DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Türk dış politikasında yeni aktörler

2010-05-18 10:32:00

 

Türk dış politikası Turgut Özal açılımından bu yana bir ölçüde, 2002 yılından bu yana da kesinlikle çok katmanlı, çok yönlü ve çok aktörlü bir dış politika haline geldi.

Dış politikamız eskiden olduğu gibi halk taleplerinden bağımsız (veya öyle hisseden) bir hariciye eliti tarafından şekillendirilmiyor artık. Türkiye dışında yaşayan Türkler de Ankara'nın belirlediği dış politika kararlarını takip etmesi beklenen nesneler değiller. Türk dış politikası içeride halkın aktif katılımıyla, dışarıda da küresel yaygınlığa ve saygınlığa kavuşmuş Türk okullarıyla, bu okullardan mezun olmuş bürokrat ve işadamlarıyla, örgütlenen 'yerele entegre ama köküne de sadık' Anadolu insanıyla, sivil toplum örgütleriyle, yardım dernekleriyle, hizmette sınır tanımayan doktorlarıyla birlikte şekillendiriliyor. Türkiye'nin öncelikle yakın çevresinde gözlemlenen aktif dış politikası, hem bu dinamizmin sebeplerinin, hem de yeni dış politikanın parametrelerinin ilgiyle izlendiği bir dinleyici kitlesi de oluşturuyor Batı'da. Üniversitelerde, düşünce kuruluşlarında, medyada Türkiye ve Türk(i)ler daha fazla konuşuluyor; Türk(i)ler de kendi düşüncelerini ifade etme şansını daha fazla buluyorlar.

Özellikle Türk(i)ler diyorum, çünkü bu yazının yazılmasına geçtiğimiz çarşamba günü ABD'nin başkenti Washington'da katıldığım Türki-Amerikan Federasyonları Asamblesi'nin açılış galası vesile oldu. Asamble sadece Amerika çapında örgütlenmiş olan altı federasyonun bir çatı altında birleşme kararı alması üzerine oluşmuş. Daha önce Türklerin benzer içerikli iki şemsiye çatı kurdukları doğru; ama bu seferki sadece Anadolu Türklerini değil, bütün Türki halkların örgütlü yapılarını bünyesinde barındırıyor. Washington'da merhum Turgut Özal'ın Türk dünyası birliği hayalinin küçük de olsa, aslî mekânından uzakta da olsa gerçekleşmiş bir versiyonunu gördüm ben.

Amerika'ya bu programa katılmak için gitmiş değildim. Geçtiğimiz haftalarda Amerika'daki Ermeni basınını bile kendine hayran bırakan California'daki Türk festivaline de katılmak nasip olmadı. Zaman Amerika ile New York ve Boston Türk Kültür Merkezlerinin ortaklaşa düzenledikleri bir dizi konuşmaya katılmak üzere suyun ötesine uçmuştum. New York Türk Kültür Merkezi şehrin kalbi olarak bilinen Fifth Avenue'deki yeni yerine henüz taşınmıştı ve merkezdeki ilk konuşmayı yapmak talihliliğini de yaşadım. Aynı içerikli konuşmaları Boston'da, Philadelphia'daki Pennsilvania Üniversitesi'nde ve New Jersey'deki Princeton Üniversitesi'nde de yaptım. Amerika'daki Türkiye dostlarının bile kafalarında Türkiye'nin dış politikasında bir eksen kaymasının olup olmadığı, İsrail'le ilişkilerin bozulmasının ne kadar özde bir dönüşüm anlamına geldiği, Türkiye'nin ne diye AB üyeliği konusunda direttiği, İran'ın nükleer emelleriyle ilgili Türk pozisyonu ve tabii Rusya'yla imzalanan son anlaşmaların Batı'ya verilmiş bir uyarı mesajı mı yoksa yepyeni bir evliliğin ilanı mı olduğu gibi onlarca sorunun olduğunu görmek şaşırttı beni.

Demek ki Zaman Amerika doğru bir karar vermiş ve beni davet etmekle kalmamış, programı Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Zaman Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamid Bilici ve eski Zaman yazarı ve şimdinin Bugün Gazetesi Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt'u da Türk dış politikası eksenli konuşmalar yapmak üzere Amerika'ya davet etmişti. Nicedir Türkiye'yi ziyaret eden yabancı diplomat ve entelektüel gruplarını ağırlama konusunda Dışişleri Bakanlığı ile yarışan Zaman Gazetesi'nin İstanbul merkez binasında Protokol Müdürümüz Erkan Şişmanoğlu'ndan Genel Yayın Yönetmenimiz Ekrem Dumanlı'ya kadar hepimiz Türk dış politikasının yaygın ve gönüllü aktörleri olarak çalışıyorduk zaten. Amerika'da gördüm ki bu hususta daha fazla çalışmaya ihtiyaç varmış. Türkiye'nin kendini anlatmaya duyduğu ihtiyaç kadar, dünyanın da Türkiye'yi anlamaya ihtiyacı var çünkü...


Görüş Bildir Bizimle Paylaş