DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Sorumluluk taşımak...

2008-09-26 01:48:00

Türkiye'de herkesi huzursuz eden bir kavga iki hafta devam etti; ortalık daha yeni yeni sakinleşiyor. Başbakan, ülkenin en büyük medya grubunun patronunu son derece sert bir üslûpla eleştirdi. Grubun yayın organları da ona aynı sertlikte cevaplar verdiler.
Türkiye'nin gündemi bu kavgayla dolup taşarken, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ekonomik krizi sökün etti; terör şiddetlenerek can almayı sürdürdü ve Ergenekon Çetesi'nin yeni marifetleri ortaya çıkarıldı. Lâkin, bunların hiçbirisi 'iktidar-medya kavgası'nın üstüne çıkamadı.
Başbakan'ın üslûbunu ve yöntemini, herkes gibi biz de beğenmedik ve eleştirdik. Ancak, feveranını haklı bulduk. Zira, şikâyet ettiği medya grubu, -bazı istisnalarla- son birbuçuk yıllık dönemde, genel hatları itibariyle antidemokratik, kışkırtıcı ve gerilimi artırıcı mahiyette yayın yapmıştır.
Burada önemli olan bir siyasî iktidarın yıpratılması değildir. Türkiye'nin zaten rayına bir türlü oturtulamamış prematüre demokrasisinin âdeta dinamitlenmesi, parlamenter sistemin işlemez hâle getirilmesi ve gerilimin yükseltildiği bir darbe ortamının oluşturulmasıdır.
Sırf eşi başörtülü diye tamamen hukuka uygun bir adayın Cumhurbaşkanı seçilmemesi için gösterilen olağanüstü gayret, antidemokratik bir militer muhtıranın âdeta desteklenmesi, çağdışı başörtüsü yasağının kaldırılması için Anayasa değişikliği yapılırken parlamentoyu tahkir, AK Parti'nin kapatılma dâvası sırasında alınan önyargılı tavır, darbeci terör çetesi Ergenekon'un avukatlığına soyunulması, her fırsatta hayalî irtica olayları ortaya atılması, bu son birbuçuk yılın sadece çok kısa bir özetidir.
Nihayet, Deniz Feneri Olayı'nın Başbakan'a bulaştırılmak istenmesi, bardağı taşıran son damla olmuştur.
***
2007 başından beri süre gelen gerilim Türkiye'ye çok pahalıya mal olmuştur. Ülkedeki ekonomik durgunluğu sadece Amerikan rüzgârıyla izah etmek mümkün değildir. Türkiye'de yaşanan siyasî huzursuzluk ve endişeler, bu olumsuz gelişmelerin baş sorumlusudur.
Medyanın da bu olumsuz gelişmelerde önemli ölçüde sorumluluğu vardır. Devleti meydana getiren erklerden sonra 'dördüncü kuvvet' olmak, buna paralel bir sorumluluğu da taşımayı gerektirir. Bu sorumluluk sadece basın-yayın organının patronuna ait bir sorumluluk değildir. Editoryal bağımsızlığına büyük ölçüde sahip bulunan medyamız, profesyonel idareciler eliyle yönetilir. Doğan Grubu da dahil olmak üzere, medyadaki yöneticilerin, bağımsızlıklarıyla orantılı olarak sorumluluklarını taşımaları gerekir.
Sözgelimi Doğan Grubu bir çatışma içine girmiş ve bu çatışmadan grup zarar görmüşse, bunun sorumluluğu sadece grubun patronuna değil, yöneticilerine de ait bir sorumluluktur. Tabiî bu arada çatışmanın karşı tarafının siyasî sorumluluğunu da belirtmeliyiz.
***
Biz, hiçbir zaman 'Patron iyi, mutfak kötü' demedik. Nasıl ki, devlet yönetiminde bürokrasinin hatâları siyasî sorumluya aitse, iş hayatında ve medyada da yöneticilerin fiillerinden dolayı elbette patron sorumlu tutulacaktır.
Bizim Aydın Doğan'la da, Ertuğrul Özkök'le de herhangi bir problemimiz yok. Eski dostları eleştirirken, sonradan üzüleceğimiz lâfları etmemeye dikkat ederiz. Kötü söz sahibine aittir. Ben, hiçkimse için '68 artığı kötü solcu' falan demedim. Bunu da defalarca tekrarladım. Sadece, Zaman Gazetesi'nden dostum olan bir muhabirle sohbetimizde, Aydın Doğan için, Kelkit'li olduğunu, iyi bir Anadolu ailesine mensup bulunduğunu söyledim. Ayrıca, gerçek solcuların demokrat olduğunu da, çok sayıdaki sol görüşlü dostumdan biliyorum. Antidemokratik yayınlar, solcular tarafından değil, tepeden inmeci, Bonapartist, demokrasi karşıtı zihniyet sahiplerinin işi olsa gerektir.
Ezcümle, herkes sorumluluğunu taşımayı bilmelidir.

RADİKAL

 

 

Görüş Bildir Bizimle Paylaş