Dolar

32,5887

Euro

34,7501

Altın

2.498,72

Bist

9.524,59

'ABD ve İran Ortadoğu halklarının zekasıyla oynuyor'

Trump sonrası ABD-İran ilişkilerini değerlendiren Avukat Ali Çetinkaya, iki ülkeyi Ortadoğu halklarının zekasıyla oynamakla suçladı.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-02-07 12:44:33

'ABD ve İran Ortadoğu halklarının zekasıyla oynuyor'

TİMETURK I HABER MERKEZİ

Avukat Ali Çetinkaya 'ABD ve İran Ortadoğu halklarının zekasıyla oynuyor' başlıklı makalesinde İran ve ABD arasındaki olayların danışıklı dövüş olduğunun vurgusunu yapıyor. Çetinkaya, ''İran'ın her silah denemesi haberi demek, batılı silah üreticilerine kimi Körfez ülkelerince çekilmiş silah siparişi demektir.'' ifadesini kullanıyor.

Yıllarca, Körfez ülkeleri, İran tehdidi sebebiyle, ABD'li firmalar başta olmak üzere batılı silah firmalarından milyarlarca dolar karşılığında silah satın aldı ve almaya devam ediyor.

Bu bağlamda Körfez ülkelerinin batılı silah üreticilerinden aldığı silahlara ödediği milyarlarca doları aşan rakamlara baktığımızda karşımıza inkar edilemez bir gerçek çıkıyor.

İran'ın füze denemesi veya füze deneme çabaları ya da yeni silah üretme çalışmalarına yönelik dünya medyasında yayınlanan haberler aslında Batılı ve ABD'li silah firmaları için Körfez ülkelerinden gelecek yeni silah siparişleri demektir. Zira bu “danışıklı dövüş” ya da “zimnî sözleşme” diyebileceğimiz kurgusal işler tüm dünya kamuoyunun gözleri önünde cereyan edip durmakta.

''SEN FÜZE DENEMESİ YAP, BİZ DE...''

Sistem aksamadan işliyor, Batılı silah üreticileri adeta İran'a; “sen füze denemesi yap, biz haberini global haber ajanslarımız aracılığıyla yayıp Ortadoğu ülkelerini korkutalım ve bize silah siparişi versinler” diyor.

Bu danışıklı dövüş neticesinde kazanan yine batılı silah firmaları ve kısmen de İran oluyor.

İran'ın her silah denemesi haberi demek, batılı silah üreticilerine kimi Körfez ülkelerince çekilmiş silah siparişi demektir.

Businessinsender[1]'in, Stockholm International Peace Research Institute (SIPRI)[2] yaptığı araştırmaya dayandırdığı haberine göre; Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, 2006-2015 arası Ortadoğu'da en fazla silah ithalatı yapan beş ülke arasında.

Birleşik Arap Emirlikleri silah alımını %37 artırmış durumda. En büyük Silah ihraç eden ülkeler; ABD, Rusya, Çin, Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya, Ukrayna ve Hollanda.[3]

Arap Koalisyonunun 2015 yılında Yemen'e askeri müdahalesinden sonra Ortadoğu ülkeleri silah alımında adeta yarışa girdiler. Mısır, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri bu yarışta başı çeken ülkeler. Suudi Arabistan'ın silah alımı 2011 – 2015 arasında %275 artış gösterdi.[4]

Katar'ın Silah alımı 2006 – 2015 arası tam %279 artmış durumda, bu oranın daha da artması bekleniyor. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan Mısır'ın silah alımı aynı yıllar içinde %37 artmış.

Irak'ın silah alımı 2006 – 2015 için %87 artmış durumda.

Bu günlerde sahnede olan Trump ve İran Molla Tiyatrosuna baktığımızda, yine Ortadoğu halklarının zekasıyla oynandığı apaçık ortaya çıkıyor.

Trump, seçim kampanyası döneminde, "tüm Irak petrollerini almalıydık” diyor, “biz gelirsek hepsini alacağız ve yaptığımız tüm harcamaları Ortadoğu ülkelerinden tahsil edeceğiz" diye ekliyor.

DEAŞ'ı üretip Ortadoğu'ya yeniden çökmeyi planlayan ABD'nin kararsız ve belirsiz tutumu, Türkiye'nin Suriye'ye girerek DEAŞ'a karşı başlattığı mücadele ABD'nin Ortadoğu petrollerine çökme oyununu kısmen sekteye uğratmış durumda. Irak'ı adeta İran'a peşkeş çeken, Suudi Arabistan'ı boşayıp Iranla muta nikahı kıyan iradesiz Obama yönetiminin kurmaya çalıştığı oyun da tutmadı.

Şimdi Trump oyunu yeniden ama farklı biçimde kurmak istiyor,

YENİ OYUN ŞÖYLE İŞLEYECEK...

Yeni oyun şöyle işleyecek: İran, yeniden terörist ülke ilan edilecek. Bu arada İran füze denemelerine devam edecek…. Gidişattan tedirgin olan kimi Ortadoğu ve Körfez ülkelerinin, ABD'li silah firmalarına yaptığı siparişler kat be kat artacak… Eşzamanlı olarak İran komşu ülkelere tehditler savurmaya devam edecek. İran bölge ülkelerini tehdit ettikçe ABD'li silah üreticilerine yapılan siparişler artacak. ABD bölgeye birkaç savaş gemisi gönderecek... İran yine orta, kısa menzilli, - olup-olmadığı da bilinmeyen- füze denemelerini sürdürecek… ABD de bölgede tırmanan gerilimi ve İran'ın füze denemelerini bölgedeki varlığına "ciddi tehdit" sayıp Ortadoğu petrollerinden nemalanacak.

Bu günlerde haber bültenlerine izlerseniz yukarıda anlatmaya çalıştığım senaryonun çoktan filminin çekilmeye başlandığı çok net görülecektir. Bu haberlere göre, güya Washington ve Tahran hattında yüksek gerilim yaşanıyor. ABD, İran'a yaptırımları artırmayı planlıyor. ABD Savunma Bakanı Jammes Mattis, "Terörizmin en büyük sponsoru İran'dır" demiş. Bunun karşılığında da devrim muhafızları yeni füze denemesi yapacağını duyurmuş.

Sözün özü: Bu gün Washington-Tahran hattında olan biten her şey gerçek bir kurgu. Hedef: Gelsin Ortadoğu'dan yeni silah siparişleri; çöksün ABD, Ortadoğu petrollerine…

Biz de baka duralım...

Allah feraset versin.

Haber Ara