Dolar

32,5624

Euro

34,8989

Altın

2.432,18

Bist

9.645,02

15 Temmuz'da Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan polis Recai Tuna:

'Annemden, babamdan, şehitlerimizden, her yerden bildiğim şu ki 'Vatan için her şey feda edilir.' Ben bunu öğrendim. Şu saatten sonra da aynı böyle bir durum olsa yine vatan için gereken neyse onu yaparız'- 'Evden ayrılırken çocuklarıma, eşime 'Allah'a emanet olun, hakkınızı helal edin, evde kalın beni de merak etmeyin' dedim. Bu şekilde çıktım, yani ölmeye çıktık. Vatan için yapılacak şey

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-14 11:03:49

15 Temmuz'da Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan polis Recai Tuna:
AYBÜKE İNAL - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan özel harekat polisi Recai Tuna, "Annemden, babamdan, şehitlerimizden, her yerden bildiğim şu ki 'Vatan için her şey feda edilir.' Ben bunu öğrendim. Şu saatten sonra da aynı böyle bir durum olsa yine vatan için gereken neyse onu yaparız." dedi.

Göreve başladığı 1998'den beri Türkiye'nin farklı illerinde çalışan Tuna, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi bir hareketlilik olduğunu fark eder etmez görevi başına koştu. Önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı önüne gelerek darbecilere karşı mücadele veren Tuna, FETÖ'cü askerlerin 3. kattan ateş açması sonucu yaralanarak gazi oldu.

O gece yaşananları AA muhabirine anlatan Tuna, 15 Temmuz akşamı görevden çıkarak eve gittiğini, haberleri izlerken Boğaz Köprüsü'nün askerler tarafından tutulduğunu öğrendiğini söyledi.

Önce asker destekli büyük bir DAEŞ operasyonu olacağını düşündüğünü ancak işin aslını öğrendikten sonra hemen görevli olduğu Özel Harekat Şube Müdürlüğüne koştuğunu belirten Tuna, Şube Müdürü Eraslan Er'in talimatıyla görevlendirildikleri bölgelere doğru hareket ettiklerini dile getirdi.

İlk görev yeri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ana kapısı önünde kobra helikopterlerle tarandıklarını, daha sonra 20-25 kişilik ekiple Jandarma Genel Komutanlığı önüne geçtiklerini ifade eden Tuna, ilk anda nizamiye girişindeki askerlere yaptıkları eylemin kanunsuz olduğunu anlattıklarını söyledi.

Tuna, şöyle konuştu:

"Genel Kurmay Başkanımızın haberi var diye bağırıyorlardı ama alakası yok. Biz de kanunsuz olduğunu, Genel Kurmay Başkanı'nın böyle bir emir vermediğini çünkü irtibatta olduğumuzu, hatta kandırıldıklarını söyledik. Teslim aldığımız o askeri öğrenciler de diğer subay, astsubaylar da kendileri bizzat itiraf etti. 'Çok acil görev var, gelin diye bizi mesajla göreve çağırdılar.' diye bizzat söyledi. Biz orada bunu söylediğimiz anda direkt ateş açmaya başladılar. Ateş edince kendimizi korumaya aldık."

- "Türk askeri olarak görüyorsunuz ama alakası yok hepsi vatan haini"

Bu sırada kolundan yaralandığını belirten Tuna, ancak 3-3,5 saat sonra hastaneye gidebildiğini, koluna pansuman yaptırarak tekrar görev başına geldiğini söyledi.

Recai Tuna, o an "ilk önce vatan" dediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Kendimi bildim bileli, annemden, babamdan, şehitlerimizden, her yerden bildiğim şu ki 'Vatan için her şey feda edilir.' Ben bunu öğrendim. Şu saatten sonra da aynı böyle bir durum olsa yine vatan için gereken neyse onu yaparız. Tabii ben evden ayrılırken çocuklarıma eşime söyledim, 'Allah'a emanet olun, hakkınızı helal edin, evde kalın, beni de merak etmeyin.' dedim. Bu şekilde çıktım, yani ölmeye çıktık. Gerçekten çatışmaların olduğu an karşınızdaki gücü Türk askeri olarak görüyorsunuz ama alakası yok, hepsi vatan haini. Bu da kanıtlandı. Hepsi de tek tek gereken cezaları alıyor. Bu vatan için yapılacak şey ölmekse öleceğiz. Sonuna kadar devam."

Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Eraslan Er'in yaptırdığı, Ankara Özel Harekat Şube Müdürlüğünde bulunan şehitlikte tüm şehitlerin isimlerinin yer aldığını, ezan ve Fetih suresiyle onların her daim hatırlandığını belirten Tuna, "Allah hepsinden razı olsun. Mekanları cennet olsun. Ağabeylerimiz, hocalarımız, amirlerimiz, müdürlerimiz şehit oldu. Biz de bu yolda devam edeceğiz." dedi.

Haber Ara