Dolar

32,5871

Euro

34,8408

Altın

2.508,21

Bist

9.693,46

AB: Duvarlar örmek yerine köprüler inşa etmeyi tercih ediyoruz

Komisyonunun Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, Trump'ın politikalarını eleştirdi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-02-07 15:02:35

AB: Duvarlar örmek yerine köprüler inşa etmeyi tercih ediyoruz

Malmström, Brüksel'de "Köprü İnşası: AB-Çin Ticaret ve Yatırım İlişkilerini Güçlendirmek" başlıklı bir konuşma yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyasında kullandığı "Amerikayı yeniden güçlü yapalım" sloganı ve öne sürdüğü korumacı ekonomi politikaları ve sınırlara duvar örme düşünceleri ile ilgili Malmström, AA'nın aktardığı habere göre şunları söyledi:

"Bugünlerde pek çok siyasetçi, komplike sorunlara yönelik basit çözümler teklif ediyor. Engeller ve korumacılık milyarların geçim kaynaklarına, gelişmekte olan ülkelerin fakirlerine ve Avrupa'nın açık toplumuna bir tehdit. Bu tehditle beraber AB için bir fırsat ortaya çıkıyor. Bu da; diğer ortaklarla ticari ilişkileri güçlendirmek. Bunu göstermek için, ülkemizi tekrar güçlü yapmak için duvarlar örmek yerine köprüler inşa etmeyi tercih ediyoruz."

Malmström, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in 3 hafta önce Davos'ta küreselleşmeyi savunan ve korumacı ekonomi politikalarına karşı çıkan konuşmasını hatırlatarak,"Çin'in serbest ticaretin ve yatırımların geliştirilmesi yönünde, liberalleşme yanlısı ve ekonomik korumacılık karşıtı taahhütlerini olumlu karşılıyorum. Şi Cinping Davos'ta bir ticaret savaşının tüm taraflara zarar vereceğini vurgulamıştı. Buna ben de atılıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Çin'in ABD'den sonra Avrupa'nın ikinci büyük ticaret ortağı olduğunu, bu durumun daha da güçlendirilebileceğini söyleyen Malmström, Çin'in geçen yıl AB'ye yaptığı yatırım miktarının 40 milyar avroyu bulduğunu, AB'nin de Çin'de 8 milyar avroluk yatırım gerçekleştirdiğini anımsattı.

Malmström, AB ve Çin arasında yatırımlardaki mevcut dengesizliğin bir anlaşmayla dengelenebileceğine dikkati çekerek, "Bizim Çin'e teklifimiz şu; adil, şeffaf ve değerler üzerine kurulu, açık ticaret" dedi.

Ticaretin bir "silah" olarak kullanılması yerine refah ve ilerlemeye katkı sağlayacak bir "tonik" şeklinde değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Malmström, "Eğer artan korumacılık Çin ekonomisine tehditse, biz bununla beraber mücadele etmeye hazırız. Eğer diğerleri kapıları kapatıyorsa, bu ticaret adil olduğu sürece bizim kapımız açık" değerlendirmesinde bulundu.

Haber Ara