Dolar

32,4757

Euro

34,8170

Altın

2.477,97

Bist

9.530,47

2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak:- 'Fikirlerimiz ne kadar zıt düşerse düşsün, ifade özgürlüğümüzden asla ödün vermeden nefret ve şiddet yayanlara fırsat vermeyelim'- AK Parti Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal:- 'Kamu Denetçiliği Kurumunun 2018'de verdiği tavsiye kararlarına idarelerin uyma oranı yüzde 70'- AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz:- 'Anayasa Mahkemesinin za

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-12-10 14:41:05

2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
TBMM Genel Kurulunda, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumların bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde ilk sözü AK Parti'li milletvekilleri aldı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, günümüzde kadınların hala en çok şiddet olaylarıyla gündeme geldiğini ifade etti.

Şiddetin toplumsal bir problem olduğunu belirten Kadak, "Şiddet, beraber yaşama kültürümüzün bozulmasıyla, karşılıklı toleransı, iletişimi ve sevgiyi kaybetmemizle ortaya çıkar." dedi. Kadak, şunları kaydetti:

"Sokakta, Mecliste, futbol sahasında olanlardan aslında her birimiz birey olarak sorumluyuz. O sebeple sizden ricam, hazır 2020 yılına sayılı günlerimiz kalmışken en azından Genel Kurulda bu konuyu dikkate almamız; birbirimize had bildirmek yerine nezaketle, saygıyla birbirimizi eleştirmeyi herkese göstermeliyiz. Çünkü aslında bizler burada sadece o anki tepkilerimizle konuşmuyoruz, bizi seçen insanlara, farklı görüşten insanlarla nasıl iletişime geçileceğini de gösteriyoruz. Özellikle genç arkadaşlarımdan rica ediyorum; bugün hangi görüşten olursak olalım, fikirlerimiz ne kadar zıt düşerse düşsün ifade özgürlüğümüzden asla ödün vermeden nefret ve şiddet yayanlara fırsat vermeyelim. Fikir ve görüş ayrılıklarımız olabilir ama unutmamamız lazım, bu ülke her birimizin. Ne olursa olsun, maçın sonunda el sıkışabilelim."

AK Parti Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal, Kamu Denetçiliği Kurumunun, kararlarını, hukukla ve hakkaniyete uygun bir şekilde aldığını ifade etti.

Kamu Denetçiliği Kurumunun 2018'de verdiği tavsiye kararlarına idarelerin uyma oranının yüzde 70 olduğunu belirten Dal, "Bu süreçte Kuruma en büyük desteği TBMM vermiştir. Kurumun tavsiye kararlarının gereğini yerine getirmekte tereddüt eden bazı kurumların yetkililerini, Başkanlığını yürüttüğüm Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Alt Komisyona çağırarak sorunun giderilmesi adına ciddi adımlar attık." bilgisini verdi.

Dal, Kamu Denetçiliği Kurumunun, idarenin hizmet kalitesinin yükseltilmesine, iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesine, insan haklarının gelişmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, hak arama kültürünün yaygınlaşmasına, şeffaf, hesap verebilir, insan odaklı bir idarenin oluşmasına katkı sağlamaya çalıştığını kaydetti.

AK Parti Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı, 157 yıllık köklü bir geçmişe ve tecrübeye sahip Sayıştayın, TBMM'nin denetim faaliyetinin etkin bir şekilde yürütülmesindeki rolünün de büyük olduğunu dile getirdi.

Sayıştayın, Meclis adına yaptığı denetimlerin dürüst, ön yargıdan uzak, tarafsız ve uluslararası denetim standartlarına uygun bir şekilde planlanıp yürütüldüğünü ifade eden Kırcalı, "Denetim ve raporlama kapasitesini sürekli olarak geliştiren Sayıştay Başkanlığı, devletin şeffaflaşmasında da çok önemli işleve sahiptir." diye konuştu.

Kırcalı, AK Parti iktidarlarında, kamu mali yönetimi ve denetiminin ön yargıdan uzak, dürüst, şeffaf ve uluslararası denetim standartlarına uygun bir şekilde yürütülebilmesi için birçok reforma imza atıldığını söyledi.

-"Eleştirebileceğimiz noktaları da var"

AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, "İktidara geldiğimiz 2002 yılından bu yana, temel hak ve özgürlüklerle hukuk devleti zemininde ciddi reformlar ve yapısal değişiklikler hayata geçirilmiş, bunun yanında ulusal yükümlülüklerimizden de taviz verilmemiştir." dedi.

2004 yılında yürürlüğe giren temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalar ile kanunların çelişmesi durumunda, milletlerarası anlaşmalara üstünlük tanınacağının hüküm altına alındığını anımsatan Yılmaz, "Devrim niteliğinde bir düzenleme de 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle 148'inci maddesinde getirilen bireysel başvuru hakkıdır. Bireysel başvuru, kamu gücü tarafından temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişilerin başvurdukları olağanüstü bir kanun yoludur. Temel amacı, hak ihlaline neden olan durumları tespit ederek kamu makamları tarafından giderilmesini sağlamak ve yeni ihlallerin ortaya çıkmasını önlemektir." şeklinde konuştu.

Bireysel başvuru uygulamasının başladığı 23 Eylül 2012 tarihinden bu zamana kadar toplam bireysel başvuru sayısının da 244 bin 783 olduğunu bildiren Yılmaz, "Anayasa Mahkemesi bu başvuruların yaklaşık yüzde 80'ini karara bağlamıştır. Toplam karara bağlanan dosya sayısı ise 197 bin 761'dir. Bu dosyaların yüzde 89'u kabul edilmezlik kararı, yüzde 6'sı ise ret şeklindedir, yüzde 4 oranında başvuruya ise hak ihlali kararı verilmiştir, 47 bin 22 dosya halen derdest olup bu da yüzde 19'unu teşkil etmektedir." bilgisini verdi. Yılmaz, şunları kaydetti:

"Anayasa Mahkemesinin eleştirebileceğimiz noktaları da vardır. Bireysel başvuruyla temel insan hak ve özgürlüklerinin olay bazında belirlenmesi, ihlal edilen hakkın onarılması ve gerekli önlemlerin alınması için Anayasa Mahkemesine verilen yetki, yüksek mahkemeler başta olmak üzere mahkeme kararlarına yönelik bir denetim mekanizması asla değildir. Anayasa Mahkemesinin zaman zaman ilk derece mahkemelerin yerine geçerek yerindelik denetimi dahi yapması, mahkemenin kararlarını tartışılır hale getirmiştir. Örneğin, Can Dündar ve akademisyenlere ilişkin kararı gibi. Anayasa Mahkemesinin, Türk Ceza Kanunu'nda ve Terörle Mücadele Kanunu'nda suç sayılan eylemleri işleyenlerin, terörü övenlerin, terör yanlısı tavır takınanların ceza almasını hak ihlali sayması, bir kere hukuki açıdan büyük bir problem olup bu karar milletimizin kamu vicdanını da yaralamıştır. Sonucunda terörün haklı çıktığı bir kurgusal hukuk mantığı kabul edilemez. Bu aynı zamanda evrensel hukuk kurallarına da aykırıdır."

-"Siyaset üstü görüyoruz"

AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, kültürü, turizmi ve sanatı, siyaset üstü, partiler üstü bir konu olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

Türkiye'nin, bu alanda dünyanın en büyük açık hava müzesi, turizm destinasyonu ve kütüphanesi olduğuna inandıklarını belirten Yayman, "Türkiye'miz dillerin, dinlerin, medeniyetlerin birleştiği bir coğrafyadır. Türkiye, hikayesi olan bir ülkedir. Bu büyük hikayeyi iktidar muhalefet demeden hep birlikte büyütmemiz ve Türkiye'nin yumuşak gücü olarak dünyaya göstermemiz gerekmektedir." dedi.

Yayman, Türkiye'nin aynı zamanda dünyanın en büyük turizm ülkelerinden biri olduğunu dile getirerek, kültürü; insanı, toplumu, geleceği ve uygarlığı inşa eden temel bir alan olarak gördüklerini söyledi.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, RTÜK'ün, kendi alanında hayati bir görevi yerine getirdiğine işaret etti.

Hali hazırda bugün, karasal ortamdan 193 televizyon, 932 radyo, kablolu yayın ortamından 177 televizyon ve 9 radyo, uydu ortamından 368 televizyon ve 101 radyo olmak üzere toplam bin 780 radyo ve televizyon yayını bulunduğunu bildiren Canbey, "Bu kadar çok sayıda yayını takip etmek ve denetlemek için çalışan RTÜK, düzenleme ve denetleme görevini yedi gün 24 saat boyunca tamamen TÜBİTAK tarafından yerli yazılımla oluşturulan sayısal kayıt, arşiv ve analiz sistemiyle gerçekleştirmektedir." bilgisini paylaştı.

Üst Kurulun, içerik yönünden medya hizmet sağlayıcılarının öz denetim mekanizmalarını geliştirmelerini ve izleyicilerin şikayet ve beğenilerinin değerlendirilmesini sağlamak amacıyla izleyici temsilcileriyle koordinasyon halinde çalışmaya önem verdiğini ve farklı dilde yayın yapılmasına imkan sağladığını ifade eden Canbey, "Vatandaşlarımız RTÜK İletişim Merkezine yayınlarla ilgili görüş ve düşüncelerini gerek şikayet hatlarıyla gerekse akıllı işaretlerle yapabilmektedir. 1 Ocak 2019 ve 31 Ekim 2019 tarihleri arasında Üst Kurula çoğunluğu genel ahlak, manevi değerler ve ailenin korunması başlığında olmak üzere 91 bin 203 vatandaşımız bildirim yapmıştır. Yani şikayet ve önerileriyle öz denetim mekanizmasını RTÜK işletmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

-"Üç unsur..."

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, insan hakları konusunda dünyanın sicilinin iyi gözükmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Dünya 5'ten büyüktür.' sözü bir insan hakları manifestosudur. Türkiye, dünya devletleri arasında en büyük demokrasi ve bu yetmez en büyük sosyal devlet ve bu da yetmez dünyada birlikte yaşama kültürünü medeniyet olarak hayata geçirmiş tek millettir. Bu üç unsurun kıymeti bilinse ve bunlar derlenip toparlansa, hayata geçirilse gerçekten Türkiye bütün unsurlarıyla, bütün kanaatleriyle, bütün siyasi teşekkülleriyle dünyaya örnek olur, bunda hiç kuşku yoktur."

AK Parti Adıyaman Milletvekili Muhammed Fatih Toprak, 2002 yılında Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar'da bulunan ofislerinin sayısı 12, gerçekleştirdiği yıllık ortalama proje sayısı 500, faaliyet gösterdiği toplam ülke sayısı 28 olan TİKA'nın, 2019 yılında faaliyetlerinin 5 kıtaya ulaştığını, ofis sayısının 60 ülkede 62, yıllık ortalama proje sayısının 2 bin, proje yoluyla erişim sağlanan toplam ülke sayısının 170'i aştığını kaydetti.

Toprak, "TİKA, Filipinler, Pasifik ada ülkeleri, Meksika, Myanmar gibi dünyanın en uzak coğrafyalarında dahi ihtiyaç sahiplerine uzanan, gönüllere dokunan ülkemizin yardım ve kardeşlik eli haline gelmiştir." ifadesini kullandı.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Akay, güçlü bir Türk diasporasının varlığının, hem yurt dışındaki Türk toplumunun kendi refahı için hem Türkiye için hem de ikamet ettikleri ülkeler için artı bir değer yaratmış olacağını ve tüm taraflara yarar sağlayacağını dile getirdi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının, yurt dışındaki vatandaşlara ve çocuklarına yönelik özellikle dil eğitimi desteği, kültür programları, kitap ve dergi dağıtımı gerçekleştirdiğini aktaran Akay, "Türk toplumunun, ana vatanları ve kültürleriyle olan aidiyet bağını güçlendirmek amacıyla; diasporadaki çocuklarımız için gerçekleştirilen Rafadan Tayfa Dünya Turnesi Etkinlikleri 8 ülke, 29 şehirde düzenlenmiş, bu etkinliklerle yaklaşık 100 bin kişiye ulaşılmıştır." bilgisini verdi.

AK Parti Erzincan Milletvekili Burhan Çakır, "Filistin davasındaki kararlılığımız, Uygur Türklerine yapılan zulme haykırışımız, savaştan kaçarak ülkemize sığınmak zorunda kalan mazlum Suriye halkına desteğimiz kararlılıkla devam edecektir. Bu doğrultuda, insan onurunu korumayı en temel değer olarak kabul eden ülkemiz, insan hakları alanında atılan adımları her daim daha ileri götürmek yönünde çalışmalarını sürdürmektedir." diye konuştu.

-"Türk arkeoloji bilimine katkı"

AK Parti Karabük Milletvekili Cumhur Ünal, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunca, 2019 yılında 249 lisans, 101 yüksek lisans, 177 doktora ve 8 doktora sonrası olmak üzere toplam 535 kişiye burs verildiğini söyledi.

2020 yılında 168 lisans, 84 yüksek lisans, 60 doktora bursu olmak üzere toplam 312 bursiyere daha destek verilmesinin planlandığını belirten Ünal, "Kurum bugüne kadar da 40 aşkın ülkede ve ülkemizin 75 farklı şehrinde bilimsel etkinlik düzenlemiştir. 2020 yılında 116 bilimsel etkinliğin daha gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. 2019 yılında Yüksek Kurum bünyesinde bulunan kurumlar, Atatürkçü düşünce, Atatürk ilke ve inkılapları, Türk kültürü, Türk tarihi ve Türk diliyle ilgili eserleri tanıtmak ve yaymak amacıyla, 56 ulusal ve 20 uluslararası olmak üzere toplam 76 kitap fuarına katılım sağlamıştır." dedi.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, 2019 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenen 20 bilimsel kazı projesi olduğunu, bu minvalde Türk arkeoloji bilimine katkı sağlandığını kaydetti.

2020 yılında 10 projeye daha destek sağlanacağını bildiren Özşavlı, "2016 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından 27, 2017 yılında 57, 2018 yılında 8 ve 2019'da da 42 bilimsel toplantı tertip edilmiştir. Bu toplantıların hem bilime katkısı vardır hem de ülkemizin tanıtımına müthiş bir katkısı vardır. Yurt dışından gelen akademisyenler bizlerle hemhal olmakta, ülkemizin güzellikleriyle tanışmaktadırlar." diye konuştu.

Özşavlı, 2019 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından 73 adet yayın yapıldığını, 2020 yılında 52 yeni yayının daha yayınlanmasının planlandığını söyledi.


Haber Ara