Durham Bölge Savcılığı ofisinden yapılan açıklamada, yargılanmasına gelecek hafta çarşamba günü başlanacak zanlı Hicks'in suçunu kabul etmesinin beklendiği kaydedildi.
Hicks, birinci dereceden üç cinayet ve insanların bulunduğu konutta silahını ateşlemek suçlamalarından 4 yıldır yargılanmayı bekliyordu.
Durham Bölge Savcısı Satana Deberry, nisan ayında yaptığı açıklamada, 50 yaşındaki zanlının yargılanma sürecini hızlandırmak için ölüm cezası yerine müebbet hapis talebiyle dava açılmasına karar verdiğini duyurmuştu.
Deberry, "Aileler, parlak ve sevgi dolu bu 3 gencin trajik ölümünün yanı sıra yargılama sürecinin uzamasından dolayı da acı çekiyor. Ailelerin yarasını sarabilmek ve yargılamayı olabildiğince çabuk başlatabilmek için bu davanın idam cezası talep etmeden görülmesine karar verdim." ifadelerini kullanmıştı.
Öldürülen kızların babası Muhammed Ebu Salha da kararı, "Bir kimsenin ölüm cezası ile yargılanmasını istemekten dolayı bir rahatlama ve ödül aramıyoruz ama 3 çocuğunu cinayette kaybetmiş bir ailenin en doğal tepkisi katil için en fazla cezayı istemektir ancak Savcı Deberry'nin ölüm cezası konusundaki duruşuna da saygı duyuyoruz." demişti.
- 3 Müslüman gencin ölümü
Kuzey Carolina eyaletinin Chapel Hill kasabasında, 10 Şubat 2015'te, 23 yaşındaki diş hekimliği öğrencisi Deah Barakat, 21 yaşındaki eşi Yusor Muhammed Ebu Salha ve 19 yaşındaki baldızı Razan Muhammed Ebu Salha, evlerinde başlarına ateş edilerek öldürülmüştü.
Gençlerin evine giren katil zanlısı komşuları Craig Hicks'in, sosyal medyada kendisini "ateist" olarak nitelendirmesi ve din karşıtı söylemlerde bulunması, cinayetlerin, kurbanların Müslüman kimlikleri nedeniyle işlendiği kanaatini oluşturmuştu.
Polis, otoparkla ilgili anlaşmazlık ihtimali üzerinde dururken, cinayetin ardından Kuzey Carolina'da ve ABD'nin birçok yerinde 3 Müslüman genç için anma törenleri düzenlenmiş, "MuslimLivesMatter" (Müslümanların Hayatı Değerlidir) ve "EndIslamophobia" (İslamofobiyi durdurun) yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, cinayetlere yeterince yer vermeyen ABD medyasına da tepki göstermişti.
