DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Filipinler heyetinde O isim neden yoktu?

2014-11-19 12:45:03
Bugün uzak kaldığımız bir çok coğrafyayı İHH İnsani Yardım Vakfı gibi kurumların yaptığı çalışmalar vasıtası ile “Sivil” olarak tanıdık desem abartmış olmam. Moro’dan, Patani’sine, Açe’den, Darfur’una, Kenya Dadaap Kampı’ndan Bangladeş Kutupalong Kampı’na, Arakan’ından Somali’sine kadar…Şiirlerde duyduğumuz, haritada yerini bile gösteremediğimiz bu coğrafyaları bu ülke insanının hayır ve hasenatı sayesinde tanıdık. Allah hepsinden razı olsun.

Aslında ben bu yazıyı kaleme almayacaktım ama baktım ki Hakan Albayrak’da dayanamamış yazmış bende içimi dökmek istedim. İsterseniz önce Hakan Albayrak’ın ne yazdığına bir bakalım; “Filipinler’i ziyaret eden Başbakan. Davutoğlu’nun orada gördüğü muazzam itibar, Türkiye için bir iftihar tablosudur.

Hem Filipinler yönetimi hem de Morolu kardeşlerimiz, Davutoğlu’nun şahsında Türkiye’yi öpüp başlarının üzerine koydular.
Filipinler Devlet Başkanı Akino, Türkiye’ye, sadece arabuluculuğu için değil “kılavuzluğu” için de teşekkür etti.
Elhak, Türkiye’miz yeryüzünün ıslahında yeniden kılavuzluk mertebesine yükselmiştir, elhamdülillah.

Hükümetiyle ve gönüllü teşekkülleriyle.
Burası önemli.

Moro’da barışın sağlanmasında İHH İnsani Yardım Vakfı’nın da kayda değer bir rolü oldu.
Bu rol keşke başbakanlığın da kaydına geçseydi ve Davutoğlu bunu Filipinler’deki bir konuşmasında zikretseydi.
Vakıfları çekip alsanız geriye Osmanlı mı kalır?

Yeni Türkiye de sadece devletten ibaret olmasa gerek.”

Hakan Abi bunları yazdı ve iyi ki yazdı, çünkü yazmak istiyordum ama çeşitli hassasiyetlerden dolayı yazamadım

Geçen gün gazeteci bir arkadaşla ziyaret ettiğimiz İHH Merkezinde Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç’u gördüğümüzde gazeteci arkadaşım, “Abi ne işiniz var burada neden Başbakanın heyettinde değilsiniz” dedi. Hüseyin Oruç, “iki ayda bir gidiyoruz” diyerek niye o heyette olmadığını anlatmadı bize.

Peki, İHH dolayısıyla onun temsilcisi Hüseyin Oruç o heyette neden olmalıydı.

İHH, 18 yıldır Moro’da hizmetlerine devam ediyor. Türkiye’deki hayırseverlerin gönderdiği yardımları 18 yıldır oradaki Müslümanlara ulaştırıyor. 40 yıldır Filipinler Hükümeti ile çarpışan Müslümanları en dar zamanlarında bile yalnız bırakmayan bir kuruluş. Bu nedenledir ki Malezya’nın arabuluculuğu ile Filipinler Hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) arasında ateşkes görüşmeleri başladığında, Müslümanlar geçmişte de Filipinler’in söz verdiğini ve tutmadığını ifade ederek uluslar arası bir gözlem yani hakem heyeti kurulmasını da tavsiye ettiler ve bu talep kabul edildi.

MILF lideri El Haj Murad İbrahim, İHH’nın bölgedeki yardımlarını ve uluslarası anlamda insani diplomasi faaliyetlerini örnek göstererek kendi adlarına İHH’nın uluslararası gözlem heyetinde yer almasını istedi.

Peki bu heyet ne yapacaktı;
“Bağımsız Gözlemci Heyeti (TPMT) 2012 yılının Ekim ayında Bangsamoro Çerçeve Antlaşması sonucunda taraflar arasındaki tüm anlaşmaların uygulanma sürecini gözlemlemek üzere kuruldu.TPMT’nin şartnamesi Ocak 2013’de taraflarca kabul edildi. Bu şartnameye göre “TPMT, özelde Bangsamoro Çerçeve Antlaşması’nın ve eklerinin genelde tüm imzalanan anlaşmaların uygulanmasını izleyecek, gözlemleyecek ve inceleyecektir”. Bu süreç, taraflar arasındaki tüm anlaşmaların uygulanma sürecini gözlemleme ve değerlendirmeyi (raporlar hazırlama, gözlemleme, taraflara tavsiyelerde bulunma) ve halkla iletişim kurarak anlaşmaların uygulanma sürecinde ilerleme kaydetmeyi kapsamaktadır. TPMT gerekli gördüğü takdirde her iki ayda bir toplanacaktır. TPMT’nin yetkileri Çıkış Belgesi’nin tamamlanmasına ve tüm anlaşmaların taraflarca bütünüyle uygulanmasına kadar sürecektir.”
İHH, Başkan yardımcısı Hüseyin Oruç’u bu heyete üye olarak verdi. TPMT’nin başlangıç faaliyetleri mali olarak Norveç ve İngiltere hükümetleri ile sürece dâhil olan diğer ülke ve kurumlar tarafından desteklenmektedir.Hüseyin Oruç her iki ayda bir 15 günlük sürelerle Filipinler’e gitmekte heyetle birlikte verilen sözlerin ve imzalanan anlaşmalara uyulup uyulmadığını sahada gözlemlemektedir. TPMT Heyeti ülkenin her yanında toplumun çeşitli kesimleri ile görüşmekte ve raporlar hazırlamaktadır.

Bu gözlem heyeti dışında 7 üyeli Uluslar arası silahsızlandırma Komisyonu kuruldu.Türkiye, Norveç, Brunei’den 3 İslami cepheden iki, Filipinler Hükümetinden de iki temsilcinin yer aldığı komisyonun başkanlığını Türkiye’den Büyükelçi Haydar Berk yürütüyor. Normalde komisyon başkanlığını Norveç yürütecekti ama Türkiye’nin önerdiği üyenin en yaşlı üye olması nedeniyle nezaketen başkanlık Türkiye’ye bırakıldı CEO görevini ise Norveç yürütecek. Bu komisyon silahların teslim alınmasından ve muhafazasından sorumlu kısacası “Yediemin” görevi yapacak. Bu komisyonun da işini doğru yapıp yapmayacağını yine uluslar arası gözlem heyeti denetleyecek.

Ben yurt dışına çok giden bir gazeteciyim ve genellikle de kriz bölgelerine gidiyorum. Moro’da gittiğim kriz bölgelerinden biriydi şunu vicdanen söylemem gerekiyor. Devlet, yurt dışında çalışan sivil toplum kurumlarının deneyimlerini göz ardı etmemeli, unutmamalı ki zaten o kurumun yaptığı her şey bu ülkenin artı karnesine yazılıyor. Filipinler gibi bir yerde sahada uluslararası anlamda kabul gören bir STK yöneticisi kendi uzmanlık sahasında yoksa bunu bir oturup düşünmek gerekmiyor mu? Bölgeyi, anlaşmaları, arka planı en iyi bilen bir insanın öncelikle o uçakta olması gerekmiyor mu? Bırakın uçağı o bölgeye seyahat yapılmadan önce “Kardeşim ne yapıyorsunuz o bölgede, nedir son durum, neler önerirsiniz” demek gerekmiyor mu? Bunları yapmak gerekiyor, sivil toplumunuz güçlü değil ve değer vermiyorsanız saha da güçlü olamazsınız.

Moro'da temsilcisi ve ofisi bulunan tek kurum şuan İHH İnsani Yardım Vakfı'dır, bu nedenle bölge ile ilgili olarak İHH'nın görüşleri mutlak suretle dikkate alınmalıdır

Çok uzun süredir sahada gördüğüm ama yazamadığım bazı olaylardan hareketle diyorum ki, inşallah bazı insanlar kendi egolarını, kendi menfaatlerini, kendi sevinç ve kızgınlıklarını bu ülkenin ve milletin çıkarları önünde tutmuyordur. İnşallah doğru bilgiyi doğru şekilde aktarılması gerekenlere aktarmayı görev sayıyordur.Bundan çok mu eminsin derseniz emin değilim. En yetkili insanların daga önce görev yaptığı bir kurum başkanından telefonda küfrederken sesi duyuluyorsa, yetkililer terbiyeden yoksun bu duruma kulaklarını kapatıyorsa birileri de gözlerini kapatıyor. Şaşırıyor muyuz? Evet şaşırıyoruz Yeni Türkiye, eski Türkiye'nin alışkanlıklarını bırakmadığı için şaşırıyoruz

Aynı soruyu tekrar sorayım, Moro meselesini Türkiye’de sivil toplum kurumları içerisinde   Hüseyin Oruç’tan daha iyi bilen kim var, ben cevaplayayım yok. Öyleyse Hüseyin Oruç o heyette neden yoktu?



Görüş Bildir Bizimle Paylaş