Dolar

32,4864

Euro

34,9557

Altın

2.435,40

Bist

9.716,77

ABD'nin Suriye'deki yeni müttefiki PYD mi?

Gazeteci Alptekin Dursunoğlu, İncirlik üssünün IŞİD’e ABD uçaklarının kullanımına açılması çerçevesinde şekillenen gelişmeleri Sputnik’te değerlendirdi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-29 16:17:11

ABD'nin Suriye'deki yeni müttefiki PYD mi?

Türkiye'nin IŞİD'le mücadele amacıyla İncirlik üssünü Amerika Birleşik Devletleri ve koalisyon güçlerine açtı. Yakın Doğu Haber sitesi yayın yönetmeni Alptekin Dursunoğlu ‘Ankara'yı çok taraflı savaşa götüren sürecin öyküsü' başlıklı bir yazı kaleme alarak, Türkiye'nin IŞİD ve PKK'ya karşı başlattığı askeri harekata dair değerlendirmelerde bulundu. Ankara'nın IŞİD'le ilgili son stratejilerine dair konuştu.

TÜRKİYE NEDEN DAHA ÖNCE İNCİRLİK İÇİN İMZA ATMADI?

Türkiye'nin 11 Eylül 2014'te İncirlik üssü ile ilgili bildiriye imza atmadığının altını çizen Dursunoğlu, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Bu durum o zaman ABD tarafından şöyle izah edildi. O zamanlar 50 küsur vatandaş, Musul'da IŞİD'in elinde rehindi ve Türkiye onların can güvenliğini tehdit altında bırakmamak için imza atmamıştı. Ancak Başbakan Davutoğlu'nun bizzat kendisi, rehineler kurtarıldıktan sonra bir açıklama yaparak, imza atılmamasının sebebinin bu durumla bir ilgisi olmadığını ve bunun bilinçli bir karar olduğunu belirtti. Peki bu karar neyi ifade ediyordu? Türkiye, Suriye'nin Dostları grubunun IŞİD karşıtı koalisyona dönüşmesine tepkiliydi. IŞİD, Irak'ta, Türkiye'nin istemediği Nuri el-Maliki'nin başbakan olmasını engelledi. Dolayısıyla Türkiye, bunu bir tehditten, fırsata dönüştürebildi.”

‘İRAN VE RUSYA'NIN AKLIYLA ALAY EDİYORLAR'

ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD karşıtı koalisyondan sorumlu yetkilisi olan general John Allen'la yaptığı toplantıda, İncirlik üssünü açmaya karar verdiğini belirten Dursunoğlu, “Güvenli bölge adının İran'la Rusya'yı rahatsız etmemek için ‘IŞİD'ten arındırılmış bölge' olarak değiştirildiği söyleniyor. İran ve Rusya'yı aldatmanın çok kolay olduğunu sanıyorlar. Biz aslında ‘güvenli bölge' oluşturacağız demek İran ve Rusya'nın aklıyla alay etmektir” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA BİR YIL GERİLİM YAŞANDI'

ABD'nin Eğit-donat programını kabul etmekle birlikte, Türkiye'nin diğer önerilerini reddettiğini kaydeden Dursunoğlu şöyle devam etti:

“Bundan dolayı, Türkiye'yle ABD arasında bir yıl süren bir gerilim yaşandı. Bu gerilimin, sahaya yansıyan kısmı, Kobani'de görüldü. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ‘Stratejik önceliğimiz değil' diyerek, Kobani'nin savunmasına destek vermeyeceklerini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da memnuniyet ifade ederek IŞİD'in saldırıları sırasında ‘Kobani düştü, düşecek' diye açıklama yapmıştı. Ankara'nın bununla demek istediği şuydu: “Bakın IŞİD çok büyük bir tehlike. Kobani de düştü düşecek. ABD'nin stratejik önceliği de değil. Dolayısıyla bizim dediğimiz ve önerdiğimiz bu iki madde, yani Eğit-donat programı ve ‘güvenli bölge'lerin oluşturulması konusunda haklılığımız ortaya çıkıyor”

‘ABD, PYD'Yİ BÖLGEDEKİ MÜTTEFİKİ SEÇTİ'

ABD'nin, PYD ile doğrudan bir işbirliği içerisine girdiğini söyleyen Dursunoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Obama'nın istediği, Irak'ta ve Suriye'de kesinlikle kendi askerlerinin postallarını yere bastırmamak, havadan operasyon yapmak, karada ise müttefik ortaklar bulmaktı. Irak'ta, ABD'nin müttefikleri peşmerge güçleriydi. Ancak Suriye'de böyle bir ortak yoktu. ABD Eğit-donat programına da, Suriye'deki muhaliflerin ideolojik yapısından, aşırı gruplar ile olan geçişken ilişkilerinden ve pratikte bunun mümkün olmamasından dolayı çok fazla şans vermiyordu. Ancak PYD, ideolojik bakımdan da  sahadaki işlevselliği bakımından da, Kobani, Tel Abyad ve Ayn İsa'nın kurtarılması bakımından da, ABD'yle kara harekatında birlikte çalışabileceği güvenli bir ortak profili çizdi.”

Haber Ara