Türkiye-İran arasında görüşme trafiğinin arttığı şu günlerde Tekin, iki ülke ilişkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Tekin, bölgede yaşanan sorunlara rağmen her iki ülkenin, özellikle ekonomik ilişkilerini geliştirme çabasında olduğunu dile getirdi.
İki ülkenin birbiri için çok önemli olduğunu belirten Tekin, "Birbirimizi kaybetme lüksümüz yok. Böyle bir şey iki ülkenin de menfaatine olmaz." ifadelerini kullandı.
- Türkiye-İran ekonomik ilişkileri
Türkiye'nin İran'a ihracatının tekrar yükselişe geçtiğini belirten Tekin, "İki ülke ilişkilerinin çok sağlam bir zemine var. Bazı bölgesel konularda ciddi görüş ayrılıklarımız olsa da karşılıklı olarak ikili ilişkilerimize yansıtmamaya gayret ediyoruz. Bunda başarılı olduk. Çok zor bir dönemde bu başarıldıysa, ileriye daha ümitle bakabiliriz." şeklinde konuştu.
Bu durumun iki ülke arasında istisnai bir yere sahip olduğunu dile getiren Tekin şöyle devam etti:
"Bunu sadece çıkar yönünden düşünmemek lazım. Kültürel ve sosyal yakınlığımız da var. İran'ın yaklaşık 3'de 1'i ile dil, neredeyse tamamıyla dini ve tarihi birliğimiz var. Onun ötesinde, özellikle İran'dan Türkiye'ye gelmeler-gitmeler de çoğaldı. Bunun da önemli etkisi oluyor. Söz konusu faktörler siyasi ilişkileri olumlu yönde etkiliyor. Türkiye-İran ilişkilerinde ekonomi ile bölgesel konulardaki farklılıklarımızı ayrı kulvarlarda değerlendirmemiz gerekir. Bunlar birbirlerini olumsuz yönde etkilemiyor."
-Suriye sorunu
Türkiye ve İran'ın Suriye konusundaki görüş farklılıklarının devam ettiğini belirten Tekin, "En üst düzeyden yapılan açıklamalarda da görüleceği üzere taraflar konumlarını koruyor. Fakat bu, ortak nokta bulmak için çaba sarfetmeyeceğimiz anlamına gelmez. Biz İran'la Suriye konusundaki görüş farklılıklarımıza bu zaviyeden bakıyoruz. İran tarafı da bize o yönde sinyal veriyor." dedi.
Asgari müşterekleri olabildiğince çoğaltmaya çalıştıklarını dile getiren Tekin, Türkiye'nin Suriye halkının da talebi olan, akan kanın biran önce durması ve ülkenin istikrarı için toplumun tüm unsurlarıyla temsiliyetinin sağlandığı bir yönetimin tesis edilmesini istediğini söyledi.
Tekin şöyle devam etti:
"Terörle mücadele bizim için çok önemli. Bir taraftan DAEŞ ve PYD terör örgütleriyle mücadele ediyor, diğer taraftan insani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Elbette bu, tek bir ülkenin altından kalkabileceği bir konu değil. Suriye'de çok karmaşık bir yapı var. İran da orada bir aktör. Sahada adamları var. Esed rejimi üzerinde etkileri var. Biz bunun yapıcı bir şekilde kullanılmasını istiyoruz. İranlıların politikası belli. Beşşar Esed konusunda ciddi farklılıklarımız var. İran 'Suriye halkı karar versin' diyor. Tamam Suriye halkı karar versin. Ama nasıl? Halkın yaklaşık yarısı yerinden edilmiş. Bir çoğu ülke dışına çıkmış. Şuan halkın iradesini ortaya koyması için şartlar uygun değil. Mevcut rejimle demokratik bir seçim yapma imkanı yok. Elbette Suriye halkı karar verecek ama bunun koşullarını oluşturmamız lazım. Bu konuda bir ayrılığımız var. Teröristler ve muhaliflerin kim olduğu konusunda da düşünce farklılığımız devam ediyor. Ama diyalog sürüyor. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in bugünkü Ankara ziyaretinde Suriye konusundaki görüşmeler devam edecek."
- Türkiye-İran hattında diplomasi trafiği
Son günlerde görüşmelerin arttığını dile getiren Tekin, İran Dışişleri Bakanı Zarif'in bugünkü Ankara ziyaretinin yanısıra, İran Meclis Başkanı Ali Laricani'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman'ın davetlisi olarak 17-18 Ekim tarihlerinde Ankara'da düzenlenecek olan İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi (İSİPAB) İcra Komitesi toplantısına katılacağını aynı zamanda iki meclis başkanının görüşmeler yapacağını kaydetti.
