DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Başörtüsü Yargıtay çalışanına neden serbest?

2008-04-03 00:00:00

Yargıtay Başsavcısının özel kalem müdiresi halen başörtüsü ise görev yapmaya devam ediyor. Gidip görmedim ama Referans Gazetesi'nden savcının yakın dostu olduğunu haberinde bastıra bastıra söyleyen Nuray Başaran'ın 'Türbanlı memure beni karşıladı' alt başlığından anlıyoruz.

 

Gazetecimizi karşılayan 'Türbanlı memure'nin giyimi de çok modernmiş. ?Kahverengi pantolon, kahverengi tişört ve üzerinde de elde örülmüş açık kahve renkte bir tunik ve saçları arkadan toplanmış 'at kuyruğu' modeliydi? şeklindeki tüm ayrıntıları bize lütfettikleri için ne kadar sevindik bilemezsiniz.

 

Peki, başörtüsü üniversite de yasak ve başörtüsü ile ilgili girişimlerinden dolayı iktidar partisine kapatma davası açılmışsa perhiz bu ne lahana turşusu.

Bunun bir anlamı olmalı.

Bunun anlamı gayet açık. Açık bir meydana okuma.

Deniliyor ki; devlet biziz. Biz istediğimiz yerde başta açtırırız başta örttürürüz.

Bu başörtülü hanım mutlaka Yargıtay'ın ve Başsavcının çok güvendiği birisi olmalı. Aksi halde neden çalıştırsınlar. Başörtüsü ile çalışması güvenlerini ortadan kaldıracak bir durumda değil. Ama bunun meydan okumadan da ileri bir anlamı olmalı. O anlamın ne olduğu Sayın Başsavcı eşine söylememişse bile eşi medyadan mutlaka okumuştur.

 

Başsavcı konuşmak için Referans'ı seçmiş. Cumhuriyet'i seçse de şaşmazdık. Artık hiçbir şeye şaşmıyoruz. Asıl kapatılma talebi reddedilseydi şaşardık. Bir hesap yapılmış ve süreçler hesaplanmış ve satranç başlamıştır.

 

Ok yaydan çıktı, artık mızrak kınına sığmaz. Özgürlüleşme ve toplumun kendisini kendi seçtiklerinin yönetmesinden elde ettiği siyasi, ekonomik, kültürel kazancın tadına herkes vardı. İttihat ve Terakki zihniyeti son günlerini yaşıyor. 31 Mart 99. yılı bu devrin kapanma yılı olacak. 28 Şubat'ta karşı duran medya 4-5 gazete iken şimdi 27 Nisan yahut yeni 31 Mart Vaka'larına karşı duranların sayısı medyanın ezici çoğunu oluşturuyor. Sadece bunlardan mı ibaret? Hayır. Hasan Cemal gibi yanlışlarını kabul edip saflarını netleştiren samimi kimselerin sayısı çok fazla.

 

İddianameden kimlerin haberi vardı

Referans'ta yayınlanan habere göre Başsavcı 'Davadan ve iddianameden eşimin bile haberi yoktu. O da sizler gibi televizyonlardan öğrendi' demiş. Haberin yazarı bu cümleden iddianamenin ?İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in bilgisayarına iki gün önce gönderildiğine ilişkin iddialara da son noktayı koymuş oldu? diyerek aklınca aklamaya çalışıyor. Beklide mesaj verdiriliyor?

 

İddianameye ?Yargıtay'da görevli Yalçınkaya'nın çok güvendiği üç savcı tarafından son şekli verilmiş ve birçok belge, bilgi ve ihbara dayalı? deniliyor. Başsavcının güvendiği üç savcı. Ne yani diğerlerine güvenmiyor mu? Zaten birlikte hazırlamışlar denilmiyor. Ne deniliyor 'son şeklin verilmiş'. Son şeklinden öncesi hakkında yeterli ipucu verilmemiş. Deliller nasıl toplanmış? 'İhbar'la. Kim gönderdi bu ihbarları? Hadi Doğu Perinçek, İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, Veli Küçük, ? gönderdiyse. Bunlar Ergenekon zanlısı değil miydi?

 

Nezaket kokar mı?

Gazetecimiz şöyle devam ediyor; ?Yalçınkaya başta olmak üzere A'dan Z'ye nezaket kokuyor? Al bir tartışma konusu daha. Nezaket'in kokması türüne bağlı elbette. Nezaket bir hanımsa ve temizlik kurallarına riayet etmemişse ?belki asgari ücretli olduğundan parası buna yetmemiştir? elbette kokabilir. Yahut bu nezaket bayan nezaket değil de incelik anlamındadır da parfüm kokusu ile karışmışsa durum başka. Bir başka soru da Nezaket asgari ücretli değil de zenginse bu durumda ana soru şudur; Nezaket'in kokusu hangi türdür? Fransız parfümümüdür? Gül suyu mudur? Ya da Cami ünlerindeki tablacılardan mı alınmış bir kokumudur? Cami önünden alındıysa bu koku irticai bir kokudur ve yasaklanması için dava açılmış mıdır ve ya açılacak mıdır? İstediğiniz kadar soruyu ekleyin nasıl olsa bu konun kapatılması için iddianame hazırlamaktan başka çare yok. Mahkememizde oy birliği ile kapatma kararı alırda kurtuluruz.

 

Dava için tebrik çiçekleri

Haber içinde reklâm ve gönderme nasıl yapılır birde ona bakalım. ?Odada çiçeklerin çokluğu dikkatimi çekti. Hepsi de daha dipdiri olduğu için bir çoğunun davadan sonra gelen tebrik çiçekleri olduğunu hissettim. Doğrusu odadaki çiçek sayısı mobilyaları görünmez kılıyordu? diyerek örtülü reklâm yapılıyor. Örtülü reklâm konusunda da patronunda alışık bir gazeteci içim bu normaldir. Bir oda kaç çiçek sığabiliyorsa o kadar çiçek yani. 50'mi, 100'mü 200'mü bu hesap çiçeklerin çokluğu ile ölçülecekse yarın Ak Parti'liler ya da kapatmaya karşı olanların da Ak Parti'yi çiçek yağmuruna tutarsa kapatmadan vazgeçilecek mi ya da rövanşımı alınmış olacak. Reklâma şöyle devam edilerek güya soğukkanlılık mesajı verdiriliyor. 'O kamuya ait. Bundan sonrası benim değil' vurgusu yaptı. Ayrıca titizliği yargıdaki bir davaya müdahale etmek istemiyordu. O'nun görevi bu iddianameyi hazırlamaktan ibaretti. Bunu da ona yasalar sorumluluk olarak vermişti.? Cümlelerin sıralanışına bakın. Yargıya müdahale etmemek ve yasaların verdiği sorumluluk(!) Toplumun talebini yerine getiren birisi kendisinin de başörtülü birini özel kalem müdiresi yaparak işlediği bir suçtan(!) dolayı kapatma iddianamesi hazırlamanın üstelik ülkenin ekonomik ve siyasal anlamada batmasına kadar gidebilecek bir hakkı hangi yasa vermiş bir gidişinizde onu da sorunda öğrenelim. Aman arayı uzatmayın da meraktan çatlamayalım. Yalnız bu kez 'Off the record'(!) olmasın valla küseriz ha?

 

Halk dediğin CHP'li olmalı.

Elbette bende kızıyorum bu Başbakan'a. Halkın her istediği yapılır mı? Halk dediğin CHP'nin altı okunun bir parçası olmadığı müddetçe ona 'halk' mı denir? O halk CHP'li değilse isteklerinin ne önemi vardır? Elbette halk CHP'li ise onun istekleri emir telakki edilmelidir ve kanun hükmünde sayılmalıdır. Hatta Baykal'ı seviyorsa devlet ona Milletvekili maaşı bile bağlamlıdır. Onlar vergi de vermemeli askere bile alınmamalıdır. Diğerleri de CHP'ye oy vermeyi öğrensin ondan sonra.

 

Başsavcılığın kapatılması da istenirse!

 ?AK Parti türban uyarısına kulak verse dava olmayacaktı.? Bu başlıkla Başsavcısı'nın özel kalem müdiresinin durumu aynı değil mi? Şimdi ne yani biride Yargıtay'ın irticanın kol gezdiği bir yer gibi abuk bir iddia ile Başsavcılığın kapatılması isterse ve mahkeme oy birliği ile kabul etse, Baykal da bunu da Anayasa Mahkemesi'ne götürür se al bir eğlence daha.

 

Dedik ya bu Başbakan'a kızmamak elde değil. Yargıçların isteklerini yerine getirmeyip kendi kafasına gidince işte başına bunlar gelir. İşin mi yok kardeşim halktan sana ne? Bak Yalçınkaya 17 Ocak'ta 'çok samimi' bir ikaz yapmış. Buna uyup ta geri adım atsana. Hem zilin sesini duyuyorsun hem de teneffüse çıkmıyorsun. Bak teneffüse çıksaydın bütün bunlar başına gelmeyecekmiş. Bugün bu kapatma davası ile karşılaşmayacakmışsın. Bizde işimize gücümüze baksaydık olmaz mıydı? Başbakan sen yok musun sen?

 

Hem savcı hem yargıç

?Siyasi yasak Gül'ün cumhurbaşkanlığını etkilemez?miş. Anlaşılan savcımız davayı açtı ve yargıya müdahale etmiyormuş. Cumhurbaşkanın adı iddianame renklensin diye eklendi o zaman. ?Gül, cumhurbaşkanı olarak görevini yapmaya devam edebilecek.? Anayasa Mahkemesi üyeleri Yargıtay'dan gelen mesaja rağmen davaya Cumhurbaşkanı'nı da dâhil ettiniz ya aşk olsun. Anlaşılan bu konuda da halefle selef arasında ittifak yok gibi. Asık surat, kalın gözlüklü 367 hazretlerine göre Çankaya'da yassak. Pardon hazret demek suçtu.

 

?Ancak bu sürede tabii ki toplumda 'herkesin ve her kesimin cumhurbaşkanı olma' âlgısını yükseltmesi gerekecek. Sadece eğer parti kapatılırsa ve siyasi cezası nedeniyle partinin başına geçemeyecek.? Yani işte bu uyarı gelmeseydi bu yorum eksik kalırdı ki gerçekten aydınlandık. Demek ki neymiş. Herkes Cumhurbaşkanı olmaya kalkmayacakmış. İlada olmak isterse Sezer gibi olamıyorsan Demirel gibi olacaksın. Demirel gibi olmayı becerememişsen hiç olmazsa Şener gibi olacaksın. Bu arada aman kimse duymasın Şener'i MİT'teki Çerkezler yanıltmış. Parti liderliği kıl payı gitmiş gibi.

 

 

Uyarıya bakın

?Şu anda ek iddianame yok ama gelişmeler değerlendirilecek? Bu kadar delil(!) sizi kapatmaya yeter ama yinede gözümüz üstünüzde. Konuşmaya, halktan yana olmaya devam ederseniz 17 klasörü kupüre bir o kadar daha. Yetmezse bizde kupür çok bir o kadar daha ekleriz. Aslında bende ek yapabilirim kupürlere. Bende öyle gazete kupürleri var ki ülkenin altına nasıl dinamit koyduklarını gösteren bir kupürle yetinelim. 1 Nisan 2004 Perşembe Star Gazete'sinn manşeti ?MEĞER SÜTÇÜ GERÇEKMİŞ. HER 4 ÇOCUKTAN BİRİNİN BABASI SÜTÇÜ?. Daha neler diyorsanız haberin spotunu da yazayım. ?Türkiye'nin 'ince' esprisi maalesef gerçek oldu. Çünkü araştırmalara göre Türkiye'de 4 babadan biri ' gerçek' değil. Bu Adli Tıp Kurumu'nun tespit ettiği bir sonuç. Teste ilgi çığ gibi büyüyor.? Savcının kupürlerinden hiçbirinden utanmadım ama bu kupürlerden ülkem adına çok utandım. Bu eserin sahipleri eserinizle övünebilirsiniz?

 

71 talep 40 yasak

Bilindiği gibi iddianamede başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 71 kişinin siyaseten yasaklanması isteniyor.  Şimdi başlık ve cümleye bakıp hizaya gelebilirisiniz. ?40 civarında milletvekiline siyasi yasak gelebilir.

Tabii ki bu 71 kişi, kendilerini tek tek savunma hakkına ve hukuken böyle bir duruma sahip değiller. Ama en az 40 milletvekilinin bu kapsama girmesi zor görünüyor.?Ne anladınız bundan. Bir hakkınızdaki iddiaları savunamayacaksınız ve verilecek karar hayatınızı etkileyecek. Hani savunma hakkı kutsaldı? İki 71 kişi yazıldığına bakmayın bize 40'da yeter. Aslında 2 kişide olsa yeter ama 40 olsunda birde neden iki diğer tartışmayalım istiyorlar.

 

Bu ülkede bunlar yaşanmamış olsaydı şaşardım. O zaman kendimizden şüphe ederdik. Demek ki hala ümit varız. Türkiye hala önemli bir ülke. Hala bu milleti dört çocuktan üçünün temizliği koruyor.

 

 

 

Görüş Bildir Bizimle Paylaş