DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Referanduma YAŞ kurşunu...

2010-07-29 10:05:00

Üç gün sonraki Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısında, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı'nın ne yapacağı çok önemlidir. Önceki gece yarısı, Org. Başbuğ'un Başbakan Erdoğan'la görüştüğü konu da budur...

 

"YAŞ'ta ne olacak?" sorusunun cevabı, acaba dün gazetelerde yer alan bir fotoğrafın anlattığı mıdır? İçişleri Bakanı Atalay ile yakalanması istenen korgeneral yan yanaydı. Asker, açıktan mesajını veriyor... Mesele çok ciddi. Referandum öncesi, iktidar YAŞ sınavından geçiyor. Hükümet, yargının peşine düştüğü darbe planlarını görmezden mi gelecek? Askere boyun eğmiş bir hükümet görüntüsü, referandumu AK Parti aleyhine çok kötü etkiler. Hükümetin geleceği bir belirsizliğin içine girebilir.

Önce bir konuya açıklık getirelim. Ergenekon ve Balyoz davalarında adı geçen general ve subayların, suçlu olduğunun ilan edilmesi, yargısız infazdır. Yargısız infazın ne olduğunu, en iyi; ülkesi ve milleti için çalışıp da, "irtica" tehlikesi gibi insafsız ve zalim bir suçlamaya muhatap olan milyonlarca masum bilir. Üstelik bu insanları tehdit ve tehlike olarak gösterenler içinde, şimdi sanık sıfatını taşıyanlar ve onların medyadaki dostları da var... Fakat bize yakışan, yargısız infaza uğrasak da, misillemede bulunmamaktır. Onun için davalarda adı geçen general ve subaylara suçlu demek yargısız infazdır, insafsızlıktır ve haksızlıktır.

Bununla beraber, "generaller suçsuzdur" demek de, "TSK içinde cuntacı, darbeci yoktur, bu iddia ile subayları asla yargılayamazsınız..." demektir. Bu da, yargıya baskıdır, adalete kafa tutmaktır. Çünkü ortada Balyoz diye bir dava var, yani konu yargıya intikal etmiştir. Zanlıların suçlu ya da suçsuz olduklarına yargı karar verecektir.

Balyoz davası, sıradan bir dava değildir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa muvazzaf general ve amiraller, emekli kuvvet komutanları, darbe hazırlığı yapmaktan yargılanmaktadır. Tıpkı 27 Mayıs darbesi öncesinde olduğu gibi, İstanbul'da 1. Ordu'da, plan tatbikatı adı altında darbe hazırlığı yapıldığı iddiası var. Bu konu, CHP'nin, MHP'nin, bildik medyanınyaptığı gibi; "efendim alt tarafı bir plan tatbikatı, darbe olmuş mu, geçiniz bunları" denilip geçilecek kadar basit değil.

Zira bu plan tatbikatında cuma namazında Fatih ve Beyazıt camilerinin bombalanması hazırlıkları var. Aralarında gazeteci, akademisyen, azınlık temsilcisi bulunan 19 kişiye suikast yapılması var. Bu isimlerden Hrant Dink'in öldürülmesi ayrıca düşünülmesi gereken korkunç bir cinayet... Bomba ve suikast timlerinin kimlerden oluştuğu isim isim yer alıyor. İnanılacak gibi değil. Ama bir önemli nokta var. Ses kayıtlarını, subaylardan hiçbiri şimdiye kadar inkâr etmedi. Savcılara bir dilekçe verip; "bu ses bana ait değildir" diye müracaatta bulunmadı. O ses kayıtlarında, "İstanbul'un tepesine binilecek, İsrail'in Filistinlilere yaptığı gibi sert davranılacak, acıma yok, şu var bu var" diye konuşuluyor... Yani ortada öyle "mesela dedik" gibi bir hal yok.

Hatırlayınız, belgeler Taraf gazetesinde ilk yayınlandığında, malum medya bir koro halinde, "yalan bunlar, Taraf'ın uydurması, medyanın sorumluluğu yerle bir ediliyor" diye yaygara kopartmıştı. Ama savcılık iddiaları, belgeleri, CD'leri, kriminal incelemelerden sonra ciddiye aldı ve iddianame hazırladı. Daha önemlisi, mahkeme heyeti oybirliği ile bu iddianameyi ciddiye aldı, kabul etti ve dava açtı.

Şimdi ne görüyoruz? Organize bir şekilde toplu reddihâkim talepleri ve itirazlar var. Hukuki formüller ile bir direnme gösteriliyor.

Ama meselenin özü çözülmüyor. Meselenin özü, Genelkurmay, Ergenekon davası ile başlayan süreci kötü yönetiyor. MİT, PKK'lılar ölüyor diye Heronları düşürmek isteyen subayları üç yıl önce Genelkurmay'a bildiriyor. Ama üç yıl içinde hiçbir şey yapılmıyor. Baskına giden PKK'lılar bildirildiği halde karakollarda tedbir alınmıyor, Mehmetçikler şehit ediliyor.

Cuntacıların himaye gördüğü bir ordu, demokrasi için en büyük tehdittir. Referandumun geleceğini YAŞ toplantısı belirleyecektir...

Görüş Bildir Bizimle Paylaş