DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Yeni tüketici kanunu tasarısı ve kredi kartı aidat oyunu

2008-11-17 16:41:00

 

Tüketicilerden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sorumlu, doğal olarak tüketici kanununda iyileştirme yapmakta onun görevi. 2003'de çok önemli bir değişikliğe uğrayan kanunla ilgili yeni çalışmalar var.

 

Tüketici Konseyi'nde üç yıl önce benimde üye seçildiğim 'tüketici kanunda değişiklik komisyonu' kurulmuş ve tu. Komisyonun sekretaryasını Tüketiciyi ve Rekabeti Koruma Genel Müdürlüğü (TRKGM) üstlenmişti. Aradan geçen sürede hiçbir toplantı düzenlenmedi.

 

Bir süre önce Bakanlık adına genel müdürlük bir değişiklik taslağı hazırlayıp bakanlık sitesinde görüşlere açtı. Tasarı içinde olumlu iyileştirmelerin yanı sıra tüketici açısından çok tehlikeli değişikliklerde içeriyor. Tasarını sahibinin Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü olması nedeniyle tüketicinin kazanımlarının elinden alınması 'neler oluyor' dedirtiyor. Üstelik bu kayıp 'Burası Türkiye!' diyerek geçiştirilemeyecek kadar önemli ve üzerinde durulması gerekli.

 

Konuyu 'bir iyi birde kötü haberim var' türünden ele alım ve tasarının olumlu yönleri ile başlayalım. Tüketicinin 'hak arama' süreçlerinde en önemli sorunlardan biri de eser sözleşmeleri alanıdır. Bir marangoza sipariş ettiğiniz kapı siparişinizi uygun değilse eser sayıldığı için kuzu kuzu kabul etmekten başka çıkar yol yoktu. Tasarı bu sorunu 'tüketici işlemi'nin tanımını değiştirerek çözmeye çalışıyor ve tüketici ile müteşebbis arasında yapılan eser, taşıma ve simsarlık sözleşmelerini kanun kapsamına alıyor.

 

Tasarı, sürekli veri taşıyıcısı ve uzaktan iletişim aracı gibi yeni tanımlamalar getirerek iletişim araçlarına ait kanundaki eksikliği gidermeyi hedeflemiş.

 

Öte yandan ayıplarda 30 günlük süre sınırı 'teslim anından itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslimde var olduğu kabul edilir' hükmü ile 6 aya çıkarılırken satıcının talebi karşılama süresindeki boşluk 30 günle sınırlandırılarak açık kapatılmaya çalışılmış.

 

Gizli yahut gizlenmiş ayıba sahip mal ve hizmetlerle ilgili hak arama süreçlerinde tüketici tarafından yapılan masraflara ait önceki mevzuatta hükümler yokken tasarı da 'Bu seçimlik haklarını kullanması nedeniyle ortaya çıkan masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır' hükmü ile güvence altına alınıyor.

 

Yeni eklenen 'İhtiyari Garanti' ve 'İmalatçının Sorumluluğu' maddeleri de önemli bir eksikliği gidermeye aday maddeler. Bunun yanı sıra 'Taşınmazlardan Kısmi Süreli Faydalanma Sözleşmeleri' kiralama sorunları için yeni bir açılım getiriyor. Kiracıya ?tüketici, yazılı sözleşme örneğinin kendisine teslim edildiği andan itibaren on dört gün içinde hiçbir sebep göstermeksizin ve hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabilir? hükmü ile hiçbir müeyyide ile karşılaşmadan 14 gün içerisinde kiraladığı taşınmazdan cayma hakkını tanıyor.

 

Özellikle konut gibi taşınmazlar ile araç, beyaz eşya gibi ürünlerin satışındaki ön ödemeli satışlar için satıcının sorumluluklarını ifasında zorlanması yahut iflasında tüketicinin zarar görmemesi için getirilen teminat koşulu sıkça yaşanan dolandırıcılık hadiselerini azaltabilir. Burada elbette tüketiciye de bilinçli bir davranış hükümlülüğü düşüyor.

 

Kapıdan satış ve kapıda yapılan mal ve hizmet sözleşmelerin kapsamı işyerinde, konutta, gezide, davet yöntemiyle başka bir mekânda gibi yeni kapsama alanları ile genişletilirken tüketici tarafından koşulsuz cayma süresi 14 güne çıkarılıyor.

 

Mesafeli satış sözleşmelerinde de cayma süresi 14 güne çıkarılırken Hayat sigortası ve bireysel emeklilik sigortalarında cayma süresi 30 olarak belirleniyor.

 

Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin bağlayıcı karar verebileceği üst sınır 827 yeni liradan 2 bin yeni liraya yükseltiliyor. Buda çok önemli bir adım.

Bu olumlu değişikliklerin tümünü gölgede bırakan ve son derece tehlikeli ve de tüketicinin aleyhine olan maddelerine inceleyelim. Bakan Zafer Çağlayan'ın konu ile ilgili açıklamasını Time Türk'te okumuşsunuzdur. Bakanın açıklamasındaki 'ürünlerindeki tanıtma ve kullanım bilgilerinin Türkçe olması zorunlu olacak' ifadesine acı acı güldüm. Biri Bakan beye bunun mevcut mevzuatta zaten bir zorunluluk olduğunu anlatmamış galiba.

 

Bakan bey ve tasarıya göre 'kredi kartlarından alınan yıllık ücret kaldırılarak kart verilirken bir defa alınacak' denilerek çok büyük bir yanlış adım atılıyor. Bakanda bunu bir başarı gibi sunuyor. Bakanlığı temsilen ilgili Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü'nün baştan beri kredi kartı ücretleri, hesap işletim ücretleri ve Türk Telekom'un sabit ücretleri konusunda tüketiciden yana olmadığını sağır sultan bile biliyor. Meraklısı ilgili genelgeler ile hakem heyetlerine yazılan hukuksuz ve yetkisiz emir yazılarına bakabilir.

 

Yeni tasarı Türk Telekom'un sabit ücretleri, banka hesap işletim ücretleri hakkında hiçbir düzenleme öngörmezken, tüketicinin cebinden yıllık 2 milyar dolardan fazla bir hortuma neden olan kredi kartı ücretleri açıkça yasallaştırmaktadır. Bakan bey ise yasallaştırmayı bir kazanım gibi sunuyor.

 

Tasarı 'Kredi kartı üyelik ücreti ise bir kereye mahsus olmak üzere ve ancak kredi kartı sözleşmesi imzalanırken alınabilir. Kredi kartı üyelik ücretinin azami tutarı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir' hükmünü getiriyor. Bunun manası şudur.


- Tüketiciler, bugüne kadar tüketici leyine ve yarasına merhem olacak hiçbir düzenleme yapmayan ve sürekli bankacıları haklı gören BDDK'nın insafına terk ederek tüketicinin yolunmasına yasal kılıf bulunarak mahkemelerin elini kolunu bağlıyor.

 

- BDDK kart için belirleyeceği azami ücreti sürekli almak için bankalar kartların geçerlilik sürelerini kısa tutup her yıl yenileyeceklerdir. Çünkü bu tatlı kar vazgeçemeyecekleri kadar büyük. Bu sayede kredi kart ücreti tüketiciyi koruma adı altında yasallaştırılmış olmaktadır.

 

Kanuna 'indirimli satışlar' da giriyor. İndirimler güya zapturapt altına alınacak. Daha önce Bankalığı yazılı olarak indirimli satışlarla ilgili girişimlerinin piyasa gerçekleri ile örtüşmediğini uygulamanın imkânsızlığını belirterek çözüm önerimi de yazılı olarak bildirmiştim. Özellikle ülkemizde indirimli, kampanya, promosyon demek neredeyse sözlüklerdeki yalan karşılığı haline gelmiştir. Mutlaka bir düzene kavuşturulmalıdır. Ancak buradan tekraren ilan ediyorum. Reklamlar, fiyat etiketleri, kredi kartı ile satışlardaki komisyon uygulamasına çözüm üretemediğiniz gibi indirim konusunda da bu yöntemle çözüm üretmeniz gerçekçi değildir. Haksız olarak reklamlar ve fiyat etiketlerinde olduğu gibi sadece yakaladığınıza ceza keserek haksız uygulamalara imza atmış olacaksınız.

 

Tüketici kanunda yapılması gereken en önemli düzenleme kuşkusuz kredi kartı ücretleri, hesap işletim ücretleri ve özellikle telefon faturalarındaki sabit ücretleri ortadan kaldırıcı düzenlemeler yapmaktır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tasarısında bu cesareti gösterip tüketiciyi koruyamadığı açıkça ortadadır. Çünkü bakanlığın koltuğunda dört adet karpuz var. Herkesi memnun etmeyi birincil görev sayıyor. Ancak ümitsiz değiliz. TBMM'de tüm milletvekilleri iktidar muhalefet ayırımı yapmadan ortak teklifle bu tasarıyı değiştirmelidirler. Milletvekillerinin bu topluma yapabileceği en büyük iyilik, bu soygunu ortadan kaldırıcı bir kanun çıkarmak olacaktır. Çünkü bu haksız ve hukuksuz üç uygulamanın tüketiciye yıllık faturası şimdilik 5 milyar doları bulmaktadır.

 

Önceki yazılarımıza yorum yazan bir okurumuz bankasının kredi borcunu kapattığında ipoteğin kaldırılması için gerekli olan fekk (serbest bırakma) yazısı için haksız olarak bedel aldığını ve bunun yasal olup olmadığını sormuştu. Kuşkusuz buda tüketicilerin yaşadığı en önemli sorunlardan biri. Yeni tasarı bu konuya da açık olarak değinmemektedir. Ancak Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri'nin bu konuda tüketici leyine verilmiş birçok kararı var. E-Posta adresine yazarsanız kararları gönderebilirim. Ödemişseniz de geriye dönük alabilirsiniz.

 

Sayın Başbakan, Sayın Bakan, Sayın Milletvekilleri ve Genel Müdürlüğün sayın çalışanları şayet tüketiciye bir iyilik yapmak istiyor ve anayasanın 172. maddesinden doğan görevinizi ifa etmek istiyorsanız kredi kartı ücretleri, hesap işletim ücretleri ve özellikle telefon ücretlerindeki sabit ücretleri tümüyle kaldıran düzenlemeyi yapmalısınız. Tüketicinin sizden en önemli beklentisi budur. Aksi halde bu hukuksuz yolu belediyeler sudan, dağıtım şirketi elektrik ve gazdan vs. deneyerek tüketiciyi soymayı deneyecektir. Yol yakınken bu çağrıya kulak verin.

 

* * *

 

?Devlet Bakanı, Sanayi Bakanı ve TOBB Başkanı'na sorular? başlıklı yazımıza bir okurumuz 'Ne oldu sorulara cevap verebildi mi?' diye sormuş. Aradan geçen bir aya yakın zamana rağmen, lütfedip cevap vermediler. Zaten vermelerini de beklemiyoruz. Çünkü verilebilecek bir cevapları olsa verirler yahut hayır yazdıkların yanlış diye tekzip ederlerdi. Ne tekzip aldık ne de cevap. Lakin adı geçen kurumların içten içe kaynadığını, konun kamuoyuna mal olduğunu, aldığımız tepkilerden, ulaşan bilgilerden anlıyoruz. Amacımız eğrileri düzeltmek değil. Buna gücümüzde yetmez. Amacımız doğruları toplumla tıpkı şairinde dediği gibi 'bir taş al ve at. Hedefe varmayan taş utansız' kabilden paylaşmak.

 

Bir yerlere not etmesi gereken herkes notunu aldı. Elbet bir gün gereğini yapar/lar.

 

 

 

Görüş Bildir Bizimle Paylaş