DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Ekonomik kriz ve Türkiye

2008-10-14 09:31:00

Kapandıkları doktrin müzelerinde kapitalizmin çöktüğünü zannedip sevinen marksistler boşuna heveslenmesinler...
Marksist ekonomilerde konjonktür dalgalanmalarının etkili olmadığı ve devrevî krizlere pek rastlanmadığı doğrudur. Zaten marksist ekonomilerin piyasa ekonomileri karşısında tek avantajı da budur. Lâkin marksist ekonomilerdeki verimlilik (prodüktivite)
o derece düşüktür ki, krizlerden etkilenmemesinin hiçbir önemi yoktur.
Esasen ekonomi bilimi, piyasa ekonomisinin insan tabiatını değerlendiren faydacılığından, ekonomik insanın (homo economicus) davranışlarının incelenmesinden kaynaklanır. Piyasa ekonomisindeki kâr motivasyonu, rekabet motorunu ateşler ve arz-talep mekanizması da piyasa ekonomisinin dinamizmini oluşturur. Marksist ekonomi, komünist idealler ve merkezî plân modeliyle rekabetin sağladığı dinamizmi verememiştir.
Eğer, ne derece şiddetli olursa olsun, küresel konjonktür dalgalanmaları ve krizlerle piyasa ekonomi sisteminin ortadan kalkacağını zennedenler varsa, bunların ekonomi bilimini kavramış oldukları söylenemez.
Bugün yaşadığımız ekonomik kriz, bir doktrin sorunu değil tamamiyle yönetim sorunudur. Başta ABD olmak üzere ekonomi yöneticilerinin dar görüşlü ve açgözlü tutumları, gene ekonomi biliminin gereği olarak kriz oluşturmuştur.
***
Türkiye de küresel ekonominin bir parçası olarak elbette krizden belirli ölçüler içinde etkilenecektir. Ancak, Türk halkının kendine mahsus özellikleri, Türk toplumunun, Batı toplumlarına oranla ekonomik krizlerden daha az oranda etkilenmesini sağlamaktadır.
Evvelâ, Türk halkı kanaatkârdır. Son dönemde tüketim ekonomisinin tesiriyle yeni nesillerin bu vasfı kaybettikleri düşünülse de, bu özellik Anadolu insanının âdeta genlerine işlemiş gibidir.
İkinci olarak, Türk halkı yardımlaşma müessesesini daima benimsemiş ve zor zamanda ekmeğini paylaşmasını bilmiştir.
Üçüncü olarak, Türkiye'de işsizlik her dönemde önemli bir problem teşkil ettiği için, toplum buna karşı hazırlıklıdır. Batılı toplumların 'açık işsizliğinin' tahribatı, Türk toplumunda kriz dönemlerinde absorbe edilebilmektedir.
1978'den itibaren çeyrek asırlık bir dönemde -aradaki istikrar yıllarına rağmen- 'dörtnala enflâsyon' yaşayan Türk ekonomisi, bu küresel krizin de üstesinden gelebilecek güçtedir. Zira toplumumuz krizle birlikte yaşamada büyük tecrübe sahibidir.
***
2007'nin başından itibaren hızla yükselen petrol fiyatlarını ve ABD ekonomisindeki krizi yakından takip eden ekonomi yöneticileri, genel bir bakış çerçevesinde üzerine düşeni yapmış ve gereken tedbirleri almaya çalışmıştır.
Lâkin, Türkiye'nin yaklaşan ekonomik krizden daha büyük belâları olmuştur.
27 Nisan 2007'de meşru demokratik iktidara karşı 'muhtıra' yayınlayan Genelkurmay'ın geceyarısı muhtıracıları; '367 skandalı' ile Cumhurbaşkanı seçimini dinamitleyen Anayasa Mahkemesi; çağdışı başörtüsü yasağını kaldırmak için Anayasa değişikliği yapan TBMM'ye ve demokrasiye savaş açan medya; daha birkaç ay önce oyların yarısını alarak iktidara gelmiş bir siyasÓ parti aleyhinde kapatma dâvası açan Yargıtay Başsavcısı ve bütün bu antidemokratik olguyu teşvik eden Baykal faktörlerinden her biri bir tutulu satış (mortgage) krizinden daha büyük sorunlara sebep olmuştur.
Açıkçası, Türkiye'nin asıl krizi ekonomik değil demokratiktir.
Demokrasinin bütün kural ve kurumlarıyla geçerli olduğu bir Türkiye, her türlü ekonomik krizden rahatlıkla sıyrılabilecek güçtedir.

 

Görüş Bildir Bizimle Paylaş