Dolar

32,5261

Euro

34,9768

Altın

2.429,56

Bist

9.805,51

'AB'nin kaderi AP’ye bırakılmayacak kadar ciddi'

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, 'AB'nin kaderi AP’ye bırakılmayacak kadar ciddi' yorumunda bulundu...

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-25 18:27:34

'AB'nin kaderi AP’ye bırakılmayacak kadar ciddi'

Anadolu Ajansı'nın haberine göre; TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici bir süre dondurmayı tavsiye eden tasarıyı kabul etmesini esefle karşıladıklarını, tanımadıklarını ve reddettiklerini belirterek, "AP'nin kararından ortaya çıkan tek netice, AB'nin kaderinin AP'ye bırakılamayacak kadar ciddi olduğu gerçeğidir." değerlendirmesini yaptı.

Özhan, AP'nin, Türkiye ile müzakere sürecini geçici olarak dondurulmasına ilişkin tavsiye kararına yönelik yazılı açıklama yaptı.

AP'nin müzakereleri durdurma kararını esefle karşıladıklarını, tanımadıklarını ve reddettiklerini belirten Özhan, "Söz konusu kararın, Avrupa'nın kurucu temel değerleriyle bağdaşmadığını görmekle birlikte, varlığı ve demokrasisini korumak adına sağlam bir duruş sergileyen ve bunu da son olarak 15 Temmuz darbe girişimine kahramanca direnerek ortaya koyan Türk halkının çabalarını görmezden gelen saygısızca bir tutum olduğunu da açıkça ilan ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Özhan, AP'nin kararıyla, yarım yüzyılı aşkın bir süredir ilerlemeyen bir sürecin durdurulmaya çalışılmasının ancak trajik bir ironiden ibaret olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin 51 yıldır süregelen AB'ye katılma hedefinin, partiler üstü, stratejik ve vizyoner bir hedef olduğuna dikkati çeken Özhan, bugüne kadar hiçbir siyasi parti ve hükümet tarafından da siyasi amaç, konjonktür ve küçük hesaplara alet edilmediğini belirtti.

Özhan, şunları kaydetti:

"Ancak son dönemde kör popülizm, çok kültürlülük düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi'nin egemen olmaya başladığı Avrupa siyasetinin yansıması olan Türkiye karşıtı dar, ufuksuz ve vizyonsuz tutumun son kararda da kendisini gösterdiğini ve küçük siyasi hesaplara Türkiye'nin kurban edilmeye çalışıldığını hayretle müşahede ediyoruz. Bu durumun artık açık bir şekilde Avrupa'nın temel değerlerini ve sağlıklı bir aklı yansıtmadığını, genel bir akıl tutulması, tefessüh hali ve siyasetsizliği ortaya koyduğunu görüyoruz. Zira AB'nin en sıcak gündeminin büyüme ve tahkimat olması gereken bir dönemde, 20. yüzyılın en önemli jeopolitik birlik örneğinin ciddiyetsiz bir popülist aktivizme teslim edilmesi ancak akıl tutulmasıyla açıklanabilir.

Türkiye, AB ile ilişkilerinde tam üyeliği, eşit ortaklığı hedefleyen bir ülke olagelmiştir. Bu bağlamda, AB ile ilişkilerinde de bu beklentisine uygun düşmeyecek, kendisini özne saymayacak her tutumu da reddetmiş ve edecektir. Türkiye geleceğini akılla, yapıcı siyaset ve sağlıklı siyasi zeminlerde arayan bir ülkedir. Türkiye, halkı ve devletiyle demokrasisini güçlendirme hedefini kesintisiz bir şekilde sürdürme gayretindedir. Haliyle kendisine karşı alınan, akıl tutulmasını yansıtan, yapıcı olmayan ve sağlıksız politik tutumları ve kararları da ciddiye almayacağı gibi yok hükmünde sayacak ve tanımayacaktır. "

"Türkiye, ders verilmeye kalkışılan bir ülke olamaz"

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Özhan, Türkiye'nin, AB için terbiye edilmeye ve ders verilmeye kalkışılan bir ülke olamayacağı gibi, özellikle demokrasiyi sahiplenme ve terörle mücadele konularında bizatihi ders alınması gereken bir ülke olduğunu vurguladı.

Özhan, Türkiye karşıtı blokun her geçen gün daha fazla nüfuz ettiği Avrupa ana akım siyasetinin, artık esaslı bir özeleştiri ile kendisini muhasebe yoluna gitmesi, Avrupa başkentlerini Türkiye'yi hedef alan terör örgütlerinin yuvası olmaktan çıkartması gerektiğini belirtti.

Taha Özhan, "Çatırdayan AB'yi ise yeniden kurucu temel değerlerle ve daha da büyüyerek tahkim edecek bir aklı, siyaseti ve yapıcı tutumunu yeniden gösterebilmelidir. Bunun yolu ise AB'nin krizini yansıtan siyasetsizlikten, akıl tutulmasından ve Türkiye karşıtlığından değil; fazlasıyla ciddiyet, samimiyet, yapıcı akıl ve kriz yönetiminden geçmektedir. Aksi her tutum, yalnızca aklı ve siyaseti devre dışı bırakacak, AB-Türkiye ilişkilerindeki zemini sağlıksızlaştıracak, AB'nin Brexit'le daha belirgin hale gelen krizini büyütmeye devam edecektir. Zira şu açıktır ki; AP'nin kararından ortaya çıkan tek netice, AB'nin kaderinin AP'ye bırakılamayacak kadar ciddi olduğu gerçeğidir. " değerlendirmesinde bulundu.

Haber Ara