DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Mısırda 30 Haziranda beklenenler ve Türkiye ile benzerliği

2013-06-29 13:49:59
Mısırda muhalefetin 30 Haziran 2013’te hükümeti yıkmaya yönelik düzenleyeceği gösterilerin ayrıntıları yavaş yavaş deşifre olmaya başladı. Mısır’da 30 Haziran’da başlayacak gösterilerin gerçekte gösteriden çok bir silahlı karşı devrime doğru gittiğini üzülerek söylemem gerekir.

Önceki yazımda da yazdığım gibi Muhammed Tantavi ve Sami Anan’ın son anda önlenen askeri darbe girişimi sonucu zorunlu emekliye ayrılmaları sağlanarak, olay basına ve kamuoyuna fazla yansıtılmadan kapatılmıştı. Bununla birlikte eski nizama yakınlığıyla bilinen veya darbe teşebbüsünde bulunabilecek 500 üst rütbeli subay da kademeli olarak zorunlu bir şekilde emekliye gönderilmişti.

Şimdiki cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Mısır’da Cumhurbaşkanı seçilmeden önce eski cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in partisi Mısır’daki ceberrut devlet anlayışının temsilcisi değilmiş gibi yeniden meşru bir parti olarak Mısır siyasi sahasına geri dönmüştü. Parti, ileri gelenlerinden Ahmed Şefik’i Cumhurbaşkanlığına aday göstermeyi başarmıştı. Ordunun ve polis teşkilatının alttan alta Mısır’ın her yerinde Mursi’nin seçilmemesi için yaptıkları baskı ve çalışmalara rağmen Mursi seçimi kazanmıştı. O günden bu güne geldiğimizde eski yönetim eliti, seçimlerden memnun olmayan laik kesim, Hıristiyanlar ve dış güçler, birlikte hareket ederek ülkede muhalif blok çıkarmayı başarmışlardı. Bu muhalif blok gözden ırak bir şekilde laik ve hıristiyan gençlerden oluşan ve kendilerini Blak Blok” olarak adlandıran çok sayıda genci Lübnan’a göndererek Lübnan’da Hizbullah’ın yardımıyla milis güç olarak yetiştirmeyi sağladı. Bu gençlerin şehirlerde sokak gösterileriyle yaptıkları yıkım ve insanlara yönelik saldırıları neticesinde büyük şehirlerde emniyetin kalmadığını, bu nedenle hükümetin gitmesi gerektiğini sağlamak için kamuoyunun ikna olmasında yardımcı olacaklardı. Ancak, cumhurbaşkanının aldığı basiretli tedbirler neticesinde bunlar asıl hedeflerine ulaşamadılar.

Hüsnü Mübarek döneminde polis güçlerinden önce halkı tedib etmek için sokaklarda kullanılan ve sayıları 300 bini bulan maaşlı gayrı resmi bir milis güç vardı. Suriye’de Şebbiha’ya benzeyen ve Mısır’da Baltagiyye denen bu gücün 93 bini sabıkalı ve hüküm giymiş çok tehlikeli kimselerden oluşuyor.

Bugün Mısır Emniyet güçleri içinde hükümetin emrini yerine getirenlerin sayısı %30’u geçmiyor. Polis teşkilatının çoğu uzun süredir sokaklara çıkmıyor. Polislerin çoğu maaşlarını alarak karakollarında kalıyorlardı. Aldığım bilgilere göre eski general Sami Anan ordudan bazı emekli ve muvazzaf subayları da yanına almayı başararak hükümete bağlı olmayan polis teşkilatının çoğunu örgütleyerek şayet hükümet istifa etmezse, bugün yarın sokaklara sürecek. Eski İstihbarat Başkanı Muhammed Muafi ise, hala hükümete karşı bir duruş sergileyen İstihbarat teşkilatını da meydanlarda kullanacak. Ayrıca ellerinde bulundurdukları 300 bin Mısır Şebbihası da Mısır sokaklarında şehirlere şimdiden dağılmış durumda ve sokakları terörize etmeye başladılar bile. Anladığım kadarıyla General Sami Anan ve Eski İstihbarat Başkanı Muafi, bir iç savaş çıkarmaya çalışarak orduyu ikiye bölmeye çalışıyor. Hükümet yetkilileri de bu durumun farkındalar.

Özellikle dış ülkelerden beslendiği belgelenen Faraina kanalı ve daha başka kanallar daha şimdiden ordunun bölünmüş olduğuna dair kışkırtıcı haberler yapmaya başladılar.

Ancak sağlam kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, ordunun çoğu alttan alta kendisine yapılan bu kışkırmaya karşı mesafeli duruyor. Ordu şu anda cumhurbaşkanının emrinde hareket ederek, şehirlerde ülkenin hassas yerlerinde emniyeti üst seviyeye çıkartmış durumda. Ayrıca her hangi bir kanlı saldırı hareketlerine karşı da teyakkuzda.

Sami Anan ve ona bağlı güçler halka ateş açarak özellikle İhvan’dan çok sayıda kimseyi öldürmeyi planlıyorlar. Şayet bunda muaffak olurlar da hükümete bağlı az sayıdaki polis buna engel olmaz, ordu da seyirci kalırsa, İhvan’ın buna seyirci kalmayacağını, silahlı milis grupları engellemeye çalışacağını söylemek mümkündür. İhvan seçimle gelen bir cumhurbaşkanını ancak seçim götürür diyor. Bunun dışında hiçbir zorlamayı kabul etmeyeceklerini ilan etmiş durumdalar. 21 Haziran’da meydanlara inmeye başlayan muhalif blok 30 Haziran’da hükümeti ve cumhurbaşkanını götürmeden meydanları terk etmeyeceklerini kesin ilan ettiler. İhvan da muhaliflerin karşısında daha güçlü bir şekilde ve sayıca çok daha fazla bir şekilde meydanlara indi.

Mısır’da daha bir yıldır iktidarda olan ve geçmiş 30- 40 yılın birikmiş sorunlarını bertaraf etmeye çalışan bir hükümetin başarısız olduğunu iddia ediyorlar. Üzerinde durdukları iki madde de aslında muhalefetin ve onları destekleyenlerin çıkardığı sorunlar. Sorunlardan biri ülkede emniyetin kalmadığını, diğerinin hükümetin benzin sorununu hal edemediği ile ilgili. Ülkede kargaşayı çıkaranlar muhalefet, benzin sorunu da şimdiki hükümeti istemeyen ülkelerin benzini Mısır’a satmada gönülsüz davranmaları. Çünkü Mübarek Körfez ülkelerinden aldığı benzini borçla alıp, yavaş ödüyordu. Benzin tedarik eden ülkeler de zaman zaman borçları siliyorlardı. Bu ülkeler bugünlerde borç karşılığı Mursi’den bazı siyasi talepleri olduğu için, Mursi kendilerinden peşin para karşılığı benzin alıyor. Ayrıca Mübarek zamanında 2 dolara İsrail’e satılan doğalgaz, ülke ihtiyaç duyduğu zaman dışarıdan 12 dolara doğalgaz ithal ediliyordu.

Önceki yazılarımda da değindiğim gibi, muhalefet ( ki, bunun içinde yargı mensupları da var) bir yıla yakındır Cumhurbaşkanı Mursi’yi sıkıştırıyordu. Birkaç ay önce muhalefet Nur Partisinin önderliğinde şu dört şartı cumhurbaşkanına dikte etmişlerdi. Cumhurbaşkanı ise bunu kabul etmemişti.

1. Milli Mütabakat Hükümeti kurulması

2. Anayasanın değiştirilmesi için komisyon oluşturulması

3. Son dönemde ülkede yaşanan şiddet olaylarının araştırılması için yargı komisyonu oluşturulması

4. Başsavcı Talat İbrahim’in istifa ettirilerek yerine yeni bir başsavcı atanması.

Son bir yılda yaşananları hatırlayacak olursak; şimdiki cumhurbaşkanının seçilmemesi için yargı ve Yüksek Askeri Konseyin çalışmaları boşa çıkmış, bunun üzerine muhalefet sokaklarda şiddet olaylarını yönetmeye başlamıştı. Şiddet olaylarının ses getirmesi için dışarıya sokak çatışmaları ve silahlı eğitim için gönderdikleri gençleri de kullanmalarına rağmen bir netice alamamışlardı. Yakalanan gençler ve suç örgütü liderleri yargı tarafından yargılanmadan serbest bırakılıyordu. İhvan aleyhine televizyonlarda ve gazetelerde yalan haber, karalama ve aşağılamaya yönelik çalışmalar hiç ara verilmeden devam etti.
Önceki yazımızda da değindiğimiz gibi aşağıda verdiğim maddelerden askeri vesayetin dışındaki madde hariç bugün Mısır’da hepsi geçerli.

1. Askeri vesayet

2. Yargı vesayeti

3. Medyanın yalan haber yayması ve halkı korkutup kışkırtması

4. Eski rejimin kalıntısı olan bürokrasinin ayak oyunları

5. İç istihbaratın bazı kanlı toplumsal olaylara başvurması

6. Yabancı güçler ve temsilcilerinin ülke istikrarını zedeleyen kesimlere cesaret vermesi, maddi yardımda bulunması

7. Bir kısım işadamlarının faaliyetleri

8. Eski rejimden nemalanan laik ve liberal kesimlerin toplumun huzurunu bozan açıklamalar yapmaları ve korku salmaları.

9. İç ve dış güçler tarafından kışkırtılan Hıristiyan azınlık.

10. Türkiye’de derin devletin organize ettiği Cumhuriyet Mitingleri’ne benzer mitingler

Mısır’da önü bir türlü alınamayan azgın bir muhalefet var. Bu muhalefeti gerçekte organize eden, kışkırtan ve sahaya süren dış güçler. Çünkü muhalefet olarak görünen liderlerin tamamına yakını uzun süre kendi ülkelerinde batının vesayetinde Mısır’ı yönetmişlerdi. Doğrusu Mısır’daki bu gerilim Mısırlılar arasında değil de gerçek Mısırlılar ile Batılılar ve onların maslahatlarını korumaya çalışanlar arasında gerçekleşiyor. Bu arada hadiselerin iç yüzünden habersiz bir kısmı para ile tutulmuş, bir kısmı da kandırılmış çok sayıda destekçiyi yanlarına almayı başarmış durumdalar.

Türkiye’deki son olayları düşündüğümüzde Mısır’ın içinde bulunduğu siyasi kriz ile Türkiye’deki oyun oldukça benzerlik arz ediyor.
Bu hadiselerden almamız gereken önemli ders, Batıda ve Doğuda Türkiye ve Mısır’ın halihazırdaki yönetimini istemeyen ve bunlardan en az birinin en kısa zamanda gitmesi gerektiğine karar vermiş güç merkezleri olduğudur. Bu güç merkezleri Müslümanların Ortadoğu’da tekrar bağımsız bir siyaset gütmelerini engellemek için ellerinden geleni yapacaklardır. Bu nedenle hem Türkiye yönetimi hem de Mısır yönetimi basiretli davranarak dış güçlerin oyununu bozmalıdır. Bu oyunların kısa sürede bozulması için dua etmek lazım. Çünkü durum gerçekten çok kritik.
Görüş Bildir Bizimle Paylaş