değerlendirdi: (2)

-'(FETÖ ile mücadele) 289 fiili darbe davasının 272'sinin tamamlandığını, 17 davanın şu an derdest olduğunu ifade etmek isterim'- 'Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu'nun Türkiye genelinde yaygınlaştırılması için tüm çalışmalar yapıldı. Bu konuda elbette yargı sonuçtur, olan hadiseyi cezalandırır ama ortak dileğimiz o kişi bu şiddete maruz kalmadan, yaralanmadan, saldırı yapılmadan bu iş

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-10 12:04:02

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 2019 yılını değerlendirdi: (2)
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 289 fiili darbe davasının 272'sinin tamamlandığını, 17 davanın ise devam ettiğini bildirdi.

Gül, Hakimevi'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, 2019 yılını değerlendirdi.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin devletin bağımsızlığı, bekası ve egemenliği açısından önemini vurgulayan Gül, diğer terör örgütleriyle olduğu gibi FETÖ ile mücadelenin de kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 289 fiili darbe davası açıldığını aktaran Gül, bunlardan 272'sinin tamamlandığını, 17 davanın ise halen devam ettiğini söyledi.

Tamamlanan darbe davalarında 3 bin 949 mahkumiyet kararı verildiğini, sanıklardan 1225'inin ağırlaştırılmış müebbet, 1180'inin müebbet, 1544'ünün de süreli hapis cezası aldığını kaydeden Gül, 2 bin 648 kişinin ise beraat ettiğini vurguladı.

Gül, "15 Temmuzdan itibaren yargı demokrasi nöbetini tutmaya devam ediyor. Bugün hem darbeye karşı çıkmış bir millet var hem darbeyi yargılayan bir yargı var. Bu Türk demokrasisi ve yargı tarihi açısından da çok önemli bir dönüm noktasıdır." dedi.

- "Herkesi bir torbaya doldurmak mücadeleyi sulandırır"

FETÖ ile mücadelenin sulandırılmasına da karşı olduklarını belirten Gül, "Bu mücadelenin hukuk sınırları içinde olması hepimizin ortak beklentisidir. Herkesi bir torbaya doldurmak, bir çuvala doldurmak mücadeleyi sulandırır. Bu da en çok FETÖ'yü sevindirir. Biliyorsunuz bu kripto örgüt, mücadelenin sulanması için binlerce masum insanın yaftalanmasını göze aldı." diye konuştu.

Gül, yargı mercilerince ortaya çıkarılan morbeyin listesinin, örgütün terörle mücadeleyi sulandırma girişimini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Masum insanların ayrılması ile suçluların da gerekli cezayı almasının FETÖ ile mücadelenin başarısı açısından önemine değinen Gül, milletin yargıdan beklentisinin de bu yönde olduğunu kaydetti.

İnsanların yargı eliyle haksızlığa maruz kalmaması için soyut iddialarla vatandaşların ev ve iş yerlerine kolluk güçlerinin gelmesini önlemeye dair bir düzenleme de getirdiklerini ifade eden Gül, şunları söyledi:

"Haksız, genel, soyut iddialarla vatandaşın yargı eliyle lekelenmesini önleyecek bu kanun çerçevesinde, 2019 yılında 176 bin 380 ihbar dosyasından 119 bin 636'sı hakkında 'soyut ve mesnetsiz iddia' gerekçesiyle soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi. Yani yaklaşık 120 bin vatandaşımız hakkında hiç soruşturma açılmamış, ifade alınmamış, kayıtlara şüpheli olarak da girilmemiştir."

İnsan onurunun kıymetli ve her şeyin başında olduğunu vurgulayan Gül, milletin yargıdan beklentisinin maşeri vicdanı teskin etmesi ve uyuşmazlıkları gidermesi olduğunu söyledi.

- Yargıda hedef süre uygulaması

Yargılama süresinin kısaltılması için 1 Ocak 2019'dan itibaren hedef süreler belirlediklerini aktaran Abdulhamit Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geciken adalet, adalet değildir. İşte bunun için 2019 yılının başında adli işleyişe hedef süre uygulamasını getirdik. 2019 yılında soruşturma aşamasında hedef sürelere uyulma oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti. Bu oran, hukuk mahkemelerinde yüzde 82, ceza mahkemelerinde yüzde 84 ve idari yargı mahkemelerinde yüzde 86'yı bulmuştur. Bu uygulama, yargı mensupları tarafından memnuniyet verici bir duyarlılıkla sahiplenilmektedir. Şimdi nerelerde yüzde 100 olmamış, nerelerde eksiklik var, bunlar üzerine kafa yoracağız ve mümkünse önümüzdeki yıl hedef süreleri daha da öne çekme imkanı var mı, bu konu üzerine çalışacağız."

Yargı yetkisinin kullanımının yargı mercilerine ait olduğunu aktaran Gül, milletin vicdanına uygun kararlar verilmesinin ortak beklenti olduğunu belirtti.

- Kadına yönelik şiddet

Abdulhamit Gül, kadına yönelik şiddetle mücadele anlamında 2019'da acı hadiseler yaşandığını, kadına yönelik saldırılar ve asla tasvip edilmeyecek görüntülerin herkesin yüreğini yaraladığını aktardı.

Gül, şöyle devam etti:

"Aile Bakanlığının yürüttüğü 6284 sayılı kanun uyarınca kadına karşı şiddetle etkin bir şekilde mücadele etmek amacıyla genelgemizi güncelledik ve HSK da bu çerçevede ihtisas mahkemelerinin işleyişini düzenleyen bir karar aldı. Daha önce mağdurun başka şikayetleri var mı, bunların görülmesi yönünde her türlü konu tekrar hatırlatılmış oldu. Eylemle orantılı koruma tedbirlerine başvuru konusu değerlendirilecek, mağdurun daha önce başka şikayetinin bulunup bulunmadığı mutlaka kontrol edilecek. Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesindeki Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu'nun Türkiye genelinde yaygınlaştırılması için tüm çalışmalar yapıldı. Bu konuda elbette yargı sonuçtur, olan hadiseyi cezalandırır ama ortak dileğimiz o kişi bu şiddete maruz kalmadan, yaralanmadan, saldırı yapılmadan bu işlerin önlenmesi."

2020'nin ülkede demokrasi, hukuk ve özgürlük çıtasının daha da yukarı çıktığı bir yıl olması dileğinde bulunarak, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.

(Bitti)

Haber Ara