DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Lubeviçli Haham ve Binyamin Netanyahu

2011-09-30 07:43:41


22 Eylül günü New York Times, Başbakan Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın BM Genel Kurulu'na hitaben yaptıkları konuşmaları karşılaştırdığı ve "biz bir fark göremiyoruz, ya siz?" demeye getirdiği bir haber-yorum yayımladı.

Neil MacFarquhar imzalı haber-yorum iyi planlanmış sunumuyla Türk ve İranlı liderlerin her ikisinin de İsrail ve Batı düşmanı olduklarını ortaya koymaya çalışmıştı. Haberin yayınlanışının ertesi günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aynı kurula konuştu. Netanyahu'nun konuşması pek çok yönden Başbakan Erdoğan'ınkinden daha eleştirel, Ahmedinejad'ınkinden de daha "mesihçi" idi.

Doğrudur, Başbakan Erdoğan'ın BM kurumunu bir hayli ırgalayan konuşmasının metin aralarında "Yeryüzüne adalet dağıtamadıktan sonra bu kurum neye yarar ki?" sorgulaması vardı. Ama hiçbir sözü Netanyahu'nun konuşmasının ilk paragraflarında sarf ettiği şu sözler kadar aşağılayıcı değildi: "1984 yılında, İsrail'in BM büyükelçisi atandığımda meşhur Lubeviçli Haham'ı ziyaret ettim. Bana dedi ki -ve bayanlar ve baylar hiçbirinizin bu sözlerimden rahatsız olmasını istemem; çünkü buradaki kişisel iş tecrübemden aranızda kendi milletlerine hizmet eden pek çok onurlu erkeklerin ve kadınların, pek çok kapasiteli ve dürüst insanların olduğunu biliyorum- ama işte Haham'ın bana söylediği buydu. Bana dedi ki "Sen, pek çok yalanlar evinde çalışacaksın."

Netanyahu'nun açıktan açığa BM'yi "pek çok yalanlar evi" ilan eden bu sözlerinden sonra kendisinden birkaç tane olsun doğru söz söylenmesi beklenirdi. O da bunu yapacağını söyledi: "Buraya hakikati konuşmaya geldim. Hakikat şudur ki İsrail barış istiyor. Hakikat şudur ki Ortadoğu'da her zaman, hele hele de şimdiki karmaşık günlerde, barış güvenliğe demirlenmelidir. Hakikat şudur ki barışı BM kararlarıyla değil, sadece tarafların doğrudan görüşmeleriyle sağlayabiliriz. Hakikat şudur ki bugüne kadar Filistinliler görüşmeleri reddettiler. Hakikat şudur ki İsrail bir Filistin devleti ile barış istiyor; ama Filistinliler barışsız bir devlet istiyorlar. Ve hakikat şudur ki bunun olmasına müsaade etmemelisiniz..."

Netanyahu konuşmasında Siyonizm'i ırkçılık olarak yaftalamış olan BM'nin "utanç verici" kararlarını da, İsrail'le alakalı 27 Güvenlik Konseyi kararından yirmi birinin Ortadoğu'daki "tek gerçek demokrasi olan İsrail'i" kınamasını da eleştirdi. Kendisinden iki gün önce konuşan Ahmedinejad'ın konuşması sırasında salonu terk etmeyenleri fırçaladı. Ne var ki barış mesajlarıyla süslenmiş konuşması bir hayli alkış aldı. Konuşmasının sonuna doğru bir Türkçe kelime de kullandı Netanyahu, belki de bilmeden. "Ortadoğu'da dediğimiz gibi 'Let's walk duğri' (Haydi dosdoğru yürüyelim)" dedi. Türkçeden Arapçaya geçmiş duğri kelimesini doğru telaffuz edemedi ama -duğli dedi- bu da alkış almasına mani olmadı.

Sorun şurada ki BM Genel Kurulu'nda yapılan her konuşma barış mesajlarıyla biter zaten. Ahmedinejad da Kayıp İmam'ın gelip yeryüzünü savaşlardan arındıracağını anlatır her konuşmasında. İlginç olan, Netanyahu'nun da bu konuşmasında mesihçi geleneğin en güçlü temsilcisi olan Lubeviçli Haham'a atıfta bulunmasıydı. Dahası Netanyahu'nun partisinden bir grup milletvekili BM Genel Kurulu öncesinde Lubeviçli Haham Menachem Mendel Schneerson'un New York'taki mezarını ziyaret edip Filistin'in bağımsızlık talebinin BM'de reddedilmesi için dua etmişlerdi.

Lubeviçli Haham ile benim hiçbir alıp veremediğim yok. Aksine insana olan sevgileriyle, yumuşak sesleriyle, Yahudiliğin dinden uzaklaşmış evlatlarını geri kazanmak için dünyanın dört bir tarafına gönderdikleri "muhacirleriyle" bir hayli sevecen geliyor bana Haham Schneerson'un takipçileri. Ama bana öyle geliyor ki Netanyahu, Lubeviçli Haham'ın sözünün neyi işmam ettiğini tam idrak edememiş: "Sen pek çok yalanlar evinde çalışacaksın ve sen de onlardan birisin aslında."

Siyasi iktidar adına dini, din adamını, dindarların saygı duyduğu müesseseleri kim kullansa rahatsız eder beni. Başbakan Erdoğan'ın Ortadoğu'ya laiklik tavsiye eden sözlerini duymamış mı Netanyahu, nedir?
Görüş Bildir Bizimle Paylaş