Dolar

32,5641

Euro

34,7152

Altın

2.488,58

Bist

9.524,59

ABD’de olayların fitilini ateşleyen konfederasyon heykelleri neden kaldırılmalı?

North Carolina Üniversitesi Tarih Bölümü’nden profesör Karen L. Cox, son dönemlerde tartışma konusu olan, Amerikan İç Savaşı’ndaki Konfederasyon komutanlarının heykellerinin kaldırılmasına ilişkin tartışmaları ele aldı.

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-08-17 17:03:57

ABD’de olayların fitilini ateşleyen konfederasyon heykelleri neden kaldırılmalı?

TIMETURK | HABER MERKEZİ

North Carolina'nın Durham şehrindeki aktivistler, yerel liderlerin şehir merkezindeki Konfederasyon askerinin heykelinin kaldırılmasına ilişkin karar için beklemekten artık sıkılmışlardı. Pazartesi günü meseleyi kendileri çözmeye karar verdiler ve heykelin tabanını aniden çekip tekmeleyerek, adeta meydan okurcasına yıktılar. 2015 yılında onaylanmış bir yasayla bu heykellerin kaldırılması yasaklanmıştı, ancak yargılanma korkusu onlar için caydırıcı olmadı.

Bir kez daha Güney'deki yüzlerce Konfederasyon heykeli konusunda ulusal bir tartışmaya şahit oluyoruz. Geçtiğimiz hafta ırkçı göstericilerin, Robert E. Lee'nin heykelinin kaldırılacağını belirten şehir planına karşı protestosu ve çıkan olaylar bu tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Bu heykellerin kaldırılmamasını savununlar sadece ırkçılar değil. Başkan Trump da Salı günü yaptığı açıklamada heykellerin kaldırılmasına yönelik çabaları eleştirmişti. Trump, bir basın konferansında "Bu hafta Robert E. Lee. Sırada Stonewall Jackson'ın olduğunu görüyorum. Merak ediyorum, haftaya da George Washington'ın heykelini mi indirecekler?" açıklamasını yapmıştı. Bazıları heykellerin ve anıtların ırkçılıkla değil, tarihi mirasla ilgili olduğunu; bazılarıysa bunları kaldırmamanın bize sürekli karanlık geçmişimizi hatırlatacağını söylüyor.

Konfederasyon savunucuları, 19. yüzyılın sonunda dikilmeye başlanan heykellerin korunmasından yana. Konfederasyon askerlerini kölelik kurumu adına savaşan kişiler olarak değil, büyük idealleri olan dava adamları olarak tanımlıyorlar. Birçok heykel, aslında kölelik karşıtı olan ve istemeye istemeye Konfederasyon ordusuna katılmış olan Lee gibi kişileri ön plana çıkarıyor. Richmon'dakiMonumentAvenue'da bulunan Lee heykeli, Charlottesville'dekinden daha ünlü. Capitol'de daha az bilinen bir heykeli de bulunuyor. Lee figürü aynı zamanda Stonewall Jackson ve Jefferson Davis'le birlikte Stone Dağı'na kazınmış. Kendisi en bilinen Konfederasyon kahramanlarından.

Fakat Charlottesville'de yüzlerce Neo-Nazi ve beyaz ırkçı grubun General Lee'nin hatırasını savunmak için yürümesi, heykellerin kaldırılmamasını savunanların, bu yapıların ‘‘nefret değil, miras'' göstergesi olduğu tezini çürütüyor.

Bu yeni bir durum değil. Konfederasyon heykeleri her zaman beyaz ırk üstünlüğünün sembolü olmuştur. Bu heykellerin dikilme geleneğinin altın çağı 1890 ve 1920 arasındaydı ve bu dönem aynı zamanda ırkçı şiddetin dorukta olduğu yıllardı. Güneyli beyazların amacı,Afroamerikanların İç Savaş'tan onlarca yıl sonra elde ettiği hakları geri almaktı. Heykellerin dikilme süreci, siyahi erkekler, kadınlar ve çocukların linç edilmesiyle paralel gitti.

Vatandaşlık hakları çağında, ırkçılar yeniden beyaz ırk üstünlüğüne karşı ortaya konan çabaları bastırmaya çalıştı. Bir kez daha Konfederasyon bayrağı altında toplandılar. Ancak bu kez, Mississippi Egemenlik Komisyonu gibi, kamu daireleri ve hukuku uygulamakla mükellef olan devlet görevlileri de onların yanında yer aldı. Bugün, beyaz ırk üstünlüğüne yönelik savaş daha geniş alana yayıldı. Bu hareket yerel, feminizm karşıtı ve anti-Semitik. Aynı zamanda homofobik ve elbette ırkçı. Hareket, Adolf Hitler'in yer aldığı ve gamalı haçlı bayraklar dahil Nazizme ait sembolleri benimsemiş durumda, Nazi selamı vermekten kaçınmıyorlar.
Güneyli beyazlar için birleştirici bir tema olan Konfederasyon "mirası" aynı zamanda beyaz elitlerin, beyaz işçi kesimi, kendileriyle ekonomik açıdan daha çok ortak yanı olanlarla karşı karşıya getirerek buyruğu altına alıp her şeyi daha karanlık hale getiriyor. "Beyaz Adam'ın Partisi" olarak bilinen Güneyli Demokratik Parti'nin yükselişine giden yol ırkçı şiddetle şekillenmişti. Beyaz elitler Konfederasyon anıtları dikerek müteşekkir olduklarını onlara belirtmişti.

Mesele sadece Güneylilerle ilgili değil. ABD Başkanı yerli teröristlerden oluşan bir jenerasyonu serbest bıraktı. Gerek kampanya sırasında, gerekse görevdeyken, Sayın Trump'ın duvar inşası, kadınları aşağılaması, trans askerlere yönelik yasakları ve milliyetçi danışmanlarından oluşan çevresinin Charlottesville'de "Yahudiler bizim yerimizi alamayacak" sloganını atan kişileri cesaretlendirmesi bunlara örnek. Bu slogandaki ‘Biz'den kasıt, malı mülkü elinden alınmış, yeniden iktidara elde etmek için can atan beyaz adamlar, her ne kadar aslında bu iktidar gücü beyaz elitlere ait olsa da.

Bir kez daha, birçok kişi Konfederasyon heykellerinin beyaz ırkçıların hayalini tam anlamıyla yansıttığını görmek yerine meseleyi bulandırıyor. Bazı meslektaşlarım (tarihçiler), saf bir şekilde, bu heykellerin bize karanlık geçmişimizden ders çıkarmamız için korunmasını savunuyor. Ama ne pahasına? Geçtiğimiz hafta sonu yaşanan olaylar, Lee ve diğerlerinin heykellerinin, beyaz ırkçılar ve onların yarattığı ölümcül şiddetin kaynaklarından olduğunu açıkça ortaya koydu. Bu nedenle, söz konusu heykelleri kaldırmak bölgedeki topluluklar için etik bir zorunluluk. İnsanların ürettiği nefret yapıları yok olacak, ama onların tarihi ve anlamı asla.

Her ne kadar Charlottesville'de olanlar ulusumuz adına kara bir leke olsa da, gelecek için umutlu olmayı sürdürmeliyiz. Nefret ve yobazlık amacıyla bir araya gelenler bunu yerle bir edilmiş rejimlerin bayrakları altında yaptılar. Bu durum onlar adına iyiye işaret değil. Gerçekten vatansever olan Amerikalılar, rengi ve inançları ne olursa olsun, geçen hafta yaptıkları gibi onlara karşı gelebilir, ve gelmelidirler de. Ancak yine de hükümetin her katında, sadece beyazların üstünlüğü düşüncesini savunanları değil, aynı zamanda onların yaptıklarını da kınayan liderlere ihtiyacımız var.

Kaynak: Karen L. Cox / The New York Times

Haber Ara