Dolar

32,5245

Euro

34,8175

Altın

2.424,05

Bist

9.684,06

'2017 Türk Dili Yılı'

Başbakan Yardımcısı Türkeş:- 'Çağı okuyamayan yok olup gider. Dünyada bu yeni çağda 500'e yakın devlet olacak muhtemelen. Burada bir tercihle karşı karşıyayız. Kural koyanlardan mı kurallara uyan devletlerden biri mi olacaksınız? Eğer, 'Ben, kural koyan bir ülkenin vatandaşı olmak, ülkemin kural koyucular arasında olmasını istiyorum' diyorsanız, bunun birinci adımı, dilinizi iyi bileceksiniz'

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-14 13:13:20

'2017 Türk Dili Yılı'
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Çağı okuyamayan yok olup gider. Dünyada bu yeni çağda 500'e yakın devlet olacak muhtemelen. Burada bir tercihle karşı karşıyayız. Kural koyanlardan mı kurallara uyan devletlerden biri mi olacaksınız? Eğer, 'Ben, kural koyan bir ülkenin vatandaşı olmak, ülkemin kural koyucular arasında olmasını istiyorum' diyorsanız, bunun birinci adımı, dilinizi iyi bileceksiniz." dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) "2017 Türk Dili Yılı" kapsamındaki etkinliğe katılan Türkeş, dilin, insanların birbirini anlamak için kullandığı önemli bir kavram, iletişim biçimi olduğunu anlattı.

Milleti millet yapan kavramlara değinen Türkeş, "Birincisi, ortak bir geçmişe sahip olmak. İkincisi, beraber yaşama isteği, beraber olmak, ortak bir geleceğini hedeflemek ve bunları temin etmek için de ortak bir dile sahip olmak. Millet tanımı budur. Irk falan değildir. Öyle ırkçı, etnisitiye bağlı yaklaşımların hepsini unutun. 21. yüzyılda böyle bir şey olamaz." diye konuştu.

Türkeş, bu devirde etnisiteyi konuşmak için öncelikle genin bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"19, 20. yüzyıldaki gibi çok kolay ırkçı falan olamazsınız. Bu devirde ırkçı olmak için ırkın ne olduğunu, kompozisyonun bilmeniz lazım. Onlardan hiçbir şey anlamıyorsan, o zaman oralara hiç girmeyeceksin. Millet için ortak bir geçmişin, ikincisi, bir kabulün olacak. 'Beraber yaşamak istiyorum.' Tabii bunun, 'nerede yaşacaksın?' vesaire kısımları da var. Üç, ortak bir gelecek, 'yarına beraber yürümek istiyorum.' Ortak bir dille temin edebilirsin bunları. O dile sahip olmazsan bunları yapamazsın. Bunları yapamadığında el alemin diliyle kalkınamazsın. Bu mümkün değil. 'Ben şu konuda çok iyi bilim adamı oldum, dünyaya büyük iyilik getireceğim.' ufkun dar. Hayal kuramazsın, rüya göremezsin. Bunları yapamayan kimsenin de yarınla ilgili öngörüleri olamaz."

- "Yabancı dil için önce kendi dilini iyi bileceksin"

Farklı lehçe, alfabelerde de olsa Türkçenin dünyada yaygın kullanılan dillerden olduğunu dile getiren Türkeş, bunları tekleştirmeyle ilgili çalışmalar ve çabaların olduğunu kaydetti.

Tuğrul Türkeş, başkasının diliyle ilim öğrenirken, kendi dilini iyi bilmemenin büyük eksiklik olduğunu aktararak, "Çocuklarım okurken falan İngilizceyi öğrenince bir şey oluyor, 'Ben İngilizce biliyorum' Makineyi kullanmak için mecbursun. Bilgisayarın dünyadaki yaygın dili İngilizcedir. O makineyi kullanmak için o dili bileceksin. O bir marifet değil. 'Dil biliyorum' demek için önce kendi dilini bileceksin çok iyi. İngilizceyi zaten öğrenmek zorundasın. Bunların haricinde bir dil biliyorsan, 'dil biliyorum.' 21. yüzyıl budur. Bu yüzyılı çok iyi anlamamız lazım. Bunu görmediğimiz takdirde yarınlara gidemeyiz." şeklinde konuştu.

- Satılamayan dairenin fiyatında indirim

Bu yılın, "Türk Dili Yılı" ilan edildiğini anımsatan Türkeş, üniversitelere bunu anlatacaklarını, bunun Türkiye'de son yıllarda yozlaşmaya, bozulmaya karşı bir fren olmasını umduklarını belirterek, gayrimenkul sektöründen örnek verdi:

Türkeş, " 'Lansmana özel.' Nedir diye baktım. Satılamayan daire fiyatında indirim, 'ilk tanıtımda sana indirim yaparım.' Aslı ne? Satamamış orayı. Konut sektörünün durumunu biliyorum. Satılamamış daireye indirim yapıyor müteahhit. Adamın paraya sıkıntısı var. Alacaksınız ona göre gidip konuşun. Türkçeyi bildiğimizde meseleyi farklı görüyoruz, anlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Türklerin dünyada bilinen insanlık tarihi boyunca var olmuş bir millet olduğunu aktaran Türkeş, sözlerini şöyle tamamladı:

"16'sı yüz yılı aşan devlettir. Doğru hikaye, 200'e yakın devlet kurmuştur Türkler. Bu ortalama 80 ila 120 yıl yaşamış olan irili ufaklı devletlerdir. Sadece 16'sı yüz yılı aşmış, büyük imparatorluk olmuş, tarihte iz bırakmış, onlara atıfta bulunuyoruz. Türkiye Cumhuriyetini de 17.'si diye tarif ediyoruz. 2023'te Türkiye Cumhuriyeti devletinin 100. yılına ulaşacağız. Bunun anmalarını da hazırlıyoruz. 100. yıl, Türk tarihi ve psikolojik eşik olması açısından önemlidir. 180 devlet kurulmuş ancak 80 ila 120 yıl arasında hayatiyetine son verilmiş. Şu veya bu sebeple. Ancak eskiden beri genel bir anlayış var. 'Yıkılsın biz yenisini yaparız.' diye. Bize düşen, bu değişen çağa göre devleti ikinci yüzyıla hazırlamaktır. Bu değişimi yapmak ve değişimin alt yapısını yapmaktır. İki şarkı koymak, bir amblem yarışması yapmak, herhangi bir yere bir dikit koyup, bunu anıt deyip, sonra 'yüzüncü yılı başardık' demek mümkün değildir. 21. yüzyılda bize düşen, 'Türkler yapar ama değiştire de bilir, dönüştüre de bilir, tamir edebilirler.' Yani, 'yıkar yıkar yenisini yaparlar' değil. 'yaparlar. Zora gelir, yıkılası gelir ama onu onara da bilirler, kalkındırabilirler.' dedirtebilmektir. Bu, hepimizin sırtında bir sorumluluk, yüktür. Yüzyılı bitirdik. 2023'te yüzyılı tamamlayacağız. İkinci bir yüzyıla giriyoruz. Önemli bir çağın içindeyiz. Çağı okuyamayan yok olup gider. Dünyada bu yeni çağda 500'e yakın devlet olacak muhtemelen. BM'de 200'e yakın devlet var ama bu yeni çağın etkin yapıları 500 devlet hedefliyor. Burada bir tercihle karşı karşıyayız. Kural koyanlardan mı kurallara uyan devletlerden biri mi olacaksınız? Eğer, 'Ben, kural koyan bir ülkenin vatandaşı olmak, ülkemin kural koyucular arasında olmasını istiyorum' diyorsanız, bunun birinci adımı, dilinizi iyi bileceksiniz, birbirinizle iyi iletişim içinde olacaksınız ve bu yeni yüzyılın alt yapısında kendi mesleğiniz, branşınız itibariyle, 'ben ne yapabilirim?' diye düşünmeye başlayacaksınız ve bunu Türkçe düşüneceksiniz. İngiliz, Amerikalı gibi değil."

Haber Ara