DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

'Merkez sağ'da boşluk var mı?

2009-05-17 09:05:00

Sevgili okuyucular, yıllar yılı 'siyasî yelpaze'yi bir türlü benimseyemedim. İnsanların görüşlerini, inançlarını, kanaatlerini kavanozlara doldurup üzerini etiketlendirenlerden
hiç mi hiç hoşlanmadım.
Fransız İhtilâli'nden sonra Fransız Konvansiyonu'nda 1792'de jirondenler ile montanyarlar'ın nereye oturdukları umurumda bile olmadı. Aydın makulesi 'sol', 'sağ' diyerek yırtına dursun, Türk Milleti'nin değer yargıları bin yılı aşkın medeniyet telâkkisinin dışına çıkmadı.
Kim 'sağcı', kim 'solcu'?
Efendim, Prof. Dr. İdris Küçükömer'in 1960'lı yıllarda yazdığı 'Düzenin Yabancılaşması' isimli eserinden daha önce de söz etmiştim. Prof. Küçükömer, kitabında yaptığı bir tasnifte, İttihat ve Terakki Fırkası ile CHF'yi ve CHP 'yi 'sağcı' partiler; Hürriyet ve İtilâf Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası, DP ve AP'yi ise 'solcu' partiler arasında göstermiştir.
Şahsen ben kendimi 'sağcı' ya da 'solcu' hissetmiyorum; esasen buna mecbur da değilim. Milletin ve devletin birliğine, bütünlüğüne inanma ve vatanseverlik anlamında 'milliyetçiyim' ama aslâ ırkçı değilim. Millî ve manevî değerlerimizin ve özümüzün muhafazası mânâsında 'muhafazakârım' ama aslâ tutucu değilim. Demokrasi, insan hak ve hürriyetleri çerçevesinde 'liberalim' ama aslâ anarşi taraftarı değilim. Sosyal adalete ve gelirin âdil dağılımına inanıyorum ama aslâ sosyalist değilim.
İşte bizim milletimiz de -en azından çok büyük çoğunluğu- aynen benim gibidir. Siz bu değer hükümlerine sahip insanların boynuna nasıl olur da 'sağcı', 'solcu' diye yaftalar asarsınız?..
Asıl ayırım: DemokrasiEfendim, Türkiye'deki siyasî partileri yelpazedeki bir takım sunî yerlere oturtmadan önce, demokratik sistem çerçevesindeki tavırlarını tespit etmek önemlidir.
Alınız CHP'yi... Bence CHP'nin siyasî yelpazedeki yerinden çok daha önemlisi, demokratik rejime karşı olan tutumudur. Tek parti CHF'si ile Şeflik Dönemi faşizminin tesirinden kurtulamayan CHP, bir türlü demokratik rejime adapte olamamış ve sıkışınca darbe provokatörlüğü yapmaktan geri durmamıştır. 
CHP'nin lider kadrosunun beyanları tarafsız bir gözle incelenirse, aslında Prof. Küçükömer'in tespitinden bu yana pek bir değişiklik meydana gelmediği anlaşılmaktadır. CHP, hep o bildik monologu ile lâiklik-irtica eksenindeki dayatmacı söylemlerine devam etmekte ve genel görünüşüyle 'sosyal demokrat' değil, 'sağcı' ve 'devletçi' bir parti izlenimi vermektedir.
Türkiye'deki siyasî partiler önce millî irade ve demokrasi konusunda mutabakata varmak
zorundadır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM Genel Kurulu'na girmeyip millet iradesine ihanet ederek jakoben despotizmle işbirliği yapanlar, 'solcu' ya da 'merkez sağ' etiketi taşısalar da meşru demokratik çizginin dışına düşmüşlerdir. 

Demirel'in ithamları
Efendim, Demirel, ?İktidar partisi Millî Görüş'ün geliştirilmiş şeklidir; Saadet Partisi'nin başka versiyonudur. Orta Sağ'ın toparlanması lâzımdır? demiş. Bu lâfın hiçbir bilimsel gerekçesi yoktur. Türkiye'de 2002 yılından beri AK Parti tek başına iktidardadır. AK Parti, bu müddet zarfında iki genel seçim ile iki mahallî seçimde ortalama yüzde 40 civarında oy almış ve siyasî yelpazede 'merkez sağ' olarak gösterilen yere oturmuştur.
1950'den bu yana DP, AP, ANAP iktidarlarının yeri, 2002'den itibaren 6,5 senedir AK Parti tarafından doldurulmuştur. AK Parti'yi, SP'nin ve Millî Görüş partilerinin devamı olarak kabul ederseniz, son 6,5 yıllık dönemde 'merkez sağ' diye tanımlanan ANAP, DYP/DP gibi siyasî partilerin toplam olarak birkaç puanı geçmeyen oyunun izahını yapamazsınız. Ne olmuştur da, 2001'de AK Parti kurulduktan sonra 'merkez sağ' olarak tanımlanan oylar bir anda ortadan kaybolmuştur? Seçime katılım oranı azalmadığına göre Özal sonrasının en büyük oyunu toplayan AK Parti'nin, Türkiye'deki geleneksel oy tabanının büyük çoğunluğunun oylarını aldığı açıkça ortadadır.
Tabiatıyla 'mahkeme kadıya mülk değildir'.
Eğer AK Parti bizce başarılı olan icraatını devam ettiremezse bir başka parti yerini alır.
Lâkin, demokrasi çizgisini çoktan kaybetmiş bazı muhteris komplocuların ömürleri bunu görmeye yeter mi, bilmiyorum...

Görüş Bildir Bizimle Paylaş