DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

‘Pantoloncu Necdet’ Helal ve Hilal

2012-01-06 08:21:10

Hafta içi İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın uluslararası çalışmalarını koordine ettiği akademiyi tanıma fırsatım oldu. Fırıncı Ağabey’in misafiriydim. Bir katı; el yazma ve ilk baskı Risale nüshalarlarının da sergilendiği harika bir müze olarak dizayn etmişler... Risale-i Nur Davalarının meşhur müdafalarını yapmış rahmetli üstad Av.Bekir Berk’in “bavul”u da sergilenen eşyalar arasındaydı... Siyah, orta büyüklükte, kulbunun iki yanındaki metalik şifreleriyle, tarihe mal olmuş bir hukukçunun hayat özeti gibiydi bu bavul... Anlattıklarına göre aynı bavulda kefenini de taşırmış. Hayatı bir davadan diğerine, bir idam sehpasından ötekine savrulurken “ Helal” ve “Hilal”di gayesi.

***

“Fırıncı Ağabey” gibi davet yolunun temel taşlarından olan “Pantoloncu Necdet Amca”yı ise geçen hafta uğurladık, Allah rahmet eylesin...

Değerler antolojisiyle uğraşan sosyologların cidden atladığı bir yapı var; “Esnaf” kelimesiyle bağdaşan, yerli, toplumsal ve tabanı ören bir hareketliliktir bu. Direkt anlamıyla politik ya da medyatik değildir, bir tür “isimsiz müsemma” şeklinde, bir tür “ebrar” mahiyetinde işleyen gerek Risale-i Nur’un gerekse Nakşi hareketin, 70’lerden sonra Milli Görüş’ün, 80 sonrasında çeşitlenen mütedeyyin tüm hareketlerin, 2000’lerdeki sivil toplum faaliyetlerinin de tümünde... Faal ama görünmeyen, temeli ören, anaç usare olduğu halde öne çıkmayan yapısal bir güçten söz ediyorum...

Sokakta, mahallede, kasabada, ilçede, şehirde “helal kazanç”la “Helal”i ve “Hilal”i destekleyen, alçakgönüllü ama devasa bir temelden... Ensar ahlakıyla iş gören bu yapı, bugün halen İslami İnanç hareketlerinin tümünde ana dinamo işlevini görür...

“Pantoloncu Necdet Amca” da işte böylesi Ebrar’dan olan kimselerdendi.

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun... Yetmişlerde “Kudüs Mitingi var, Erbakan Hoca geliyor” demişler, ütüyü tahtada bıraktığı gibi koşmuş, bu, onun yaktığı ilk dükkanıdır. Cemaat ayrımı yapmadan kim ahh.. diyorsa yanına koşmuş, ceplerindeki fakir fukara, garip gureba listeleriyle adeta çağımızın Zeynelabidini olmuştur. Vefatını duyar duymaz koştuğumuz evinde, benim aklıma ilkin bu geldi. “Eyvahh” dedim. Necdet Amca’nın vefatını ilkin garipler hissetmiştir, şimdi karda kışta, hastane köşelerinde kim kollayıp gözetecek gurebayı... Evlerinde soba yanmayanları, bacaları kontrol ederek kim tespit edecek? Doğumevlerinde bebeğini saracak kundak arayan anneleri kim yazacak defterine? Borcundan hapse düşmüş, kapı önüne çıkartılmış darmadağın aileleri kim toparlayıp da başını sokacağı bir çatı altına yerleştirecek? Şule Yüksel’den Emine Erdoğan’a, Zekiye Karahasanoğlu’na, Emine Şenlikoğlu’na, Mine Aköz’e, Fatma Tamgüney’e, Canan Ceylan’a, Sevim Asımgil’e, Süreyya Yüksel’e, Cihan Aktaş’a, Hasibe Turan’a, hasbelkader bana kadar uzanan çizgide dava için seferber olmuş ne kadar hanımefendi varsa, eşi Ayşe Aköz ile birlikte yol ve kader arkadaşlığı yapmıştır... Hepimizin üzerinde hakkı vardır, çoktur, ödenmez... Battal Gazi’yi, Hızır Aleyhisselamı masaldır zanneden yeni nesil için üzgünüm, çünkü hamdolsun Allah bize, “Pantoloncu Necdet” gibi, çağımızın isimsiz evliyalarından bazılarıyla yoldaşlık etmeyi nasip etmiştir...

“Fırıncı Ağabey”de de aynı şeyi seyretmek nasip oldu; “Pantoloncu Necdet Amca”da da... Onlar, kimseye “git, savul” diyenlerden değiller, kapıları dergah misali herkese açıktır. Onlar, amir değil, hizmet ehli olmayı seçenler... Ebrar ahlakıyla tıpkı yedi veren güller misali verenlerdir... Tavaf ehli gibi, hep yürüyen, hep koşan, her daim “say”de olanlar...

Pantoloncu Necdet Amca için dünya Safa ile Merve arasında gidip gelinen bir yoldu sanki... O, evladına su arayan Hacer Ana’nın huyu tabiatıyla koştu tüm hayatı boyu... Cenazesinde hemen her partiden, her gruptan, her cemaatten insan, seller gibi aktı. İlk ve son kez üzerine bindiği tahtı, omuzlarda değil, mü’minlerin parmak uçlarında taşındı, hatta taşınmadı, havalandı, uçtu... Allah rahmet eylesin, yoldaşı Resulullah(sav) olsun...

Görüş Bildir Bizimle Paylaş