TIMETURK | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA
Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü (14 Nisan 2018) sabaha karşı gerçeleştirilen "Suriye müdahalesi" tüm dünyaya Donald Trump'ın "Operasyon için emir verdim" sözleriyle duyuruldu. Bunu takip eden ise İngiltere Başbakanı Theresa May ve Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un açıklamaları oldu. Zira ABD, operasyonu bu iki ülke ile gerçekleştirmişti ve İngiliz ve Fransız vatandaşları müdahaleye sıcak bakmamasına rağmen; May, Parlamentodan onay almamış, Macron ise 'dünden razı' bir tutumla kararını vermişti.
Operasyon Esed rejimini gerçekçi bir zarara uğratmaması açısından halen tartışılırken, sonuçları ve kazanımları da değerlendiriliyor. "Suriye'deki durumun artık dengelendiği" yorumlarından "Rusya'nın operasyon öncesi söz ettiği 'karşılığı' neredeyse hiç vermemesine", "Türkiye'nin tutumunun yanlışlığı ya da doğruluğundan", "şimdi ne olacağına" kadar birçok konu gündemde.
MACRON'UN AÇIKLAMALARI: ABD, SOÇİ, TÜRKİYE
Bu kargaşa ortamında en çok dikkat çeken ise "Fransa'nın sahaya hızlı dönüşü". Operasyondan bir gün sonra BFMTV ve Mediapar'ın ortak canlı yayınında soruları yanıtlayan Emanuel Macron, üç önemli açıklamada bulunarak şunları söyledi.
- (ABD) "10 gün önce ABD Başkanı Trump askerlerini Suriye'den çekeceğini söylemişti. Amerikalıları Suriye'de kalmaya biz ikna ettik."
- (Soçi) "Eğer Doğu Guta'daki kimyasal saldırı ve çatışmalardaki yoğunluk artmasaydı, ben Türkiye'ye giderek Erdoğan, Putin ve Ruhani ile bir araya gelmeyi planlıyordum. Bu buluşmayı gerçekleştirmek için yeniden girişimde bulunacağım."
- (Türkiye) "Biz bu operasyon ile Türkler ve Rusları ayırmayı başardık. Türkler kimyasal saldırıyı kınadılar ve ardından operasyonu desteklediklerini söylediler."
AMERİKA NASIL İKNA EDİLDİ?
Macron bu açıklamalarıyla Putin Rusya'sının Suriye sahasındaki ilerlemesinden ve NATO'nun güney sınırlarını koruyan ülke Türkiye'nin Rusya ile 'yakın temasından' duyulan rahatsızlığı saklamıyordu. İlk bakışta "yeterince sarih" görünse de bu açıklamalarda gizli kalan şey "Amerika'nın nasıl ikna edildiği" oldu.
TRUMP, SUUDİ ARABİSTAN'DAN PARA İSTEMİŞTİ
ABD Başkanı Donald Trump 3 Nisan tarihinde Beyaz Saray'da düzenlediği bir basın toplantısında Suriye'den çekilme konusunu gündeme getirmiş ve “Suudi Arabistan vereceğimiz kararla çok yakından ilgili. Ben de dedim ki, eğer bizim Suriye'de kalmamızı istiyorsanız parasını ödemeniz gerekecek” demişti.
Devamında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Artık çok yakında ne yapacağımıza ilişkin bir karar vereceğiz. Suriye'deki askerlerimizi geri çekmek ve ülkemizi yeniden inşa etmek istiyorum. Son 17 yılda Ortadoğu'ya 7 trilyon dolar harcadık. Karşılığında hiçbir şey almadık. DEAŞ'a karşı çok başarılı olduk ama artık zamanı geldi. Bazen eve dönmenin zamanı gelmiştir. Biz de bunu çok ciddi şekilde düşünüyoruz.".jpg)
PARAYI MACRON MU ÖDEDİ?
Donald Trump, cumartesi gecesi Suriye müdahalesi ile 'çekilmeyeceklerini' tüm dünyaya duyurmuş, bunun ardından ABD'nin BM Temsilcisi Nikki Haley tarafından yapılan "Hedef, Amerikan birliklerin eve dönmesi ama Suriye'den üç şeyi başarmadan çıkmayacağız. Öncelikle kimyasal silah kullanımına izin veremeyiz ve bunun için mücadele edeceğiz. DEAŞ'ın tamamen yenilmesi gerek ve üçüncü hedef İran'ın bölgeye hakim olmadığından emin olmalıyız'' açıklama da bunu teyit edilmişti.
Macron'un "Amerikalıları Suriye'de kalmaya biz ikna ettik" açıklaması ise akıllara şu soruyu getirdi: "Donald Trump'ın Suriye'de kalmak için istediği parayı Macron mu ödedi?"
Donald Trump'ın vaadettiği ekonomik kalkınmayı "silah satışı" üzerinden sağlamaya çalıştığı bilinirken Fransa'nın "Amerika'yı nasıl ikna ettiği" yönünde Macron'dan yeni bir açıklama gelme ihtimali gazetecilerin Paris'e kulak kesilmesine sebep oldu.
Ayrıca ABD'nin Suriye müdahalesi konusunda İngiltere ve Fransa ile gerçekleştirdiği temaslarda ve kurulan masada neler konuşultuğu henüz açıklanmazken yakın zamanda bu ülkeler arasında yeni bir 'ticari' temas olup olmayacağı merak konusu.
TRUMP'IN PARA İSTEMESİ SOÇİ'DE DE GÜNDEME GELMİŞTİ
ABD Başkanı'nın Suriye'de kalma konusunda para istemesi ise Soçi'de de gündeme gelmiş Hasan Ruhani ve Erdoğan tarafından eleştirilmişti. Haberin ayrıntılar için fotoğrafa tıklayınız:
