DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Vefat yıldönümünde Üstad Necip Fazıl

2010-05-25 08:37:00


Gençlik yıllarım talihlidir…

 

Talihlidir, çünkü bir tarafımda Bediüzzaman Said Nursi, bir tarafımda Zübeyir Gündüzalp, bir tarafımda Bekir Berk, bir tarafımda Cemil Meriç, bir tarafımda Mahir İz, bir tarafımda Türk edebiyatının çınarlarından Prof. Ömer Faruk Akün ve Mehmed Kaplan, bir tarafımda Prof. Dr. Ayhan Songar, bir tarafımda Nihad Sami Banarlı, bir tarafımda Eşref Edip, bir tarafımda Sinan Omur, bir tarafımda İbrahim Hakkı Konyalı, bir tarafımda Münir Süleyman Çapanoğlu, bir tarafımda Muzaffer Ozak Hoca, bir tarafımda Nurettin Topçu ve Üstad Necip Fazıl Kısakürek vardır...
Balarısı gibiydim: Fırsat bulur bulmaz birinden birine koşuyor, hayatı çeşitli perspektiflerden kavramaya çalışıyordum.
Tabii hayatım çok renkli, çok alternatifli bir maceraya dönüşüyor, gençlik çağlarının geçer akçesi saplantılara yer kalmıyordu.
Şimdiki gençler bu yönden çok talihsiz: Çünkü ortada bu isimlerden (ya da benzerlerinden) yok, olanlar ise kendi içlerine çekilmiş, kapılarını sımsıkı kapatmışlar.
Bendeniz dahil, herkes kendi dünyasında kendi yalnızlığını yaşıyor.
Oysa geçmişte ne güzel sohbet mekânlarımız vardı…
Meserret, Çınaraltı, Küllük…
Ve daha bilmediğim, sivil eğitim mekânları…
Ayrıca evler, bürolar, mescitler, gizli gizli arka kapıları açılmış dergâhlar, nur medreseleri…
Dersler, âyinler, dernekler (Bu arada MTTB’nin üzerimdeki etkisini minnetle yâd etmekle mükellefim)…
Neyse, nostalji takılmayı bırakıp, vefat yıldönümü (25 Mayıs 1983) münasebetiyle biz Necip Fazıl’a gelelim…
Rahmetli Necip Fazıl’la ilk tanışmamız konferans için geldiği Rize’de, konferansını verdiği sinema salonunda gerçekleşti…
Henüz bir lise öğrencisiydim ve bilgisine, üslubuna, kelime haznesine hayran kalmıştım.
Çok sonra Cağaloğlu’nda aynı cadde üstünde (Yerebatan Caddesi) çalışma şansını elde ettim (nasiptir)…
O tarihte ben Yeni Asya Gazetesi’nde yazıyordum, o da Büyük Doğu Mecmuası’nı çıkarıyordu.
Günlük işlerimi toparlar toparlamaz bürosuna koşuyor, sigara dumanları arasında (sıkı bir tiryakiydi) abonelere gönderilecek Büyük Doğu’ların üstüne adres yazıyordum…
Ya da sırtlayıp Büyük Postahane’den abonelere gönderiyordum.
Keyfinin yerinde olduğu bir eşref saatinde dümdüz sordu:
“Beni nasıl bilirsin, genç adam?..”
“Kaleminizden kan damlıyor, müthiş bir kavga adamısınız” gibisinden bir şeyler kekeledim…
Kulak yumuşağımdan tuttu ve bir ebedi hakikatı kulaklarıma küpe etti:
“Kavga adamı olmayı boşver genç adam, ben şimdiye kadar kimseyi döve döve Müslüman yapamadım. Sen sevgi adamı olmaya çalış, ancak o zaman daha etkili olabilirsin.”
Doğrusu o zaman bunu pek anlayamamış, Üstad’ın yaşlandığını, bu yüzden kavgadan vazgeçtiğini düşünmüştüm…
Şimdi anlıyorum ki, o sözler yaşlanma emaresi değil, olgunlaşma belirtisiydi. Hem Mevlâna’laşmış, hem de Yunus’laşmıştı…
Sağlığında Üstad’ın özel hayatı bizim camiada çok eleştirilirdi: Kimisi sigarasına, kimisi at binmesine, kimisi sakalına-bıyığına, hatta kravatına takar, bazıları ise “ilmiyle âmil” bulmadığı için eleştirirdi.
Ben ise böyle bir üslupkârın, bu kudretli şair ve nesir ustasının dinsiz cephede yer alması halinde inancımıza verebileceği zararları düşünür, saflarımızda yer aldığı için Allah’a hamd ederdim.
Çünkü çok etkin bir yazar ve hatipti. Benim durumumdaki milyonlarca genci etkiledi ve istikamet bulmalarına yardımcı oldu.
Yaşadığı dönem, İslâmi hizmetler açısından, tam anlamıyla bir “kaht-ı rical” (adam kıtlığı) vardı. Alnı secdeyle buluşan yazar bulmak imkânsız gibiydi. Öte yandan düzgün kıbleli tanınmış insanlara zindanlar göz kırpıyordu.
Böyle bir dönemde hizmet etti.
“Böyle bir dönem” derken İnkâr-ı uluhiyet (Allah’ın inkârı) fikrinin ders kitapları ve şiirler vasıtasıyla körpe zihinlere ekildiği dönemi kastediyorum…
Gerçekten de durum içler acısıydı…
Geleneksel kültürümüzle ithal Batı kültürü arasında gel-git kurulmuştu. Kafamız sözün tam mânâsıyla hercümerçti. Aileden aldığımız geleneksel terbiye ile telkin, okullarda öğrendiklerimizle kıran kırana çatışıyor, şuurumuz alabora oluyordu.
Belli ki, bu çatışmayı vakti zamanında kendisi de yaşamış, Osmanlı aile yapısının modern aile yapısıyla yer değiştirmeye başlamasını kendi evini örnek göstererek hicvetmişti:
“Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem,
“Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem…
“Orta kat: ‘Mavs’ oynayan annem ve âşıkları,
“Alt kat: Kız kardeşimin tamtamda çığlıkları…
“Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;
“Buyrun ve maktaından (kesmesinden) seyredin, işte evim!”

Otuzlu yaşlarda Abdülhakim Arvasi ile tanışınca, ruhsal bir dönüşüm geçirdi ve ancak ondan sonra yaradılış hikmetine ulaştı…
“Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum;
“Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...”
Artık kim olduğunu biliyor, şiirlerini ve yazılarını duru bir zihinle yazıyordu.
Artık her şey yerli yerine oturmuştu.
Gelin görün ki, biz hâlâ, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmaya devam ediyoruz.
Onu rahmetle, şükranla anıyorum.
NOT: Sevgili dostlarım! Bugün (25 Mayıs Salı) saat: 14.00'de İstanbul/Üsküdar, Şemsipaşa İlçe Halk Kütüphanesi'nde "Fetih ve Fatih" konulu bir konferans vereceğim. Tüm dostlarımı bekliyorum


Görüş Bildir Bizimle Paylaş