Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

2020 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: (2) - 'FETÖ, 15 Temmuz akşamı başlayıp 16 Temmuz sabahı bastırılan bir tehlike olarak yorumlanamaz'- '15 Temmuz'dan bu yana meslekten çıkarılan hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısı 3 bin 926'dır'- 'Stajyer avukatlarımızın staj süreleri boyunca sigortalı olarak çalışabilmelerini sağlayacak düzenlemeler de gündemimizdedir' - 'Yargının ideolojisi adalettir. Anayas

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-11-25 12:59:34

2020 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "FETÖ, 15 Temmuz akşamı başlayıp 16 Temmuz sabahı bastırılan bir tehlike olarak yorumlanamaz." dedi.

Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2020 yılı bütçesinin sunumunda, hakim ve savcıların terfi sisteminin liyakat ve performansı esas alacak şekilde yeniden yapılandırılacağını belirtti.

Uzun süren soruşturma ya da davalar için performans esaslı izleme sisteminin oluşturulacağını ifade eden Gül, Hakimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu bünyesinde de yargıda performans ölçüm ve takip merkezinin kurulmasının planlandığını dile getirdi.

Dava ve soruşturmaların ne zaman biteceğine ilişkin bildirimde bulunulmasına ilişkin Yargıda Hedef Süre uygulamasında önemli başarı elde edildiğini söyleyen Gül, Adli Tıp Kurumunda da hedef süre uygulaması başlatılacağını bildirdi.

Hakimlerin ceza ve hukuk hakimi olarak ayrılmasını öngördüklerini aktaran Gül, ihtisas gerektiren çevre, imar ve enerji gibi alanlarda ihtisas mahkemelerinin kurulmasının hedeflendiğini kaydetti.

Gül, savunmayı yargının kurucu unsuru, avukatları da yargı ve adalet hizmetlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak gördüklerine dikkati çekti.

- "Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı getirildi"

Yargı Paketiyle avukatlık mesleğine giriş usulünün değiştirildiğini hatırlatan Gül, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavının getirildiğine işaret etti.

Adalet Bakanı Gül, "Stajyer avukatlarımızın staj süreleri boyunca sigortalı olarak çalışabilmelerini sağlayacak düzenlemeler de gündemimizdedir." ifadesini kullandı.

Alternatif çözüm yollarından uzlaştırma ve arabuluculukta önemli başarı elde edildiğini bildiren Gül, tüketici uyuşmazlıklarının da arabuluculuk sistemi kapsamına alınmasının hedeflendiğini söyledi.

- "Nöbet hala devam etmektedir"

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini hatırlatan Gül, Türk yargısının şehitlerin ve gazilerin emanetini unutmayacağını vurguladı.

Milletin cesareti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın basiretli liderliğiyle hain girişimin başarısız olduğunu vurgulayan Gül, şöyle devam etti:

"FETÖ, 15 Temmuz akşamı başlayıp 16 Temmuz sabahı bastırılan bir tehlike olarak yorumlanamaz. Devletin 40 yıl hücrelerine sızmış bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. '40 günde bu örgütle mücadeleyi bitirdik' demenin doğru olmadığını biliyoruz. Yargı mensuplarımız, 15 Temmuz akşamından itibaren gece gündüz adliye koridorlarında demokrasi ve adalet nöbeti tutmuştur ve bu nöbet hala devam etmektedir. 15 Temmuz'dan bu yana meslekten çıkarılan hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısı 3 bin 926'dır."

Darbe girişimine yönelik açılan 289 davadan 270'nin karara bağlandığını aktaran Gül, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin de 7 talepnamenin ABD'ye gönderildiğini anımsattı.

Gül, iadeye ilişkin ortaya konulan delillerin, iade hukuku bakımından yeterli ölçüde ve kesinlikte olduğuna dikkati çekti.

Haziran ayında ABD'deki temaslarını anlatan Gül, iade konusunun üzerinde ısrarla durmaya ve her platformda talepleri tekrar etmeye devam edeceklerini söyledi.

Gül, Türkiye'nin yalnız FETÖ'yle değil, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle de eş zamanlı olarak, aynı ciddiyet ve kararlılıkla mücadele ettiğini kaydetti.

DEAŞ ile en etkili mücadeleyi Türkiye'nin yaptığının altını çizen Gül, terörle mücadelede hiçbir politik seçiciliğin olmadığını, hiçbir terör örgütünün meşru ve mazur yanının bulunmadığını dile getirdi.

Bütün yargı mercilerinin Anayasa'nın kendilerine sağladığı bağımsızlık güvencesi altında iş gördüğünü, yargı yetkisinin kullanımının münhasıran yargı mercilerine ait olduğunu belirten Gül, yargı mercilerinin anayasal sınır içinde çalışmasına müsaade edilmesini, hata varsa bunun düzeltilmesini, eksik varsa tamamlanmasını yine yargının kendi olağan işleyişi içinde beklemek gerektiğini belirtti.

- "Yargının emir alacağı yer Anayasadır"

Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:

"Bize düşen bu işleyişi kolaylaştırmak, hak arama yollarını açık ve işler tutmak, adaleti sağlayacak kurumsal imkanları oluşturmak, bunun için gerekli politikaları geliştirmekten ibarettir. Vatandaş memnuniyetini artırıcı adımlarda, adalet hizmetlerinin toplumsal talep ve beklentiler doğrultusunda geliştirilmesinde bu fonksiyonel ayrıma dikkat etmek, saygı göstermek zorundayız. Yargının kendi doğal, yani anayasal mecra içindeki işleyişine karışamayız. Ama bu işleyişi sağlayan yasal ve kurumsal çerçeveyi geliştirmek, iyileştirmek için yürütme olarak bizim, yasama olarak yüce Meclis'in görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Yargının ideolojisi adalettir. Anayasamızda 'mahkemeler, şu grubun, bu zümrenin adına' demiyor, 'millet adına karar verir' diyor. Sadece millet adına. Çünkü yargımız, milletimizin yargısıdır. Yargı hiçbir yerden ve hiçbir kimseden emir almaz. Yargının tek emir alacağı yer, Anayasa ve kanunlardır."

Gül, adalet hizmetlerini en üst seviyeye yükseltme gayesi kapsamında hazırlanan 2020 bütçesinin hayırlı olması temennisinde bulundu.

(Bitti)

Haber Ara