Dolar

32,3760

Euro

34,9688

Altın

2.325,67

Bist

9.066,10

2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: (2) - 'İş gücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atılacak. Bu kapsamda iş gücü piyasası deneme ve denkleştirme süresi ve kısmi süreli çalışma konularının taraflar arasında mutabakatla esnekleştirilmesi öngörülüyor'- '2020-2022 döneminde de mali disiplini kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu kapsamda bütçenin gelir performansının yükseltilmesine yönelik sürekli gel

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-12-09 13:02:44

2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, iş gücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atılacağını, bu kapsamda iş gücü piyasası deneme ve denkleştirme süresi ve kısmi süreli çalışma konularının taraflar arasında mutabakatla esnekleştirilmesinin öngörüldüğünü belirtti.

Oktay, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanılan 2020 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunuş konuşmasında, döviz kurlarındaki yükselme sonucu oluşan maliyet baskısı ve fiyatlama davranışlarında ortaya çıkan bozulma neticesinde 12 aylık tüketici enflasyonunun ekimde yüzde 25,2 seviyesine ulaştığını söyledi.

Para ve maliye politikaları arasındaki güçlü koordinasyon, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketin, kamu fiyatlama mekanizmalarıyla kur kaynaklı fiyat dalgalanmalarının tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin yumuşatılması ve enflasyonla mücadele çerçevesinde gösterilen toplumsal destek neticesinde enflasyonun düşüş eğilimine girdiğini belirten Oktay, bu çerçevede tüketici enflasyonunun, 2018 sonunda Yeni Ekonomi Programı tahminleriyle uyumlu olarak yüzde 20,3 seviyesine ve 2019 Kasım ayı itibarıyla da yüzde 10,56 seviyesine gerilediğini ifade etti.

Oktay, 2019 yıl sonunda TÜFE'nin Yeni Ekonomi Programı (YEP) hedefi olan yüzde 12 seviyesinin altında gerçekleşmesinin öngörüldüğünü anımsattı.

YEP'te öngörülen politikaların hayata geçirilmesiyle enflasyonun kalıcı olarak düşük, tek haneli seviyelere indirilmesinin temel hedefleri olduğuna işaret eden Oktay, bu çerçevede enflasyonun 2020 yılında yüzde 8,5'e, 2022 yılında ise yüzde 4,9'a düşmesinin beklendiğini de vurguladı.

İhracatın, AB ekonomisindeki yavaşlamadan olumsuz etkilense de 2018'de genel ticaret sistemine göre 176,9 milyar dolara yükseldiğine dikkati çeken Oktay, yıllık ihracatın bu yıl sonunda 180 milyar doları aşmasını, 2020 yılı ihracat hedefinin ise 190 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Oktay, bu yıl sonunda seyahat gelirlerinin 29 milyar dolara ulaşılacağını tahmin ettiklerine dikkati çekerek, "Bu çerçevede turizmdeki canlanmanın sürmesini beklediğimiz 2020 yılında da seyahat gelirleri hedefimizi 34,3 milyar dolar olarak öngörmekteyiz." diye konuştu.

- "Yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılmasını bekliyoruz"

Oktay, cari işlemler dengesinin YEP'te öngörüldüğü şekliyle 2020 yılında makul düzeylerde bir açık vermesinin beklendiğini dile getirdi.

Enflasyondaki gerilemeyle birlikte risk primlerindeki düşüş ve kaliteli sermaye girişleri için ortamın elverişli hale gelmesinin dış finansmanın temel belirleyicisi olacağına işaret eden Oktay, bu kapsamda cari işlemler açığının GSYH'ye oranının 2020 yılında yüzde -1,2 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü anlattı.

Oktay, üretimdeki dönüşüme bağlı olarak yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılmasını beklediklerini, bu durumun aynı zamanda yerlileştirme yoluyla ithalata olan bağımlılığın azaltılmasıyla da destekleneceğini vurguladı.

Seyahat gelirlerinin de önemli derecede artmasıyla cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme sağlanacağına işaret eden Oktay, bu sayede dış finansman ihtiyacının azalacağını, dengeli ve sürdürülebilir büyüme eğiliminin korunacağını belirtti.

Fuat Oktay, Türkiye'nin gelecek dönemde de yeni nesil uygulamalarla hızlı ve kolay ticaretin adresi, bölgesinde güvenli bir liman olmaya devam edeceğinin altını çizdi.

Geçen yıl yaklaşık 550 bin kişilik ilave istihdamla işsizlik oranının yüzde 11 seviyesinde gerçekleştiğini anlatan Oktay, büyümedeki gelişmelerin istihdama da yansıdığını, işgücü piyasasının ekonomideki büyüme yönünden etkilendiğini ve 2018'in ikinci yarısında başlayan ekonomik yavaşlama neticesinde işsizlik oranının bu yıl sonunda yüzde 12,9 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü söyledi.

- "3 yılda istihdam 3,2 milyon kişi artırılacak"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2020 yılında hedeflenen yüzde 5'lik büyümeyle iktisadi faaliyette toparlanma ve bunun sonucunda işgücüne katılım ve istihdam oranlarında iyileşme öngörüldüğünü belirtti.

Oktay, "İstihdama yönelik olarak iktisadi güven ortamının güçlenmesi sonucunda ertelenmiş yatırımların hayata geçirilmesi ve üretimdeki artışla birlikte istihdam teşviklerinin etkili bir biçimde uygulanmaya devam edecektir. Ayrıca işgücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atılacaktır. Bu çerçevede, işgücü piyasası deneme ve denkleştirme süresi ve kısmi süreli çalışma konularının taraflar arasında mutabakatla esnekleştirilmesi öngörülmektedir." şeklinde konuştu.

Kadın istihdamı için 2020'de de güçlü bir destek paketinin hayata geçirileceğini anlatan Oktay, kadınların çalışma hayatına girişini kolaylaştıracak ve kadın istihdamını yükseltecek esnek çalışma imkanlarının artırılması, kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi, çocuk bakım hizmetleri ve ihtiyaca göre belirlenmiş mesleki eğitim programlarının yaygınlaştırılması için teşvik uygulamalarının artırılarak sürdürüleceğine işaret etti.

İstihdam teşviklerinin ihtiyaçlara göre yeniden tasarlanarak hayata geçirilmesi ve gençlerin iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun mesleki eğitim programlarına dahil edilmesiyle genç işsizliğinin azaltılmasını sağlayacaklarını belirten Oktay, bu çerçevede 2020 yılında bu yıla göre istihdamın 1 milyon 52 bin kişi artmasının, işsizlik oranının ise yüzde 11,8'e gerilemesinin beklendiğini, YEP'e göre de gelecek üç yılda istihdamın 3,2 milyon kişi artırılarak 2022'de işsizliğin yüzde 9,8'e düşürülmesinin hedeflendiğini kaydetti.

- "Faiz ödemelerinin bütçe içindeki payı azaltıldı"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, kamu maliyesinde en önemli kazanımlardan birinin faiz ödemelerinin bütçe içindeki payının azaltıldığını vurguladı.

Faiz harcamalarının bütçe giderleri içerisindeki payı, 2002'de yüzde 43,2 iken, 2020 yılı bütçesinde bu oranın yüzde 12,7 seviyesinde kalmasının öngörüldüğünü dile getiren Oktay, bu çerçevede oluşturdukları mali alanla vatandaşlara hizmet olarak ayrılan kaynakların miktarının önemli ölçüde artırıldığına dikkati çekti.

Oktay, vergi gelirleriyle faiz giderleri karşılaştırıldığında da benzer bir görünümün ortaya çıktığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"2002'de toplanan her 100 liralık verginin 85,7 lirası faiz harcamalarına giderken, 2020 bütçesinde yalnızca 17,7 lirasının faiz harcamalarına ayrılacağı tahmin edilmektedir. Kamu maliyesinin bir diğer önemli kazanımı ise borç stokunda ciddi oranda bir düşüşün sağlanmasıdır. 2000'li yılların başında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı yüzde 76,1 seviyesinde bulunan AB tanımlı borç stoku seviyesi 2019 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 32,2 seviyesindedir. Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre, aynı dönemde 28 AB üyesi ülkenin borç stokunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranı yüzde 80,5 düzeyindedir.

2019 Ekim ayı IMF Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'na göre söz konusu oran gelişmiş ülkeler için yüzde 103,1; gelişmekte olan ülkeler için ise yüzde 53,3 seviyesinde bulunmaktadır. Yüzde 32,2 ile borç stokumuzun düşük seviyelerde bulunması maliye politikamızın işlevselliğini önemli ölçüde arttırmıştır. 2019 yılında yüzde 32,8 olması beklenen AB tanımlı genel yönetim borç stokunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının 2020 yılı itibarıyla yüzde 33,2 ve Yeni Ekonomi Programı dönemi sonunda ise yüzde 32,3 seviyesine gelmesini hedefliyoruz."

- "Yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılması da öngörülüyor"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 11. Kalkınma Planı'na da değinerek, Planda verimlilik odağında sanayi sektörünün itici güç rolünü üstlendiği, ihracata dayalı istikrarlı bir büyüme modeli çerçevesinde hedeflerin belirlendiğini anlattı.

Belirlenen büyüme modelinde bir taraftan yatırımların üretken alanlara yönlendirilmesinin, diğer taraftan yurt içi tasarrufların artırılmasının amaçlandığını, bu kapsamda plan dönemi sonunda yurt içi tasarrufların milli gelire oranının yüzde 30'un üzerine çıkarılmasını hedeflediklerini belirten Oktay, Kalkınma Planı'nda yurt içi tasarrufların artırılması için hane halkı ve firmaların tasarrufa özendirilmesinin yanında kamu tasarruflarının artırılmasının ve bu tasarrufların ekonominin verimli alanlarındaki yatırımlara yönlendirilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Fuat Oktay, planda öngörülen büyümeyi destekleyici maliye politikalarının hayata geçirilebilmesi için program bütçe sistemine geçilmesinin yanı sıra maliye politikasının etkinliğini artırmak için harcamaların gözden geçirildiğini anlatarak şöyle konuştu:

"Buna ek olarak vergi adaletini güçlendirecek ve vergi tabanını genişletecek revizyonların yanı sıra yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılması da öngörülmektedir. Ayrıca, sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi için kayıtlı istihdamın artırılması, sistemin kapsadığı nüfusun genişletilmesi ve prim tahsilatlarının artırılması sağlanarak emeklilik ve sağlık harcamalarının kamu maliyesi üzerindeki baskısının kontrol altında tutulması hedeflenmektedir."

- "Ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasını hedefliyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2018 Ağustos'unda yaşanan kur şokundan sonra uygulanan maliye politikalarının iktisadi faaliyetin yanı sıra cari açık ve enflasyonla mücadeleyi desteklediğine işaret etti.

Uygulanan etkin bütçe politikaları sayesinde 2018 yılında merkezi yönetim bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının yüzde 2 gibi makul bir seviyede gerçekleştiğini hatırlatan Oktay, şunları kaydetti:

"2020-2022 döneminde de mali disiplini kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu kapsamda, bütçenin gelir performansının yükseltilmesine yönelik; sürekli gelir kaynakları ile vergi tahsilatında etkinliğin artırılması ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasını hedefliyoruz. Kaynakların verimli kullanılmasını ve belirlenen alanlarda tasarrufların artırılmasını sağlayacak yapısal değişiklikleri hayata geçireceğiz. Böylece kamu borçluluğu düşük düzeylerde tutulacaktır. Yeni Ekonomi Programı'nın kapsadığı önümüzdeki üç yıllık dönemde de bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının yüzde 3'ün altında kalmasını hedefliyoruz."

(Sürecek)



Haber Ara