Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

‘UNESCO'yu tanımam evimden çıkmam’

Diyarbakır Surları ile Dicle Nehri kıyısındaki Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak tescillenmesi, kim ailelerde heyecan yaşattı kimilerinde ise de durum biraz farklı.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-07 11:34:14

‘UNESCO'yu tanımam evimden çıkmam’

Al Jazeera'den Abdülkadir Konuksever'in haberine göre; Dünyadaki en yüksek ve Çin Seddi'nden sonra en uzun surlar... Dicle'nin kenarında yüzyıllardır varlığını koruyan Hevsel Bahçeleri... Diyarbakır'ın surları ve Hevsel Bahçeleri artık UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde. Hevsel Bahçeleri çok değişmese de Diyarbakır Surlarının bu günlere gelebilmesi kolay olmadı. 

Surlar: Diyarbakır'ın hikâyesi

Diyarbakırlı araştırmacı yazar Şeyhmus Diken'in aktardığına göre 1932 yılında dönemin Diyarbakır Valisi Hasan Faiz Ergun kente hava girmiyor diyerek Dağkapı ile Mardinkapı ve Yenikapı bölgelerinde surları dinamitle yıktı. Bir araştırma gezisinde olan ve o sırada Diyarbakır'da bulunan Fransız Arkeolog Prof. Albert Luis Gabriel'in durumu bir rapor halinde Ankara'ya bildirmesi üzerine yıkım durduruldu. Yazar Diken. Gabriel'in raporunun sonunda, ‘Surları yıkarsanız Diyarbakır'ın dünyaya anlatacak bir hikâyesi kalmaz' diye yazdığını aktarıyor.

İlgisizlik ve çarpık yapılaşmadan önemli oranda etkilenen Diyarbakır surları artık koruma altında.



Taş ustası Mehmet Salih Kurt UNESCO kararı ile işlerin açılacağını düşünüyor.

 Sur içinde eski bir Diyarbakır evini onaran taş ustası Mehmet Salih Kurt UNESCO'nun kararına sevinenlerden. Uzun süre surların restorasyon işlerinde çalışmış olan Kurt bu haberi bekliyormuş.

“Diyarbakır surlarında restorasyon işleri UNESCO adaylık üreci nedeniyle durdurulmuştu. Şimdi karar çıktı. Bundan sonra surların onarılması için yoğun bir çaba gösterilmesi gerekiyor. Taş ustası çok yok piyasada. İşler başlarsa buzum için çok iyi olur. Hem biz ekmeğimizi kazanırız hem de surlarımız en güzel şekilde onarılır.”

 



Garip Oğurlu Hevsel'de rekabet nedeniyle kimsenin kazanamadığını söylüyor.

 ‘Bahçelerde sebze yok'

Surlar ile birlikte Kültür Mirası listesine giren Hevsel Bahçeleri'nde tarımla uğraşan Garip Oğurlu, bahçelerin düzenlenerek turizme açılmasını istiyor. Oğurlu'ya göre bahçelerde artık sebze yetiştirilmiyor.

“Atadan dedede beri Hevsel'deyiz. Eskiden çok bahçecilik yapılırdı ama artık yok. Çünkü bizim ürün daha çıkmadan Antalya'dan ve Mersin'den kıyamet kadar domates, biber ve patlıcan geliyor. Bizim ürünlerin fiyatı düşüyor. Kurtarmayınca bahçeci de artık ekmiyor. Ben de ekmiyorum artık o zahmete değmiyor ve üstelik zarar ediyorsunuz. UNESCO kararına çok sevindik ama buraların olduğu gibi korunarak kafeler açılması ve turizm yapılması lazım."





Nazima Kara surlardan çıkmak için ev istiyor.

‘UNESCO'yu tanımam evimden çıkmam'

UNESCO'nun kararına sevinmeyen bir çift var. Saraykapı bölgesinde surların içinde tek göz bir odada yaşayan Kara ailesi kendilerinin atılmasıyla sonuçlanacak gelişmeden rahatsızlar. Nazima Kara 30 yıldan beri oturdukları evden çıkarılmaları durumunda yeni bir ev isteyeceklerini söylüyor.

“Otuz yıldır kocam Süleyman ve dokuz çocuğumla burada yaşadık. Çocuklarım evlendi. Şimdi iki kızım var, bekâr, yanımızda. Evimizi yıka yıka bir oda bıraktı belediye. Şimdi yan yana uzanıp yatıyoruz. Bir küçük tuvaletimiz var, banyo olarak kullanıyoruz aynı zamanda. Şimdi diyorsun ki UNESCO bunu da alacak öyle mi? UNESCO'yu tanımam evimden de çıkmam. Güzellikle olsun istiyorlarsa temiz güzel bir ev versinler öyle çıkarım. Biz de memnun değiliz buradan. Yılan çıkıyor, akrep çıkıyor, fare çıkıyor. Çaresiz olmasak burada kalır mıyız?”



Surların bir bölümü ev ve ahır olarak kullanılıyor.

‘Diyarbakır büyük prestij kazandı'

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetimi Başkanı Nevin Soyukaya'ya göre, Diyarbakır artık bir dünya kenti. Soyukaya Diyarbakır konusunda çok ciddi gelişmelerin yaşanacağını söylüyor.

“Diyarbakır Surları, İçkale, Hevsel Bahçelerinin de dâhil olduğu On Gözlü Köprü ile Sadi köprüsü arasındaki Dicle Vadisi bu mirasın bileşenleri. Yerel yönetim artık bu koruma alanını daha güçlü korumak durumunda. UNESCO'yu da arkalarına aldılar. Bu karar sayesinde turizm konusunda ciddi gelişmeler olacaktır. Diyarbakır büyük bir prestij kazandı. Diyarbakır artık dünya kentidir. Surların ve bahçelerin bütçesi Kültür Bakanlığı ve yerel yönetimler üzerinden karşılanacak. Bu anlamda uluslararası kaynaklara da daha rahat erişim sağlanacak.”



Doğa fotoğrafçısı Selim Kaya 12 yıldan beri Hevsel'de fotoğraf çekiyor.

Onun fotoğrafları kullanıldı

Hevsel Bahçeleri'nin de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmesine en çok sevinenlerin başında Doğa Fotoğrafçısı Selim Kaya geliyor. Çünkü Hevsel Bahçeleri'nin listeye alınması için yapılan başvurularda onun çektiği fotoğraflar kullanılmış. Kaya'nın bir uyarısı var:





Selim Kaya'nın objektifinden Küçük Akbalıkçılı.

 

“12 seneden beri kuş, memeli hayvanlar, böcekler ve endemik bitkilerin fotoğraflarını çekiyorum. 12 sene öncesine kadar bahçelerin bu gizli güzelliklerinin farkında değildim. Kızıl gerdan kuşu gördüm bir gün, çok güzeldi ve fotoğraflarını çekmek istedim. Fotoğraf için gittiğimde başka kuşlar da gördüm.130'dan fazla kuş fotoğrafı çektim. Dicle Üniversitesi Biyoloji Bölümünde Prof. Dr. Ahmet Kılıç'a göre 2 yüzü aşkın kuş türü var. Bunun dışında su samuru, tilki, porsuk, sincap, kirpi, yaban kedisi var.  İlginç ve bölgeye has bitkiler var. UNESCO listesine alınmasına olağanüstü sevindim. Orasının korunacak olması mükemmel bir şey. Ancak bir uyarıda bulunmak istiyorum. Yeni silah alanlar silahlarını denemek için oraya geliyor. Avlanma zaten yasak ama buldular mı avlanıyorlar, silah atılması tamamen yasaklanmalı. Çünkü hayvanlar ürküp kaçıyorlar.”



Hevsel'de Sığır Balıkçılı Selim Kaya'nın objektifinden.

Diyarbakır'da surlar ve Hevsel Bahçeleri için beklenti büyük. Bu beklentileri karşılamak içinse en azından eldekileri koruyabilmek çok önemli.

Haber Ara